A vitaminini unutmayın! Mevsim meyvesi gibisi yok. Strese son vermenin 15 yolu

Kendinizi değil kilonuzu yakın

·  ANASAYFA  
·  AVRUPA HABER  
·  MEDYA  
·  YAZARLAR  
·  SÖYLEŞİ  
·  EKONOMİ  
·  POLİTİKA  
·  SPOR  
·  DÜNYA  
·  KADIN & YAŞAM  
·  SAĞLIK  
·  MUTFAK  
·  ÇOCUKLAR  


  GÖZCÜ

               Yakup Tufan

 

yakuptufan@hotmail.com






MANEVİ DÜNYAMIZDA ARALIK, AŞURE VE MUHARREM’İN YERİ

Manevi dünyamızda Aralık, Aşure ve Muharrem çok önemli bir yer tutar. Bu zaman dilimi  içerisinde pek çok büyük olaylar meydana gelmiş; bizi üzen, bizi düşündüren hadiseler vuku bulmuştur.
Aralık’ta Şeb-i Arus, Muharrem’de Kerbela ve Aşure’de Nebiler vardır. Matem var, kurtuluş var, bitiş var, başlangıç vardır.

Aralık, Miladi takvimin son ayıdır, senenin bitiş ayıdır. Biz Müslümanlar, biz Türkler için de sanki bir veda aydır. Yol gösteren, yön gösteren Allah dostlarının tek tek Hakka yürüdükleri, sevgiliye kavuştukları bir elvedadır bu ay:
Mesnevi-Şerif, Divan-ı Kebir, Fihi Mafif, Mektubat, Mecali-i Seba  eserlerinin müellifi, büyük Allah dostu, hayatını “hamdım, piştim, yandım” sözleri ile özetleyen Mevlana, 17 Aralık (1273) günü    Hakk’a yürümüştür. Mevlana  bu kavuşmayı bir doğuş günü olarak kabul etmiş ve buna düğün günü veya gelin gecesi manasına gelen “Şeb-i Arus” demiştir...

Tus şehrinde 1058 tarihinde (Hicri 450) doğan büyük İslam Alimi, aynı zamanda bir felsefeci, bir düşünür ve bir tasavvufcu olan İmam-ı Gazali, ömrü boyunca gece ve gündüz demeden hep yazmıştır. O kadar çok kitap yazmış ki, yazıları ömrüne bölünse, bir güne on sekiz sayfa düşer. Eserlerinin sayısı 1000’e ulaştığı, Mevduat-ul- Ulum kitabında bildirilmektedir. En önemli eserlerinden bir de İhya’Ulum’id-Din, “Dini İlimlerin İhyası” kitabıdır.
Bu büyük alim, hak ve hakikat yolcusu 19 Aralık 1111 günü(Hicri 505) vefat etmiş, Hakk’a yürümüştür...

İstanbul’da 1873 tarihinde dünyaya gelen, milleti ve dinini çok seven, insanlara karşı çok merhametli ve şefkatli olan, Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırtmasın diyen, Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy:
Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem,
……………………………………………………..
Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim,
Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim!
Adam aldırma da geç git, diyemem aldırırım.
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırım! 
diyen bu büyük hak ve hakikat aşığı, 27 Aralık 1936 tarihinde İstanbul’da vefat etmiş, Hakk’a yürümüştür...

15 Şubat 1932 tarihinde Doğu Beyazıt’da(Ağrı) doğan sosyolog, düşünür, yazar  Ahmet Arvasi, kitaplarında  din, ahlak, eğitim, örf ve ananelerin önemi ve korunması üzerinde durmuştur.
Arvasi, İslam’ın ırklara bakışı, felsefe, pozitif ilimler, ideolojiler, bigi ve bilginin kaynakları gibi bir çok konuyu kitaplarında derinden derine incelemiştir.  
Arvasi, bütün bir ömrünü inandığı davasına adamıştır. Kısacık ömründe: Türk-İslam Ülküsü, Kendini Arayan İnsan, İnsan ve İnsan Ötesi, Diyalektiğimiz ve Estetiğimiz, Şiirlerim, Eğitim Sosyolojisi, Doğu Anadolu Gerçeği, Emperyalizmin Oyunları, Hasbihal, Devletin Dini Olur mu, Kadın Erkek Üzerine, İnsanın  Yalnızlığı gibi kitaplar yazmış, eserler vücuda getirmiştir. Ömrünün her safasında hep konuşan ve hep yazan Ahmet  Arvasi, 31 Aralık 1988 tarihinde İstanbul’da vefat etmiş, Hakk’a yürümüştür...

Öte yandan Osmanlı Patişahı Yavuz Sultan Selim Han, 30 Aralık 1517 tarihinde “Kudüs”ü fethetmiştir. Sultan Selim’in meşhur “Mısır Seferi” esnasında Osmanlı Cihan İmparatorluğu’na dahil olan Kudüs, tam 400 yıl boyunca Osmanlı (Türk) hakimiyetinde kalmıştır. 1918 tarihinde İngiliz işgaline uğrayan Filistin toprakları, önceleri çok gizlilik içerisinde, sonraları ise açıktan parça parça satılarak İsrail devletinin kurulmasına  zemin hazırlanmıştır...    

Muharrem’e gelince: Hicri Senenin ilk ayı olan Muharrem, aynı zamanda ‘Şehrulllahi’l- Muharrem’ olarak da bilinir. Muharrem ayı, İlahi ihsan, kerem, bereket ve feyzin arttığı, bollaştığı ve çoştuğu bir aydır.
Öte yandan Muharrem’in 10. gününde yani Aşure Günü Peygamber Efendimizin torunu Hz. Hüseyin (ra) 55 yaşında iken Sinan bin Enes tarafından Kerbela’da şehit edilmiştir. Yarım asır öncesinden Allah Resulü’nün haber verdiği bu olay Hz. Hüseyin’i Cennet gençlerinin efendisi olma şan ve şerefine yüçeltmiştir.
Şehitler mükafatlarını en yüce kattan almışlardır. Allah ise zalimlere hak ettikleri cezayı adil bir şekilde verir.
Kader hükmüne boyun eğen müminler, Kerbela Vakasına üzülür, fakat itidalini ve soğukkanlılığını kaybetmezler. Duyguları taşkınlıklara ve düşmanlıklara asla çevirmezler...

Ve Aşure: Diğer günlere göre seçkin  bir yeri olan “Aşure Günü”nin kıymetini  Fecr Suresinin 2. ayeti olan “On geceye yemin olsun” ifadelerinden anlıyoruz. Yüce Allah (cc) bu gecelere yemin ederek onların bereket ve kudsiyetini bildirmektedir.
Hadis kitaplarından öğrendiğimize göre, bu güne bu ismin verilmesinin hikmeti,  o günde Cenab-ı Hak tarafından on peygambere on değişik ikram ve ihsan verildiği içindir. Bu ikram ve ihsanların şunlar olduğu belirtilmektedir:

1.     Allah, Hz. Musa’ya Aşure Gününde bir mucize ihsan etmiş, denizi yararak Firavun ve ordusundan onu kurtarmıştır.

2.     Hz. Nuh’un gemisi Cudi Dağının üzerine, karaya Aşure Günü demirlemiştir.

3.     Hz. Yunus balığın karnından Aşure Günü kurtulmuştur.

4.     Hz. Adem’in tevbesi Aşure Günü kabul edilmiştir.

5.     Hz. Yusuf atıldığı kuyudan Aşure Günü kurtulmuştur.

6.     Hz. İsa o gün dünyaya gelmiş ve o gün semaya yükseltilmiştir.

7.     Hz. Davut’un tevbesi o gün kabul olmuştur.

8.     Hz. İbrahim’in oğlu Hz. İsmail o gün doğmuştur.

9.     Hz. Yakup’un, oğlu Hz. Yusuf’un hasreti dolayı kapanan gözleri o gün görmeye başlamıştır.

10. Hz. Eyyüb hastalığından o gün şifa bulmuştur.


İşte manevi alanda bu kadar manalı ve önemli olan Aşure Günü, Saadet Asrından beri hep kutlana gelmiştir...

Aralık, Aşure ve Muharrem, biz bu ayları ve günleri iyi anlamalıyız, iyi kavramalıyız ve doğru analiz etmeliyiz! Manevi dünyamızda önemli bir yer tutan ay ve günlerden ibret almayız, ders almalıyız, kendimize gelmeliyiz, fikir ve tefekkür etmeliyiz...

Aralık, Aşure ve Muharrem, bizi ayıran, ayrıştıran değil; birleştiren, bütünleştiren günler, aylar olmalı!

Kur’an-ı Kerim’de ifade edilen:“Müminler ancak kardeştir” (Hucurat: 10).Yine “Hep birlikte Allah’ın ipine/ Kur’an’a sımsıkı sarılın ve parçalanıp bölünmeyin” (Al-i İmran 103) emir ve  düsturu asla unutulmamalı!

Muharrem ayı ve Aşure gününüz mübarek olsun.

Dinslaken, 16 Aralık 2010/ 10 Muharrem 1432
Yakup Tufan


 YAZARIN DİĞER YAZILARI:

MANEVİ DÜNYAMIZDA ARALIK, AŞURE VE MUHARREM’İN YERİ
BANGLADEŞ’DEN SELAM VAR
PAKİSTAN’DAN SELAM VAR
AVRUPA’DA RAMAZAN  BAYRAMI
SALDIRGAN İSRAİL VE “MAVİ MARMARA” BASKINI
NRW SEÇİMLERİ VE TÜRKLER’İN ÖNEMİ
ALMANYA İSLAM KONFERANSI VE MÜSLÜMAN CEMAATLERİN DURUMU
GÖÇMENLER VE UYUM MECLİSLER
PARELEL TOPLUM VE DİN GERÇEĞİ
ALMANYA’DA FEDERAL SEÇİMLER VE MÜSLÜMANLAR
NRW MAHALLİ SEÇİMLERİ VE MÜSLÜMANLAR
ALMANYA İSLAM KONFERANSI VE MÜSLÜMANLARIN MESELELERİ 
AVRUPA BİRLİĞİ  VE AVRUPA TÜRKLERİ
WİNNENDEN KATLİAMI ÜZERİNE DÜŞÜNCELER
BANGALDEŞ’DE MUSON YERİNE GÜL YAĞMURU
HACCA YOLCULUK HAKKA YOLCULUK
Fransa’nın İmajı
Uyum nedir?

 

   
SAYFA BASI

Mahmut Aşkar

Kendini İfade Edemeyen Müslümanın Tarifi?
Kendi içinde bütünlük arz etmeyen, kendisini tamamlayamayan müslüman azınlığa verilmesi muhtemel haklar da ancak, sergilediği duruşla örtüşen biçimde olur.  Devam

Yakup Yurt

YAZMA NEDENLERİM…
Kısacası ben gördüklerini ve yaşadıklarını kendince yorumlayan ve yazan bağımsız ve özgürlükçü bir adamım. Devam

Şefik Kantar

Batı cephesi bildiğiniz gibi
İçedönük Alman politikalarının temelinde; Almanlığı ve Alman İslamı’nı dayatma, ne şekilde olursa olsun kabul ettirme düşüncesi yatıyor.
Devam

Prof. Dr. Hacı Duran

Bürokratik Yargının Fanatikleri
Günümüzde Türkiye'nin yargı bürokrasisi arasında ortaya çıkan çatışmalar, birçok bakımdan kilisenin yaşadığı bu serüvene benzemektedir. Devam

Hidayet Kayaalp

LAMI CİMİ YOK
Çetelere sövmek, darbecileri lanetlemek belki insanı rahatlatır, ama gelecek nesillerin başına gelecek tehlikeyi ortadan kaldırmaz. Devam

Ali Kılıçarslan

Almanya’da İslam İlahiyatı
Almanya’da üniversitelerde Almanya’nın şartlarına göre ‘İslam İlahiyatı Kürsüsü’ kurulması gereklidir. Devam

Yakup Tufan

ALMANYA İSLAM KONFERANSI VE MÜSLÜMAN CEMAATLERİN DURUMU
Bu ülke müslümanların da ülkesidir!  Bu devlet müslümanların da devletidir ve onların hak ve hukukunu korumak ve kollamakla mükelleftir! Devam

Leman Kuzu

KABUL  ETMİYORUZ!..
Ey ABD, tüm dünya biliyor ki, sen emperyalist bir güçsün. Devam

Prof. Dr. Ramazan Demir

Neden Cumhuriyet?
Cumhuriyet, kendi içinde birçok devrimi barındıran bir hayat biçimi, yaşama biçimi olarak anlaşılmalıdır. 
Devam

Nuran Yelkenci

8 Mart Dünya Kadınlar Gününde Müslüman Türk Kadınının Yeri...
Ev ekonomisini en iyi şekilde yönetebilen akıllı, eğitimli bir kadın neden ülkeyi
 yönetemesin?
Devam

Ozan Yusuf Polatoğlu

Bitlis’de 5  Minare  İsviçre’de 4 Minare
İsviçre’nin Müslümanların yaşamadığı çok kenar çevrelerden yüksek oranda minareye hayır oyları çıkmış, yoksa minareyi çok başka bir şey mi sanıyorlar fıkradaki gibi… Devam

Muhsin Ceylan

Eğitim masallı uyum yalanları...
Günümüzdeki uyumla alakalı sıkıntıların sebeplerinin mevcut kanun ve uyugulamalar olduğunu Sayın Bakan bilmez mi? Devam

Umut Bulut

Kalıbınıza tüküreyim
İnsan olarak en çok da sevdiklerimizden darbe alınca yaralanırız ya, bu yara kolay kolay kabuk tutmaz. Devam

Orhan Aras

KIRMIZI GÜL
Ama hangimiz şimdiye kadar güzel öğütlere kulak vermişiz ki? Hangimiz bile bile hayatımızda pişmanlıklar yaşamamışız ki?
Devam

Mehmet Ali Aladağ

Kötüler ve İyiler
Adam doğan güneşe sırtını çevirdi, batacak güneşten yana yüzünü döndü. Devam

Üzeyir Lokman Çaycı

Bu adam senin baban
Ay yıldızlı bayraklar da yıllar sonra yine devletin asil güçleriyle birlikte bölgede yerlerini almışlardı. Devam

Ayten Kılıçarslan

Kadın Dindarlığına Hürriyet
Neticede kadınlar, başörtüsü ve meslek hayatı arasında tercih yapmak zorunda bırakılmaktadırlar.
Devam

Nurdoğan Aktaş

Türkçe Konuşulan Yerler İstanbul’dur

Tofiq Abidin

RAŞİT DEMİRTAŞ a  UĞURLU YOL
 

İsmail Tüysüz

BİZDEN ÖNCE MASALLARIMIZ GELMİŞ

Doğan Tufan

Bizans Oyunlarına dikkat