
Sağlıklı
değişim
Toplumlar geçirdiği zaman evresinde sürekli değişim ve kırılmalar
yaşarlar. Siyasi birimler, kurum ve kuruluşlarda değişerek
genel gidişata ve ihtiyaçlara göre tavır almak
durumundadır. Zira ilerleyenler arasında yerinde
sayanlar geri gider.
Bu sağlıklı değişime ayak
uyduramayanlarsa zamanla dinazorlaşarak tarihin çöp
sepetine atılmaya mahkum olurlar.
Ta 700 yıl önce ` Her dem yenileniriz,
bizden kim usanası` diyen Yunus Emre bugün onu
sevenler tarafından bile tam anlaşılabiliyor mu
dersiniz ?
İnsan, yontulmamış tabiyatı gereği
kritikten pek hoşlanmaz. Lakin o da inkişafın,
ilerlemenin ve değişimin olmazsa olmaz şartı
olduğuna göre, bunu nasıl ayarlamalı ki kaş
yaparken göz çıkarılmaya.
Elbette biz bizi tam ve tarafsız göremeyiz, bu yüzden birlerinin bize ayna
tutması pek iyi olur. Tanıdığım çok
olsada, dostlarımın az olduğu biliyor ve de
onların her sözünü dikkate alıyorum. Beni düzeltmek
isteyen dostlarıma da müteşekkir ve duacıyım.
Akıllılık, birilerince
zorla değiştirilecek konuma gelmeden değişebilmektir,
bazan bu nefse çok zor gelsede.
Bir insiyatifin, işin, hizmetin daha iyisini ortaya
koymadan mevcutu yıpratmak veya yıkmak da akıl
karı değildir. Mesela bir hizmeti sırf başkaları
yapıyor diye, gıpta duyguları kontrol
edilemeden muhalif tavır almak,büyük gemiyi
yapmadan mevcut son botu da yakmak gibi bir şey olur.
Zira , düşünmeden atılan bir söz, düşünmeden
atılan bir kipritten daha az tehlikeli değildir.
Küçümsenen, itibar edilmeyen veya yok sayılan
hizmetler (müsbet dersaneler, cemiyetler, medya, sportif
aktiviteler vs.) çalışmalar yarın yok olsalar,
onların boşluğunu biz doldurabilecek miyiz?
Bu yüzden mevcutları destekmek veya gidip oralarda gücünce
hizmet vermek yerine, onları harcama lüksumuz var mı
?
Yazarın vazifesi ; okuyucusunda pozitif etkiler bırakan fikir
ve yazılar üretmektir. Onları motife ederken ve
uyarırken bazan alınan ve sarsılan da olacaktır
pekala. Yıllardır bu yazilari okuyanlara bazan
tekrar da gelebilir, bundan, yazan kadar
müsbet veya menfi tepkiden imtina eden okur da
sorumludur..
Siz neyi istiyor ve arıyorsunuz bilemiyorum ama ben
şu üç şeyin rüyasiyla yaşıyorum burada
adeta:
1 – İnsanımın, zihni fukaralıktan
korunmak için okumayı ve kitabı sevmesi
2 - 30 yıldır
degişmeyen, yenilenmeyen, usandıran ve uzayan
sohbetlerin, vaazların, hutbelerin, yazıların
aktuelleşmesi ve önceden en az
iki defa okunması. Daha da önemlisi konuşanların
mutlaka çok okuması yoksa su tadı veriyor artık,
dinleyenler hep yerinde saymıyor ki değil mi
3 – Bir de, 5 yıldızlı camilere heves
ve yatırım kadar, her yere 5 gönül insanı
kazanmak veya yetiştirmek hiç değilse, mevcutları
kıymet bilmez toylara harcatmamak.
Söz doğruysa buyrun işe , yok kırdımsa
selam size.
SAYFA
BASI
Yazarın
diğer
yazıları:
Sağlıklı
değişim
Her
ayrılık
Kimse
sizin yerinize düşünmez
Sözlerin
özünden
Mektup
SAYFA
BASI
|