A vitaminini unutmayın! Mevsim meyvesi gibisi yok. Strese son vermenin 15 yolu

Kendinizi değil kilonuzu yakın

·  ANASAYFA  
·  AVRUPA HABER  
·  MEDYA  
·  EKONOMI  
·  FIRMALAR  
·  SPOR  
·  YAZARLAR  
·  BASIN ÖZETLERI  
·  COCUKLAR  
·  KADIN & YASAM  
·  BEDAVA POST  
·  DOWNLOAD  
·  TREIBER  
   
   


  DETAY

               Nurdoğan Aktaş

 

nurdoganaktas@hotmail.de





                                                                                           
‘’Beyaz Hüzün’’e ‘’Merhaba Olsun’’

‘’Ne dost kaldı ne yar kaldı
Ne mülk kaldı ne var kaldı
Sevdi isek o kâr kaldı
İşte geldik gidiyoruz.’’

Toplumun, türküsü en önemli kültür ve direnç  gücüdür. Toplum türkü damarından beslenir, türküyü de aynı damardan besler. Türkü her olayda kendini yeniler. Türkülerde durgunluk yoktur. Türkü, kini, öfkeyi, düşmanlığı insandan uzaklaştırır. Toplumlar dirençlerini türkülerle kazanırlar. Türkülerin gücü de buradan gelir.
Batı Avrupa ülkelerinde yaşayanlar Türkülerin gücünü en iyi bilen ve bilmesi gereken insanların başında gelirler.
Üzerimizde ki baskılar artmaya başlayınca hemen türkülerin bizi sarıp sarmalayan kucaklayan o sihirli dizelerinde yol ve yordamımızı bulumaya çalışılırız. Yakıldığımız, dövüldüğümüz, kovulduğumuz evsiz kaldığımız o günleri bir hatırlayın. Hele 12 Eylül darbecilerinin cendereye almaya çalıştığı o günleri hatırlayalım, Ozan Arif,  Ozan Yusuf Polatoğlu, Ozan Ünal, Aşık Fedai, Ozan Nihat gibi Ozanların Türküleriyle direncimiz artmadı mı, bize düşmanlık besleyenlere Yunusca, Mevlanaca, Hacı Bektaşca, Aşık Veyselce cevaplar verilmedi mi?

BU BİR ‘’OZAN YUSUF POLATOĞLU’’ REKLAMIDIR!

Gündelik hayatı çekilir kılan aslında aşinalardan ziyade iki adım ötemizde yaşayan şöhret bulmamış insanlardır. Yusuf Polat, ‘’her topluma lâzım’’ adamlardandır. Projektör değil kandil, denizden ziyade ırmak, cennetten ziyade yeryüzü nimeti; dost, iyi, mütevazı ve insan. Başka sıfatları da yok değil ama bu kadarı bile hayatı çekilir kılmaya kâfi değil mi?
Türk Halk Müziği ile bütünleşmiş 40 yıl. Türk Halk Müziğine, katkısı çok boyutlu, hangi yönüyle tarif etsek mutlaka birkaç yönü eksik kalacak. En önemli farkı, besteci, yorumcu, araştırmacı, kendine has saz ve sözüyle Ozan Yusuf Polatoğlu oluşu.
Küçük yaşlardan itibaren öğrenmeye başladığı aşıklık geleneğinin yaşayan en önemli temsilcilerinden birisidir dersek hiç de abartmış olmayız.
Zamanla şiir yazmaya, türkü söylemeye başladı. Şiirlerinde sevgi, özlem, gurbet ve tasavvuf  gibi çok çeşitli konuları işledi. Özellikle şiirlerinde kendisininde yaşadığı coğrafya olan Avrupa ülkelerine göçün öyküsüne ağırlık verdi. Bugüne dek 12 albüm, ve 6 şiir kitabı yayınlandı Ozan Yusuf Polatoğlu’nun.
Türküler birer vesika ve bu topluma dair bir işaret taşıyan her vesika gibi onların da  gereken hassasiyetle korunması gerkiyor. Kısa süre önce Ozan Yusuf Polatoğlu’nun ‘’Beyaz Hüzün’’ isimli yeni bir albümü yayınlandı.Kendimce bu yazımda Albüm reklamı yapacağım.
Ozan Yusuf Polatoğlu için lisan, insan ve sevgi çok önemlidir. ‘Bunu ‘’Merhaba Olsun’’ şiirinde şu şekilde dile getirir; ‘’’Yunusleyin sözü olan / Lisana merhaba olsun. Sevgi ile saygı ile / İnsana merhaba olsun’’ Bir türkünün melodi refakatinde yaşayabilmesi geliyor ve çoğumuz nağmelerin güzelliğine kapılıp türkünün vesika değerine göz yumuyoruz. Çanakkale, Yemen, Sarıkamış türküleri ne kadar eziktir ama bundan ibaret mi? ‘’Amansız... Zamansız bir karakışta.../ Tarihe bir ‘’Beyaz Hüzün’’ düştü / Sarıkamış’ta...Sarıkamış’ta..        / Beyaz ecel beyaz karlar / Karlar ayna gibi parlar / Karlara karıştı sırlar / Sarıkamış dağlarında / Dağlarında dağlarında / Sarıkamış dağlarında / Doksan bin can kara düştü
/ On beş yirmi çağlarında’’ mısralarında seferberliğe asker yollayan ve ocağına ateş düşen bütün hânelerin psikolojisi saklı.
Buralarla ilgili endişeleri ve sevinçleri dile getirdiği ‘’Geleceğe Geleceğiz’’ şiirinde bir şey dikkatimi çekti. Ozan Yusuf Polatoğlu Avrupalı Türkler için yazdığı şiirlerinde belkide ilk defa ‘’Fakirlik’’ korkusuna dikkat çekerek insanlarımızı gelecekte bekleyen en önemli sıkıntıların başında yer alacak bir konuda şimdiden uyarıda bulunuyor. ‘’Omuzu çantalı çocuk bizim / Elinde dosya yürüyen genç bizim ..... / Büyüyoruz sımsıcak gayretler içinde /  Büyüyoruz şüpheler hayretler içinde...  / Her an bir harf düşüyor cümlelerimizden /  Fakirlik korkusu saklanıyor bir servette / Sayfalar soluyor kültür kitabında / Azalıyor dilimizden her gün bir kelime / Endişesiz sevinçler yok elbette. Türkü sözlerinin alelâdeliğinde yarım –yamalak seçebildiğimiz bir başka dünya var; ‘’okuma’’sını bilene!..

...........................

Size onun şahsından ve şahsiyetinden pek az şeyler aktarabildim. Ozan tok gönüllü, yüreği, dostluğu herkese açık bir Anadolu dervişidir. Her sıkıntının içinden çıkılır kılan az sayıda insan vardır; Bana göre Ozan Yusuf  yukarıda da belirttiğim gibi  ‘’her topluluğa lazım’’ müstesnalardan. En azından yaşadığı müddet zarfında kadrinin bilindiğini hissetmek onun hakkı. Ozan Yusuf’ların kadr-ü kıymaetini bilmek lazım; hayat onlarsız çoraklaşıyor.
Yerlerine yenileri gelmiyor. Gelsede yerleri dolmuyor.

Etrafınızdaki  Yusuf’ların kıymetini biliniz.

Nurdoğan Aktas

25 Mayıs 2010 Remscheid


SAYFA BAŞI


Yazarın diğer yazıları:

‘’Beyaz Hüzün’’e ‘’Merhaba Olsun’’
Türkçe Konuşulan Yerler İstanbul’dur
O Bayrakları Kim Çıkaracak?


SAYFA BASI

Mahmut Aşkar
Eğrisine Doğrusuna Sarrazin
Nurdoğan Aktaş
Türkçe Konuşulan Yerler İstanbul’dur
Prof. Dr. Hacı Duran
Örümcek Ağı ve Yargı Gücü
Yakup Yurt
O Bayrakları Kim Çıkaracak?
Orhan Aras
Kutsal Anadolu Topraklarında
İbrahim Selamet
İyilik Köprüsü SAKVA
Muhsin Ceylan
Zirveden görünenler
 ve bir istifa
Nuran Yelkenci
Ne Mutlu Türküm Diyene!..
Ozan Yusuf Polatoğlu
Cumhuriyet Halk Partisi
Ayten Kılıçarslan
Almanya ‘artık vatan’ mı?
S. Semih Sedef
Yitik hayatlar...
Hidayet Kayaalp
Mumla eriyen umutlar
Hayrettin Çakmak
İkinci yirmiyedi, beşinci Cuma
Yılmaz Kuzucu
İyiye değişim ve beyinlerde haraket
M. Ali Aladağ
Alman Medyasındaki İslam
Üzeyir Lokman  Çaycı
Şehirlerleşme ve etkinleşmeler
Haldun Çancı
Gizlenen Gerçek Atatürkçülük ve Savunucularına Ödettirilen Bedeller
Hasan Kayıhan
Bizim "Diaspora" Show
Ali Kılıçarslan
Oy hakkı sözü ne oldu?
Prof. Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR
Gelin TV kanallarımızın son durumunu birlikte irdeleyelim
İsmail Altıntaş
Diaspora ve Kimlik
Osman Seçmez
Hayatın gerçek adı: SU
Şefik Kantar
Papa radikallere koz verdi
Fikret Ekin
Yine İnsan
Prof. Dr. Ümit Özdağ
Türkiye'nin En Büyük Sorununa Cevap
Prof. Dr. Berhan Yılmaz
Peygamberi Doğru Anlamak
Prof. Dr. İbrahim Ortaş
Şiddet ve Eğitim Sitemimiz 1
Sebahattin Çelebi
Şimdi....
Veli Kalli
Sorunumuz Kuş Gribi Değil
Mustafa Can
Bayram Gelince Bir Şeyler Olur Bana Canım....
İsmail Tüysüz
”Avrupa’nın Anası Anadolu” Konferansına İlgi Büyüktü
Erhan Türbedar
Kosova’ya İki Yeni Bakanlık Devrediliyor (?)
Serdar Çelebi
Fransa olayları ve Avrupa’da ‘Yeni Irkçılık’
Yakup Tufan
Fransa’nın İmajı
Betül Parlar
Hey du...
Şensel Aşkın
Bilginin/Doğruların Etkinliği
Halil Gülel
Gerçek Güzellik
Dr. Nebil Bozdoğan
Botox zehir mi ilaç mı?
Sizden Biri
Sen neymişsin be abi?
Alperen Çelik
Yeni Vietnam IRAK
İsmail Altıntaş
İslâm Dininin Engellilere Sağladığı Kolaylıklar
Latif Çelik
Ayný acýyý duyanlar en samimi olanlardýr
Dr. Nebil Bozdoğan
Kozmetik cilt tedavisi amaçlı lazer uygulamaları
Fazlı Arabacı
Yaralı bir bilinç