FRANSA’NIN GARABETİ VE TÜRKİYE’NİN İSTİKBALİ
Fransa meclisi yeni bir garabet daha göstererek ‘inkar
yasası’ çıkardı. Çeşitli Bizans oyunlarıyla tarihi
yargıladı.Yalnız tarihi yargılamak, olayları tersyüz etmekle
kalmadı, ifade ve düşünce hürriyetlerini de ortadan
kaldırdı. Kelimenin tam anlamıyla insan hakları ayaklar
altına alındı. Bu garabet Fransa tarihine mutlaka kara bir
leke olarak gececektir.
Özellikle Mösyö Sarkozy’nin başa gelmesiyle birlikte,
Fransa’da yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve İslam düşmanlığı
arttı. Fransa’da yaşayan ve ikinci sınıf insan muamelesine
tabi tutulan 5 milyon Müslüman, inandığı gibi yaşayamaz,
istediği gibi giyemez, düşündüğü gibi konuşamaz oldu. Çifte
standartlar ve garabetler ülkesi haline gelen Fransa’da;
demokrasi, inanç, düşünce ve ifade hürriyeti ayaklar altına
alındı.
Tarihe gelince; Fransız siyasetçileri önce kendileri bir
aynaya baksınlar. Emperyalist düşünce ve sömürü uğruna
dünyanın muhtelif coğrafyasında, özellikle Ortadoğu, Asya ve
Afrika’da, ne tür cinayetler işlendi, zulüm ve zalimlikler
yapıldı, önce bunlar bir ortaya çıkarılsın. Anlaşılan odur
ki, Fransız siyasetciler ‘en iyi savunma taaruzdur’
mantığından hareket etmekteler.
Yüzyıllarca 72 milleti adalet, barış ve huzur içerisinde
yaşatan Osmanlı Devleti’ni yıkan kimlerdi? Osmanlı Ülkesi’ni
işgal eden emperyalist devletler kimlerdi? Sömürgeci
emelleri uğruna Anadolu’da azınlıkları kullanan, onları
silahlandıran ve devlete isyana sevk edenler kimlerdi?
Kısacası 1915 olaylarının esas müsebbibi kimlerdi? Bütün bu
olaylarda Fransa’nın rolü neydi? Başta Sarkozy ve Fransız
siyasetcileri önce bu sorulara cevap versinler.
Ne garip iştir ki, tarihte Türkler’e karşı yapılan zulüm ve
soykırımlar hiç gündeme gelmez. Milyonlarca Türk’ün
Balkanlar ve Kafkaslar gibi bir çok bölgede maruz
kaldıkları zulüm ve soykırım ne hikmetse hiç bir kimse
tarafından konuşulmaz. Niçin 1.ve 2. Dünya Savaşı sırasında
yer ve yurdundan edilen Türkler araştırılmaz? Neden kışta
kıyamette hayvan vagonlarına bindirilerek sürgüne gönderilen
Ahıska Türkleri konu olmaz? Niçin çoğunun yollarda açlık ve
sefillik çekerek yok olduğu Kırım Türkleri, kimsenin
umurunda olmaz? Neden Doğu Türkistan Türkleri’nin
yaşadıkları acı olaylar ele alınmaz. Niçin Dağlık
Karabağ’da, Hocalı’da Azerbaycan Türkleri’ne karşı yapılan
katliamların hesabı sorulmaz ve suçlular cezanlandırılmaz?
Bu soruların cevabını kim verecek? Başta Mösyö Sarkozy olmak
üzere, onun garabet ehli milletvekilleri ve sanatörler biraz
da bu işlerle uğraşsalar doğru olmaz mı?
İslam zulüm ve soykırımı reddeder. Haksız yere bir insanı
öldürmeyi, bütün insanlığı öldürme kabul eder. İslam her bir
insanı Allah’ın yarattığı ‘eşrefi mahluk’ olarak görür.
Osmanlı İmparatorluğu tebasına bu anlayış üzere muamele
etmesini bilmiştir. Asırlarca 72 milleti barış, huzur ve
adalet içerisinde yaşatmasını başarmıştır. Şimdi Osmanlı’nın
çekildiği coğrafyaya bakalım; Balkanlar, Kafkaslar, Orta
Doğu ve Kuzey Afrika’da huzur ve barış, adalet ve sukunet
var mı?
Türkiye’ye gelince; Cumhuriyet ilan edilince, sehven değil
kasten Osmanlı’ya sırt dönülmüş ve geçmiş yok sayılmıştır.
Batılı olmak hülyasıyla yüzlerce yıllık değerler ortadan
kaldırılmıştır. Adeta millet köksüz ve dalsız budaksız
bırakılmıştır. Siyaset ise ‘monşerlerin’ -bekle gör-
anlayışından bir türlü kurtulamamıştır. Türkiye’ye karşı
yapılan her haksızlık ve hukuksuzluk sineye çekilmiştir.
Haklı olunan yerde susulmuş ve haksızlığa boyun eğilmiştir.
Tarihte olan olaylara objektif bakılmamış, ele alıp çözümler
üretilmemiştir. Aksine sükut edilmiş ve kafa kuma
gömülmüştür. İşte asıl meselenin kaynağu budur.
Ben barıştan yanayım. Toplumların huzur ve kardeşlik
içerisinde yaşamalarından yanayım. Emperyalist emeller
uğruna milletler ve toplumların bir birlerine hasım
edilmesine ve kırdırılmasına karşıyım. Savaşlar, acı ve göz
yaşından başka bir şey getirmiyor. İşte savaşın gerçek yüzü;
Irak, Afganistan, Çeçenistan, Filistin ve diğerleri...
Sarkozy’nin şahsi hesapları uğruna İslam, Müslüman ve
Türkiye’ye karşı hasımhane tutum ve davranışları asla kabul
edilemez. Kin ve nefretten beslenenler, Türkiye düşmanlığını
sektör haline getirenler bilsinler ki, keskin sirke önce
küpüne zarar verir. Kin ve nefret hiç kimseye fayda
sağlamaz.
Sözün hülasası şu: Fransa’nın garabetine karşı verilen tepki
doğru fakat yeterli değildir. Türkiye’nin ‘1915 olayları’
soykırım değildir demesi de yetmez. Bununla ilgili doğru
belgeler de ortaya konması lazımdır. Gerçeklerin günyüzüne
çıkarılması lazımdır. Anadolu’da işgal güçleri ve onun
destekçilerinin Türk halkına, Müslüman ahaliye karşı
yaptıkları mezalim de ortaya çıkartılmalıdır. Aklıselim
tarihçiler, uzmanlar ve söz sahipleri işe koyulmalıdırlar.
Araştırma merkezleri ve üniversitelerde kürsüler
kurulmalıdır. Geniş çaplı ve neticeye götüren çalışmalar
yapılmalıdır. Yoksa soy kırım iddaları ve inkar yasalarının
sonu gelmez. Türkiye’nin başı dertten kurtulmaz...
Türkiye’nin istikbali reaksiyonda değil aksiyonda
yatmaktadır. Artık birilerininden çekinmeye veya birilerini
beklemeye gerek yoktur.
Dinslaken, 23 Ocak 2012
Yakup Tufan
YAZARIN
DİĞER
YAZILARI:
FRANSA’NIN
GARABETİ VE TÜRKİYE’NİN İSTİKBALİ
NAHOŞ
SÖZ “DÖNNER MORDE”
ALMANYA’DA
YARIM YÜZYIL
ZAMAN
KARDEŞLİK ZAMANIDIR
GÖÇÜN
50. YILINDA AVRUPA’DA RAMAZAN
IRKÇILIĞIN
TEHDİDİ ALTINDAKİ AVRUPA
BRÜKSEL
BULUŞMASI
YOL
AYRIMINDAKİ TÜRKİYE
GÖÇ
VE AVRUPA TÜRKLERİ
ALMAN
EĞİTİM SİSTEMİ VE TÜRK ÇOCUKLARININ MESELELERİ
ALMANYA’DA
İSLAM GERÇEĞİ VE GÖRMEYEN GÖZLER
AVRUPA’DA
AİLE YAPIMIZDAKİ DİNAMİKLER VE DİNAMİTLER
KENDİNİ
ARAYAN TÜRKİYE
MANEVİ
DÜNYAMIZDA ARALIK, AŞURE VE MUHARREM’İN YERİ
BANGLADEŞ’DEN
SELAM VAR
PAKİSTAN’DAN SELAM VAR
AVRUPA’DA
RAMAZAN BAYRAMI
SALDIRGAN
İSRAİL VE “MAVİ MARMARA” BASKINI
NRW
SEÇİMLERİ VE TÜRKLER’İN ÖNEMİ
ALMANYA
İSLAM KONFERANSI VE MÜSLÜMAN CEMAATLERİN DURUMU
GÖÇMENLER
VE UYUM MECLİSLER
PARELEL
TOPLUM VE DİN GERÇEĞİ
ALMANYA’DA
FEDERAL SEÇİMLER VE MÜSLÜMANLAR
NRW
MAHALLİ SEÇİMLERİ VE MÜSLÜMANLAR
ALMANYA
İSLAM KONFERANSI VE MÜSLÜMANLARIN MESELELERİ
AVRUPA
BİRLİĞİ VE AVRUPA TÜRKLERİ
WİNNENDEN
KATLİAMI ÜZERİNE DÜŞÜNCELER
BANGALDEŞ’DE
MUSON YERİNE GÜL YAĞMURU
HACCA YOLCULUK HAKKA YOLCULUK
Fransa’nın
İmajı
Uyum
nedir?
SAYFA
BASI
|