Devlet
Yok
Şemdinli'nin girişindeki polis kontrol noktası
PKK'lılar tarafından yakıldı ve yıkıldı.
Yerini PKK'lıların yönlendirmesi ile "PKK-APO
Kontrol" noktası kuran Şemdinlili çocukların
bir kontrol noktası aldı. Basın yeni noktanın
fotoğraflarını çekiyor. Şemdinli'de
bombalamada ölenlerin cesetleri ilçeye geldiği zaman
yapılan törende katılanların kontrolü açısından
ne polis vardı ne de polis çekildiği zaman orada
kalan asker. Devletin bittiği yer Şemdinli.
Muhtarlıktan
İlmühaber İle Eylem
Şemdinli''de yapılan eylem ile ilgili çok şey
söyleniyor. Bence "yeni bir Susurluk bulduk"
diyerek devlete sevinç çığlıkları ile
saldıran liberal basının da dahil olduğu
herkes bazı soruları sormak zorundadır. Bölge
uzmanı olan jandarma istihbarat görevlileri yanlarında
bütün "eylemlerini" kapsayan istihbarat rapor ve
belgeleri ile sanki Şemdinli''de 15 tane kitabevi varmış
gibi, ilçenin tek caddesindeki tek kitapçıyı ancak
kroki ile bularak gün ortasında bombalıyorlar.
Her şey Göründüğü Gibi Olsaydı Bilime
İhtiyaç Kalmazdı
Patlama 12.15’de meydana geliyor ve saat 12.17'de PKK'nın
televizyonu Şemdinli'deki olaylarla ilgili olarak canlı
yayına geçiyor. Şemdinliler "bombacıların
üstüne saldırarak onları etkisiz hale getiriyorlar."
Bombacıların arabalarındaki kalaşnikof
silahlar sadece eşantiyon olduğu için sokaktan geçenler
tarafından kolaylıkla bulunuyor.Bunların hepsi
olağanüstü şüpheli hadiselerdir. Şemdinli'de
olanların izahı klasik Susurluk edebiyatı ile
yapılamaz.
Şemdinli'de
Teslim Olan Devlet
Olaydan hemen sonra PKK ilçenin kontrolünü eline geçirmiştir.
Asker ve polis büyük bir psikolojik baskı altına
alınmıştır. Yüzlerce şehit verildiği
ve binlerce PKK bombası patladığı zaman
yerinden hareket etmeyen basın ve TBMM ile siyasi parti
temsilcileri devletin kontrolü dışına çıkmış
olan kente akmışlardır. Kentte lise öğrencileri
dahil önüne gelen herkes devletle pazarlığa oturmuştur.
KKK Org. Yaşar Büyükanıt'ın Batman olaylarından
sonra söylediği "Türkiye'yi
Filistinleştirmek istiyorlar" ifadesi Şemdinli
özelinde yerini bulmuştur.
Orduyu
Yıpratmak
Şemdinli''de ne oldu ise oldu. Bir süre sonra bunun
yabancı bir istihbarat servisinin sızması mı,
yoksa PKK'nın tahrik ve yönlendirmesi mi ya da dünya
tarihinin en beceriksiz örtüsüz operasyonu mu olduğu açığa
kavuşacaktır. Fakat bu süreçte Türk Silahlı
Kuvvetleri'nin zaten devam eden yıpranma sürecinin daha
da hızlanacağı ve derin izler bırakacağı
görülmektedir. Erdoğan, şimdiden Jandarma Genel
Komutanı'nı yalanlayarak ve olayın "ideolojik
kökenlerinden" bahsederek, sonuna kadar gidilerek
hesaplaşılacağından bahsetmektedir. Türk
ordusunun yıpranmaması her sorumluluk sahibi Türkiye
Cumhuriyeti yurttaşının görevidir.
Orduya
Düşen Görev
Türk Silahlı Kuvvetleri çok yoğun bir psikolojik
operasyon süreci ile karşı karşıyadır.
Süleymaniye'de başlayan psikolojik operasyon devam
etmektedir. Şemdinli'de, Mersin'de, Erbil'de, Atina''da
yakılan, Kıbrıs''ta indirilen bayrak, PKK'nın
mayınlı saldırıları bu operasyonun
parçalarıdır. Dalgalar Anadolu kıyılarına
amansızca vurmaktadır. Bu aşamada Türk
ordusunun Türk halkının bütün gücünü arkasına
alması gerekmektedir. Oysa KKK brövesinden Atatürk'ü
çıkarmak gibi büyük psikolojik yanlışlar
gereksiz gerilim ve güvensizlik yaratmaktadır.
Sonuç
Türk Kara Kuvvetleri Mete Han
tarafından kurulmuş Türk milletinin en eski
ve tarihsel kökleri en geriye giden kurumudur. Şerefimiz
ve şanımız bu ordunun kılıcının,
okunun, süngüsünün ucunda olmuştur. Türk milleti
ordusunun değerini birkaç aylık ve yıllık
yanlışlara dayanarak biçmez. Ancak ordunun yanlışta
ısrar etmemesi fazilettir. 1963'de bir radyo konuşması
yapan dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı KKK'nın
kuruluşunun 600.yılını kutlamış
ve Yeniçeri ordusunun kuruluşunu KKK'nın kuruluşu
olarak kutlamıştı. Bunun üzerine Nihal Atsız
15 temmuz 1963'de Ötüken dergisinin 18.sayısında
KKK'nın kuruluşunun Mete Han ile başladığını
yazınca ertesi sene kuruluşun 2173 senesi kutlanmıştı.
Demek
ki generaller de yanlış yapar. Önemli olan yanlışı
görüp düzeltmektir. Muhakkak yanlışı düzeltecek
bir generalin komutan olması beklenmemelidir.
15.11.2005
SAYFA
BAŞI
Yazarın
diğer
yazıları:
Devlet
Yok
Telafer
Dayanışma Komitesi
Muhterem
Paşam
Atatürk
Kanuni
Sultan Süleyman'dan Şahin Bey'e
"AB
Faşizmi" ve Cumhuriyet Bayramı
"Öfke
Baldan Tatlıdır"
SAYFA
BASI
|