|
|
“Büyük Türkiye” İdealine Sahip Çıkıyoruz
Ahmet Gündoğdu başkanlığındaki Memur Sendikaları Konfederasyonu’ndan
yapılan açıklamada “Büyük Türkiye idealine sahip çıkıyoruz” denildi.
Ahmet Gündoğdu başkanlığındaki Memur Sendikaları Konfederasyonu’ndan
yapılan açıklamada “Büyük Türkiye idealine sahip çıkıyoruz” denildi.
Son günlerde yaşanan olaylara atıf yapılan açıklama aynen şöyle:
“Memur-Sen ailesi olarak; tarihsel bir süreçten geçtiğimizin bilinci ve
sorumluluğuyla ülkemizde yaşananlarla ilgili görüşlerimizi kamuoyuyla
paylaşıyoruz.
Dershanelerin dönüşümü süreciyle başlayıp, 17 Aralık’ta gerçekleştirilen
kolluk operasyonuyla zirve yapan Cemaat-AK Parti tartışması, gün
geçtikçe daha da derinleşmektedir. Gelişmeler, Başbakan üzerinden
Türkiye’yi hedef alan küresel operasyonu bütün çıplaklığıyla ortaya
çıkarmıştır. Aynı süreçte, Türkiye’nin yakın ve uzak geleceğini
kuşatmayı hedefleyen küresel operasyona bilerek destek verenler de eylem
ve tutumlarıyla destek olduklarını göremeyenler de millet nezdinde
netleşmeye başlamıştır.
Memur-Sen olarak 20 Aralık’ta “Küresel Operasyon ve Yolsuzlukla
Mücadele; 76 Milyonun Ortak Sorumluluğudur” başlığıyla basın açıklaması
yapmış; “yolsuzluk yapanların da, yolsuzluk operasyonu üzerinden küresel
operasyona yol verenlerin de ortaya çıkarılması” gerektiğini dile
getirerek, nihai hedefi Türkiye olan küresel operasyonun büyümemize ve
gelişmemize yönelik rahatsızlıkların tezahürü” olduğunu deklare
etmiştik. Basın açıklamamız sonrasındaki gelişmeler nedeniyle, “milletin
iradesine sahip çıkma” sorumluluğumuzun gereği olarak küresel operasyona
ve bu kapsamda yaşananlara bugün 81 ilde düzenlediğimiz basın
toplantısıyla bir kez daha dikkat çekiyoruz.
Ülkesini seven ve korumayı görevi sayan bütün vatandaşlarımız ve
kurumlarımız gibi Memur-Sen olarak yaşananları büyük bir dikkatle takip
ediyor ve kullanılan dilin “Büyük Türkiye” idealine zarar verdiğini
kaygıyla izliyoruz. Yaşanan tartışmalarda izlenen yol ve kullanılan
yöntemler, milletin ortak iradesiyle son yıllarda elde ettiğimiz bütün
kazanımları tehdit etmektedir. Memur-Sen, milletimizle birlikte bu
küresel operasyona ve onun içerideki uzantılarına karşı, milletin
birlikte ürettiği kazanımlara ve “Büyük Türkiye” idealine sahip çıkmaya
aynı azim ve kararlılıkla devam edecektir.
Darbe dönemi yasa ve yasaklarının temizlenmesi ile yıkımlarının
onarılması, eğitim ve çalışma hayatında kadına devlet eliyle şiddetin
sembolü başörtüsü yasağının kaldırılması, 8 yıllık zorunlu kesintisiz
eğitim dayatmasına son verilmesi, ötekileştirmeye son verilip kardeşlik
ikliminin tesis edilmesi, devletin milletinden milletin devletine
geçilmesi dahil saymakla bitmeyecek dönüşümler milletin ve millet
iradesinin eseridir. Bu dönüşümler, küresel operasyonu planlayanların ve
destekçilerinin gözünü korkutmakta, farkında olmadan destek verenlerce
göz ardı edilmektedir. Çözüm sürecinde kat edilen mesafe başta olmak
üzere ülkenin bütününü kaplayan ümit, ince bir mühendislikle
baltalanmaktadır.
İcraatlarıyla darbe dönemlerinin yağmasına son veren Ak Parti
hükümetleri, ekonomideki tekelleşmeyi, baronluk sistemini ve yoksulluğu
bitirme çabalarıyla kamuoyu tarafından takdirle karşılanmıştır. Büyüyen
ve gelişen Türkiye, bölge ülkelerine ve dünya mazlumlarına verdiği
destekle bölgesel lider ve küresel aktör olma yolundaki kritik eşiği
aşmıştır. Korkularından, kaygılarından, kavgalarından ve
kamplaşmalarından kurtulan Türkiye, küresel rekabetin kirli
paydaşlarında kaygı ve korku üretmiştir. Yaşadıklarımız, bu kaygı ve
korkuları gidermeyi hedefleyen küresel operasyona yön veren senaryonun
farklı sahneleridir.
Bugün gelinen nokta itibarıyla, gerçekten de “Büyük ve Lider Türkiye”
idealini gerçekleştirmeye dönük icraatlarla bağdaşmayan yolsuzluk
iddiaları toplum tarafından şaşkınlıkla izlenmektedir. Hükümetten
beklentimiz; “3 Y ile mücadele” sloganıyla startını verdiği “Büyük
Türkiye” yolculuğu adına, mensubiyetine ve mevkilerine bakmaksızın
yolsuzluk iddialarına adı karışanların üzerine gitmesi ve kamuoyunu
tatmin edecek bütün adımları içtenlikle atarak, adaletin yerini
bulmasını sağlamasıdır. Siyasi iktidar, bu çerçevede varsa milletin
malına kast etmiş ve yolsuzluğa bulaşmış olanları ayıklamalı,
yolsuzlukla mücadele kavramına sığınarak milli irade üzerinde kalıcı
vesayet kurma hesaplarının faillerini de bu vesileyle ortaya
çıkarmalıdır.
İçinde bulunduğumuz süreç, sivil toplum kuruluşları, gönüllü
teşekküller, cemaatler ve mensuplarının istedikleri partiyi destekleme,
parti kurarak siyasette var olmalarının tabii hakları olduğunu herkese
hatırlatmayı gerektiriyor. Şüphesiz millet iradesinin temsiline talip
olmak bütün demokrasilerde meşrudur. Ancak, sivil örgütler, cemaatler ve
mensupları da, bu yolu tercih etmeden milli iradeyi teslim almaya
çalışmanın, demokratik hukuk devleti anlayışını benimseyen bütün
sistemlerde gayri meşru olduğunu ve ortak bir tavırla engelleneceğini
unutmamalıdır.
Son günlerde yaşananlar, İslami hizmetleri ve prestijli faaliyetleriyle
milletin takdirini kazanan bir cemaatin, devletin gücünü ve imkânlarını
diğer toplumsal kesimleri yok sayacak ve onları hak kaybına uğratacak
biçimde kullanma teşebbüslerinin ve en azından buna dair kaygıların
nedeni olarak algılanması sonucunu da doğurmuştur. Böylesi bir durum,
hep birlikte hem büyük bedeller ödeyerek var ettiğimiz toplumsal barışı
hem de bir asır sonra yeniden tesis ettiğimiz milli iradeyi tehdit
edecektir. Bu yönüyle, tavır ve tutumları tartışılmaya başlanan cemaat
kanadına düşen görev; kamuoyunda oluşan “milli irade üzerinde vesayet
kurma çabaları suçlamasını” boşa çıkaracak söylem ve eylemlerle kamu
vicdanını rahatlatmaktır. Aksi halde cemaatin 2010 referandumuna verdiği
destek, kamuoyu tarafından millet iradesini tesis etme olarak değil,
devlet idaresini zimmete geçirmenin stratejik hamlesi olarak
görülecektir. Bu çerçevede, hizmetleri ve uluslararası düzeydeki
prestijli faaliyetleriyle milletin takdirine mazhar olan cemaat;
yabancısı olması gereken siyaset alanında bulunduğu algısı üreten eylem
ve söylemlerden, mevcut siyasi iktidarı değersizleştirme ve Türkiye’yi
yok etme odaklı küresel operasyona destek anlamına gelecek her türlü
yaklaşımdan özenle kaçınmalıdır. Milletin ortak hedefi olan Büyük
Türkiye idealinin hayata geçmesini hızlandıracak şekilde İslam’a hizmeti
esas kabul eden asıl alanında millete hizmet etmeyi sürdürmelidir.
Sonuç olarak; “Cemaat-AK Parti” tartışmasını fırsat bilen ve bunun
arkasına gizlenen küresel operasyon, kurulmasına ramak kalan toplumsal
bütünleşmeye zarar vermekte ve yeni kutuplaşmalara da zemin
hazırlamaktadır. Unutulmamalıdır ki, bu ülkeyi kutuplara ve kamplara
bölmek için harekete geçirilen potansiyel, milli iradeyi ve kardeşlik
iklimini hâkim kılmak isteyen medeniyet değerlerine bağlı kitleler
tarafından devre dışı bırakılacaktır. Mısır’da seçilmiş iktidara yapılan
darbenin Türkiye’de de başarılacağını sanmak, milletine yıllardır hizmet
eden Başbakanımız üzerinden ülkemize küresel operasyon yapmaya kalkışmak
gerçekleşmesi mümkün olmayan bir hayale kapılmaktır.
Gün, “Büyük ve Güçlü Türkiye” ideali için yeniden kucaklaşma günüdür.
Memur-Sen ailesi olarak, bu yolda bütün gücümüzle mücadele edeceğimizi
kamuoyuna ilan ediyoruz. Tarih boyunca ferasetiyle hakkın ve hakikatin
yanında yer almış olan milletimizin, kendisini ve ülkesini hedef alan
küresel operasyonu bozguna uğratarak üzerine düşen görevi yine yerine
getireceğine inanıyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”
|
|
Mahmut Aşkar
|
İnandığınız gibi misiniz, yoksa Yaşadığınız gibi mi?
İddiası, gayesi, ideali, davası, inancı, ülküsü, insana ve
insanlığa dair kaygısı, mesuliyeti olanlaradır sözüm: Devam |
Yakup Yurt
|
KASITLI DÜZENSİZLİK
Yalnızlığa, sevgisizliğe, açlığa, sefalete, cahilliğe,
krize, hastalıklara, umutsuzluğa karşı herkes sürekli
direnişte... Devam |
Prof. Dr. Hacı Duran
|
Seçmen Haritalarının İdeolojisi sa
Seçmenlerin oy verdikleri partilerle örtüşen bir
ideolojilerinin olduğu varsayımı bana göre şüphelidir.
Devam |
Hidayet Kayaalp
|
ÇAKMA LİDERLİK
Her
şeyin çakması tuhaf oluyor ama, liderliğin çakması biraz
da komik oluyor.
Devam |
Yakup Tufan
|
AVRUPA’DA AİLE YAPIMIZDAKİ DİNAMİKLER VE DİNAMİTLER
Avrupa’da Türk aile yapısında bozulmanın önüne geçmek
mümküm olmayacak mı? Devam |
Ayten Kılıçarslan
|
ALMANYA’NIN ÜÇ SORUNU
Bunlar
önem derecesine göre eğitim, islam düşmanlığı ve demografi
olarak sıralanabilir.
Devam |
Prof. Dr. Ramazan Demir
|
“Türk” Kelimesine Kimler Karşı..!
Türk Milleti de böylece baskı altına alınarak sindirilmeye
çalışılmakta; sürekli kışkırtma, sürekli hakaret içerikli
söylemlerle Milletin sabır sınırları zorlanmaktadır...
Devam |
Leman Kuzu
|
DOSTLUK VE BİRLİK AĞI
Hepimizin bildiği gibi insan doğası gereği sosyaldir ve
bilinen bu gerçekle birbirlerine her daim ihtiyaç duyarlar.
Devam |
Şefik Kantar
|
Wikilizm ve Wikilistler
Amerikan gizli belgelerinin ortaya dökülmesinden doğan hazzı
gören Wikilistler, başka ülkelerin, başka odakların,
kurumların belgelerine yönelecekler.
Devam |
Muhsin Ceylan
|
Populizmin çocuğu Sarrazin
Türkleri, Arapları ve Müslümanları aşağılayan söz ve
iddialarla Almanya’da çoğunluk toplumu nezdinde kahraman(!)
olmak hiçte zor değilmiş.
Devam |
Orhan Aras
|
SONBAHAR
Bu
gurbet, bu sessiz gökyüzü, bu uzayıp giden yollar, bu benden ilgisiz
insanlar oldukça hüzünlenmeğe hakkım yok benim.
Devam |
Ozan Yusuf Polatoğlu
|
YAZIKLAR İSRAİL’E
Korsan
devlet ayıbı
Böyle vurdu sahile..
Devam |
Mehmet Ali Aladağ
|
Bizim
Sofistike ve
Komplike
Aydın
Eğer bu
söylediklerini sen anladıysan, ben de senin gibi olayım... Kafası
karışık, zihni bulanık, şaşkın herif!
Devam |
Nurdoğan Aktaş
|
‘’Beyaz Hüzün’’e ‘’Merhaba Olsun’’
Batı Avrupa ülkelerinde yaşayanlar Türkülerin gücünü en iyi
bilen ve bilmesi gereken insanların başında gelirler.
Devam |
Ali Kılıçarslan
|
“Müslümanı Avrupalılaştırmak”
Avrupa’nın mı islamlaştığını, bir başka deyişle
müslümanlaşacağını öğrenmek isteyenler, özellikle Almanya
Türkleri’nin geleceği hakkında fikir yürütenler, bu kitabı
mutlaka okumalılar.
Devam |
Nuran Yelkenci
|
8 Mart Dünya Kadınlar Gününde Müslüman Türk Kadınının
Yeri...
Ev ekonomisini en iyi şekilde yönetebilen akıllı, eğitimli
bir kadın neden ülkeyi
yönetemesin?
Devam |
Üzeyir Lokman Çaycı
|
Çocuklar bizim!
Gerekirse suç işlenen bölgelere psikologlar, spor
öğretmenleri, antrönerler, spor salonları, kütüphaneler,
götürülmelidir...
Devam |
Umut Bulut
|
Kalıbınıza tüküreyim |
Tofiq Abidin
|
RAŞİT DEMİRTAŞ a UĞURLU YOL
|
İsmail Tüysüz
|
BİZDEN ÖNCE MASALLARIMIZ GELMİŞ |
Doğan Tufan
|
Bizans Oyunlarına dikkat
|
|
|
|
|
|