GÖÇMENLER VE UYUM MECLİSLERİ
Almanya’da yaşayan göçmenler(Migranten)
diğer bir ifadeyle yabancılar (Ausländer) mahalli olarak
siyaset sahnesinde görünsün diye; eski adıyla
-Yabancılar
Meclisi- şimdiki adıyla „UYUM MECLİSLERİ“
(Integrationsräte) oluşturuldu. Uyum Meclisleri olarak ifade
edilen bu kurum esasta ise, -tavsiye komisyonları- niteliği
taşıyan siyasi bir organlardan ibarettir. Göçmenler ile
ilgili meselelerin hallinde maalesef ciddi bir yaptırım
güçü yoktur!
Uyum ile ilgili en yoğun çalışmaların yapıldığı NRW
Eyaletinde hafta sonu uyum meclisleri seçimleri yapıldı.
Yapılan seçimlerinde, geçen dönemlere göre katılım daha da
düştü ve ortalama olarak ancak % 11,16’yı buldu. Seçimlerde
seçmen Harsewinkel’de % 33,93 oy kullanırken, bu oran
Bergisch Gladbach’da ancak % 4,17 oldu. Dinslaken’de 10 Türk
adayın seçildiği uyum meclisi seçimlerinde ise, katılım
ortalaması %14,60’yı geçemedi.
Sonuç olarak bir milyon civarında seçmenin bulunduğu NRW’de,
102 şehirde yapılan seçimlerde, toplam1069 aday uyum
meclisleri üyeliklerine resmen seçilmiş oldular.
Yapılan uyum meclisleri seçimlerine katılımın bu kadar düşük
olmasının elbette bir çok sebepleri vardır. Bunların başında
uyum meclisleri hakkında yabancıların veya göçmenlerin fazla
bilgilerinin olmayışı gelmektedir. Ayrıca yapılan seçimlere
devlet tarafından mali destek sağlanmayışı ve adayların
genellikle kendi ceplerinden yaptıkları harcamarla, gerçek
bir seçim propandandası yapma imkanının olmayışı. Elbette bu
durumlar seçime katılımı olumsuz etkilemiş oldular. Buna bir
de hukuki kısıtlamalar ve diğer zorluklar eklenince,
tabiyatıyla bu menfi tablo ortaya çıkmış oldu.
Burada göçmenlerin de seçimlere ilgisiz kaldıklarını
akıldan çıkarmamak lazım.
Bugün Almanya’da yaşayan yabancıların yüzde 25’ini Türk
vatandaşları oluşturmaktadır. Bu ülkede yaşayan Türkler’in
toplam sayısı ise en az 3 milyondur. Yalnız, burada yaşayan
Türkler ister Alman vatandaşı isterse Türk vatandaşı
olsunlar, cebelleştikleri meselelerde pek bir fark
gözükmüyor. Zira; okullarda verilmesi gereken Türkçe anadil
ve İslam Din Dersleri, inanç ve başörtüsü, iş ve meslek
edinme, kültür değerlerinin korunması ve gelitirilmesi,
eğitim, aile birleşimi, gençlik ve vatandaşlık gibi bir çok
konuda mesele hep aynıdır. Maalesef Alman vatandaşı olmak,
bu meyanda fazla bir şey değiştirmiyor. Buna rağmen,
yaşanılan ülkenin vatandaşı olmak, hiç olmassa seçme ve
seçilme hakkı sağlıyor. Siyasi aktörlerin bu durumun
farkında oldukları da elbette gözden kaçmıyor!
Köklü meselelerin hallinde, fahri hizmet gören ve bu manada
siyasi bir yaptırım gücü olmayan uyum meclisi üyeleri
çaresiz bir şekilde çırpınmaktadırlar. Belediye meclisleri
üyeliklerine seçilmiş kişilerin hak ve selahiyetlerinin
hemen hemen hiç biri uyum meclisi üyelerinde yoktur. Yetkisi
olmayan bir meclisin etkisi olur mu, etbette olmaz! Bir de
buna bigisizlik ya da tercübesizlik eklenince; seçilmenin de
meclisin de hiç bir önemi kalmıyor. Ortada eşitlik,
hakkaniyet ve aynı göz hizasında mücadele zemini olmayınca,
istenilen başarıda da olmuyor işte!
İçinde bulunduğu yapıyla uyum meclisleri, göçmenlerin
haklarını siyasi platformlarda savunma ve meselelere çözüm
üretme imkanlarından mahrum vasiyettedirler.
Bu halleriyle uyum meclisleri, göçmenlere sunulan
-göstermelik demokratik hak- ve vitrinden öte bir şey
olamamaktadır.
Almanya’da gerçekleşmesi arzu edilen gerçek bir uyum, ançak
-gerçek bir demokratik hak- ve -eşitlik ilkesi- ile elde
edilebilir. Etkisi olmayan ve tepki koyamayan, bir nevi eli
kolu bağlı uyum meclisleriyle, bilmem ki daha nereye kadar
gidilebilinir!
Eh hiç yoktan daha iyidir denilebilinir. Eyvallah ona
sözümüz yok.
Mesele eğer dostlar pazarda görsün ise, söylenecek fazla söz
yok. Ama iş göçmenleri her gün biraz daha fazla rahatsız
eden meselelerin çözümü ise, bu bugünkü yapı içerisinde
bulunan uyum meclisleriyle, bunun olamayacağı da açık ve
aşikardır!
Sözün özü, şayet Almanya bu ülkede yaşayan ve bu ülkenin
geleceğini samimi olarak birlikte şekillendirmek isteyen
göçmenlerin de vatanı ise, o zaman demokrasi anlayışında ve
demokratik haklar konusunda da herkese eşit davranılmalıdır.
şin doğrusu budur!
Dinslaken, 7 Şubat 2010
Yakup Tufan
Yazarın
diğer
yazıları:
GÖÇMENLER
VE UYUM MECLİSLER
PARELEL
TOPLUM VE DİN GERÇEĞİ
ALMANYA’DA
FEDERAL SEÇİMLER VE MÜSLÜMANLAR
NRW
MAHALLİ SEÇİMLERİ VE MÜSLÜMANLAR
ALMANYA
İSLAM KONFERANSI VE MÜSLÜMANLARIN MESELELERİ
AVRUPA
BİRLİĞİ VE AVRUPA TÜRKLERİ
WİNNENDEN
KATLİAMI ÜZERİNE DÜŞÜNCELER
BANGALDEŞ’DE
MUSON YERİNE GÜL YAĞMURU
HACCA YOLCULUK HAKKA YOLCULUK
Fransa’nın
İmajı
Uyum
nedir?
SAYFA
BASI
|