
Boşnak Gecesi
Geçen hafta sonu Sakaryalı Boşnakların “Bahara Merhaba”
yemeğine katıldım.
Bosna, Sancak ve “Boşnak” isimlerini her duyduğumda
içimde bir şeyler kabarır. Hatıralarım canlanır.
Bosna Savaşının en hızlı günlerinde Cumhurbaşkanı Alija
İzzetbegoviç ve Boşnakların, Sarajevo kuşatmasına karşı
direndiği günlerdi.
Eşi “Halida Hanım”ı bir konferans vesilesiyle
kentimize getirmiştim. Cumhurbaşkanı eşi olmasına rağmen çok
alçakgönüllüydü. O nazik Osmanlı hanımefendisini ömrüm
boyunca unutamam. Bosna’nın simgesi olan “Liljan çiçeği”
broşunu eşime hediye etmişti. Ülkenin çeşitli yerlerinde
yapılan toplantılara iştirak ederek Bosna’nın haklı davasını
anlatmak için çırpınıyordu.
Aynı günün gecesinde İstanbul’da ikamet ettiği evine geri
götürdüğümde bizlere kendi elleriyle yaptığı “Banya Luka”
tatlısı ikram etmişti. Vedalaşırken bana “askerim”
demesi benim için bir onurdu. Onu son görüşüm oldu.
2005 yılında Alija’nın ardından altı ay sonra vefat ettiğini
duydum. Allah Rahmet eylesin. Makamları Cennet olsun.
Boşnakların gecesinde bulunmak, Bosna diyarında kök salmış
olan ümmet kardeşliğimizi hatırlattı bana.
Sakarya’daki Bosna Hersekliler Kültür ve Dayanışma Derneği
1992 yılında kurulmuş. Kentimiz adına kültürel zenginliğin
en önemli renklerinden olan bu derneği, böyle bir
organizasyona imza attıkları için tebrik ediyorum. Umarım
gelecekte yapacakları faaliyetlere Bosna kanaat önderlerini
de davet ederler.
Gecenin açılış konuşmasını Bosna Hersek Ankara Büyükelçiliği
Müsteşarı Jasmina Sarajiç yaptı. Bosna Hersek
İstanbul Konsolosu, Bosna Hersek Kültür Dernekleri
Federasyonu Başkanı Fehmi Arazlı ve İl Kültür
Müdürümüz Hüseyin Yorulmaz geceye renk kattılar.
Behiye Çark’ın başkan olduğu dernekte, Başkan
Vekilliğini birçok sosyal aktivite içerisinde yer alan
ilimizin tanınmış işadamı Muzaffer Güneş yürütüyor.
Başkan Yardımcısı Kadir Güngör’ün yanında diğer
üyeler şu isimlerden oluşuyor. Osman Ürküt, Âdem Çerlek,
Nihat Salkım, Berrin Ünlüsan, Harun Alma, Ahmet Sorgut,
Mehmet Ayaz ve Yavuz Deniz.
Boşnak kültürünü yaşatmak isteyen derneğin Boşnakça dil
eğitimi verdiğini öğrendim. İl Kültür Müdürü Hüseyin
Yorulmaz Bey’in fikri katkılarıyla başlatılan Boşnakça dil
kursunun çok önemli olduğunu düşünüyorum.
Ülkemizin stratejik geleceğinde açılım noktası olan
Balkanlar etkinliğimizi arttıracak ve aynı zamanda kültür
bağlarımızı yeşertecek iletişim aracı dildir. Bosna’da Türk
dilinin öğretilmesi de bu açıdan önemlidir. Balkan
dillerinin yakın zamanda ülkemizde daha da önem kazanacağı
ise aşikârdır.
Boşnak gecesi olur da kahve konuşulmaz mı? Boşnakların
tarihi bir sözü vardır. “Kahfa bez duhana, Tursko bez
İmana - Dumansız kahve, imansız Türk’e benzer”
derler. Dernek yönetimi İznik’te el yapımı kulpsuz kahve
fincanları yaptırmış. Ben de hatıra olarak iki fincan satın
aldım.
Sakarya’da Bosna’yı anmak, Boşnak kültürünü yaşatmak elbette
güzeldir ancak... Geceye ait hatırlatmak istediğim bir konu
var.
Boşnaklar olmadan, Balkanlar olmaz. Boşnak kültürü
fotoğrafımızı tamamlayan tarihe mal olmuş değerli bir
parçadır. Bosna ve Sancak bizim geçmişimiz olduğu gibi aynı
zamanda geleceğimizin medeniyet köprüsüdür.
Sırpların soykırımına maruz kalan Bosna Müslümanları,
1992–1995 yılları arasında imkânsız zannedileni başardılar.
Askeri ordusu olmayan Boşnak halkı, kuvvetli Sırp ordusuna
karşı vatanlarını savundular. Bosna halkının şanlı
direnişinin sembolü Alija İzzetbegoviç ismini anmaz isek
Bosna eksik kalır.
Sırp ve Hırvatların zulümleri karşısında her zaman üçüncü
bir yol aramak zorunda kalan, kıstırılmış Boşnak ülkesinin
ruhuna vakıf olan Alija’nın yaşam felsefesi anlaşılmadan
Bosna Müslüman halkının kaderi tam olarak anlaşılamaz.
Geceyi tertip eden Bosna Hersekliler Kültür ve Dayanışma
Derneği yetkilileri “Alija”nın ismini anmayı unuttular.
Alija İzzetbegoviç ve Bosna şehitleri anılmayınca itiraf
etmeliyim ki içim burkuldu.
Özgür Bosna için hayatını vakfeden Bosna Hersek’in ilk
Cumhurbaşkanı Alija İzzetbegoviç ve Bosna şehitlerinin
muazzez hatırası ahde vefa kabilinden hatırlatılsaydı
Boşnakların Bahara Merhaba Gecesi daha büyük anlam
kazanırdı.
Alija ve Bosna şehitleri olmasaydı, Boşnaklar belki de
hiçbir zaman Bahara merhaba diyemeyeceklerdi.
Yeni Sakarya Gazetesi, 23 Nisan 2008
SAYFA
BAŞI
Yazarın diğer yazıları:
Boşnak
Gecesi
İyilik
Köprüsü SAKVA
Kosova
Arnavutları ve Türkçe
Alauddin
Medresesi – Kosova
Kosova
İslam Birliği
Serdivan
Recep
Aco’nun Hikâyesi
Urime
Pavaresia e Kosoves
Nasıl
bir ülke
Zincirden
kolyeler
Başbakan’i
dinlerken
CHP
ve MHP üzerine
Bosna
ve Alija
Şah
ve piyonlar
Cumhur’un
cevabı
SAÜ
Rektörü Sn. Mehmet Durman’a Açık Mektup
Akıl
Tutulması
Uludağ
Zirve notları (II)
Uludağ
Zirve notları (I)
Filistin
Maden
Deresi
Kutsal
İttifak
Susma
Vakti…
“Edeb,
ya Hu”!
Sapanca
Şiir Akşamları
Başbakan’ın
Kosova seferi
Paradoks
ülkesi…
Aynadaki
yüz…
İkiyüzlü
Fransa
Öfke
Medeniyeti
SAYFA
BASI
|