A vitaminini unutmayın! Mevsim meyvesi gibisi yok. Strese son vermenin 15 yolu Kendinizi değil kilonuzu yakın
·  ANASAYFA  
·  AVRUPA HABER  
·  MEDYA  
·  YAZARLAR  
·  SÖYLEŞİ  
·  EKONOMİ  
·  POLİTİKA  
·  SPOR  
·  DÜNYA  
·  KADIN & YAŞAM  
·  SAĞLIK  
·  MUTFAK  
·  ÇOCUKLAR  


DÜRBÜN
                                              Prof. Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR
 
korpinar@istanbul.edu.tr


Gelin TV kanallarımızın son durumunu birlikte irdeleyelim

   Ulusal birlik ve bütünlüğümüz tehlike altındadır. Dış güçler ve onların piyonu olan iç güçler, ellerinden geldiğince ülkemizin her alanda gelişmesini ve uluslararası bir güc olmasını engellemek için yoğun çaba içindeler.

   Peki bizlerde halkımızı, ülkemizin ulusal çıkarları doğrultusunda gereğince eğitebiliyor muyuz? Eğitim ve iletişim araçlarını bu amaca yönelik iyi kullanabiliyor muyuz? Örneğin, evlerimizde en çok sözü geçen ve en çok dinlenen, çağımızın en büyük iletişim ve eğitim araçlarında birisi olan ulusal TV kanallarımız var. Gelin TV kanallarımızın son durumunu birlikte irdeleyelim.

   Türkiye'de ulusal ölçekte -Türksat üzerinden- yayın yapan 150 kadar televizyon ve 50 kadar radyo kanalı olduğu bilinmektedir. Bunların 100'ün üzerindeki kanal kalitesiz müzik, film, seks, fal, dizi ve yarışma yayınlayarak izleyenleri oyalamakta, kandırmaktadır. 30 kadarı da dincilik, mezhepçilik, tarikatçılık amaçlıdır. Kendi kafalarında yarattıkları şeriat düzenine hizmet ederler. Kaynakları dinci holdingler ve yurt dışı yabancı servislerdir. Bu yayınlar öyle etkin hale geldi ki bazı büyük TVlerde bile güncel sorunlarımıza din alimlerinden yani ulemalardan alınan fetvaları yayınlanmaya başladı. Hatta diyanet başkanlığında ALO FETVA hattı da kuruldu.

   Yine 2 bin 201 evdeki deneklerin, peoplemeter denilen özel ölçüm aygıtları ile oluşturulan TV RAYTİNG oranlarını da ULUSLARARASI BİR ŞİRKET yapmaktadır. Bu oranlara göre reklam alan ve program yapan ulusal TV kanallarını, halkımızın günde ortalama olarak 6 saat kesintisiz seyrettiği belirlenmiştir.

   Bu kurumları, ulusal çıkarlarımız ve ulusal birlikteliğimiz doğrultusunda denetleyecek ve düzenleyecek, 12 yıldır görev başında olan RTÜK var. Ancak gereğince görevini yapmakta mıdır?

   Halkımızı çağdaş ve eğitimli bir toplum haline getirebilmek için ulusal TV kanallarımızda ;

1-     Ülkemizin ulusal ve uluslararası sorunlarının çok yönlü tartışmasını,

2-     Ülkemizde gittikçe tehlikeye düşen birlik ve beraberliğimizi güclendirecek şarkı, türkü ve marşlara yer verilmesini,

3-     Ülkemizin kuruluş aşamasında emperyalistlere karşı yapılan mücadele ve verilen emekleri dile getiren program ve dizilerin yapılmasına,

4-     Sorumlu yurtaş olmanın vatansever gereklerini, vatandaşlık bilgilerini,

5-     İlk yardım becerilerini, ev kazalarına karşı alınması gereken önlemleri,

6-     Yemek yapım programlarında hijyenik kuralların ve halk sağlığına olan etkisinin önemini,

7-     Mahkemelerde çekilen sıkıntıları, ilginç ve ders verecek nitelikli hukuk davalarını,

8-     Cinsel sağlık ve doğum kontrolu bilgilerini,

9-     Kişisel tutumluluğun gereğini ve aile bütçesi ile ülkemiz ekonomisine olası katkılarını,

10- Çevre kirliliğinin ülkemizde nelere mal olduğunu, su ve enerjinin yaşamsal önemini,

11- Trafik kazalarının nedenlerini, alınması gereken basit önlemleri ve trafik kurallarını,

12- Bireysel silahlanmanın toplumdaki olumsuz etkilerini ve toplumsal yıkımlarını,

13- Güvenlik konusunda alınması gereken önlemleri ve emniyet güclerince yapılması gereken işbirliğini,

14-  Doğal afetler ve olası depremler gibi yaşamsal konuları,

dile getirebiliyor muyuz?

   Yoksa bu önerileri herkes biliyorda, toplumumuz daha yozlaşsın ve ulusal bütünlüğümüz parçalansın diye başka birileri mi engelliyor?

   Diğer demirbaşlarımız gibi şimdi ulusal TV lerimiz de yabancılara satılmaya başlandı. Oynatılan yabancı filmler ve diziler bu topluma emperyalist kültürün aşılamasıdır. Örneğin, bizlerden kesilen vergilerle aykata duran TRT-1 de 20 yıldır Pazar günleri saat 12.00 de muhakkak bir kovboy filmi oynatılır. Bu da yetmez gece saat 12.00 de tekrarı verilir. Yani onlar dışarıdan, biz içerden bu toplumu kovboylaştırmak için uğraşıyoruz. Bakalım ne zaman sonuç alınacak.

   Umarım bu öneri ve uyarılarımızı, yöneticilerimiz ve aziz danışmanları dikkate alır ve gereken çözümleri bulurlar. Bu önerilerime sizler de katkıda bulunursanız sevinirim.

   Sevgi ve saygılarımla (09.02.2007).

SAYFA BAŞI


Yazarın diğer yazıları:

Gelin TV kanallarımızın son durumunu birlikte irdeleyelim
Nasıl bir cumhurbaşkanı
Siyasi ahlak ilkeleri ve yöneticilerimiz!
Yine 24 Nisan Geldi!
Tehlikenin farkında mısınız?
Ermeni Sorununun İrdelenmesi!
Güzel İstanbulumuz şantiye alanı mı olacak?
Ülkemiz Sorunları ve TRT
Ülkemizden çalınan tarihi eserlerimize sahip çıkalım
Sonunu Düşünen Kahraman Olamaz????
Kuş Gribi ve Önemli Uyarılar
Enerjimizi Ulusal Sorunlarımızın Çözümüne Harcayalım
İstanbullu olarak bir üzüldüm, bir sevindim ve gurur duydum
Rumları Ab Kürtleri ABD koruyor...

   
SAYFA BASI

Mahmut Aşkar

Bu Vebal Kimin?
Bilgiye muhtacız, bilge başımızın tacı... Lâkin arınmış, durulmuş bilgi ve arındıran bilge! Devam

Yakup Yurt

14 ŞUBAT SEVGİLİLER GÜNÜ VE 3S KURALI…
Gül-diken bütününde esas olan güldür.
Devam

Hidayet Kayaalp

OYNAMADAN GÜLEBİLMEK
„Gülelim-oynıyalım“  şeklinde deyim üreten belki de az millet bulunur yeryüzünde. Devam

Ali Kılıçarslan

TÜRKİYE GÖÇ VAKFI
Göç hareketi yarım yüzyıllık bir süreçten sonra, özellikle göç edilen ülkelerde yeni bir boyut kazanmıştır. Devam

Ozan Yusuf Polatoğlu

Bitlis’de 5  Minare  İsviçre’de 4 Minare
İsviçre’nin Müslümanların yaşamadığı çok kenar çevrelerden yüksek oranda minareye hayır oyları çıkmış, yoksa minareyi çok başka bir şey mi sanıyorlar fıkradaki gibi… Devam

Muhsin Ceylan

Eğitim masallı uyum yalanları...
Günümüzdeki uyumla alakalı sıkıntıların sebeplerinin mevcut kanun ve uyugulamalar olduğunu Sayın Bakan bilmez mi? Devam

Leman Kuzu

SEVGİ  ZAMANI!..
SEVGİ  İNSANLARA VERDİĞİNİZ SÜRECE SEVGİDİR...   Devam

Yakup Tufan

GÖÇMENLER VE UYUM MECLİSLERİ
Almanya’da gerçekleşmesi arzu edilen gerçek bir uyum, ançak -gerçek bir demokratik hak- ve -eşitlik ilkesi- ile elde edilebilir. Devam

Orhan Aras

KIRMIZI GÜL
Ama hangimiz şimdiye kadar güzel öğütlere kulak vermişiz ki? Hangimiz bile bile hayatımızda pişmanlıklar yaşamamışız ki?
Devam

Prof. Dr. Hacı Duran

İsrail'in Arapları, Ermenistan'ın Türkleri
Türkiye ile Ermenistan'ın Zürih Protokolü çerçevesinde yeni bir süreci başlatması, barış adına iyi bir gelişmedir. Devam

Mehmet Ali Aladağ

Kötüler ve İyiler
Adam doğan güneşe sırtını çevirdi, batacak güneşten yana yüzünü döndü. Devam

Üzeyir Lokman Çaycı

Bu adam senin baban
Ay yıldızlı bayraklar da yıllar sonra yine devletin asil güçleriyle birlikte bölgede yerlerini almışlardı. Devam

Ayten Kılıçarslan

Köpekler ve İnsanlar
Hepimiz farklı zaman ve mekânlarda keşke dedik. Hem de bir defa değil binlerce kez söyledik…
Devam

Nurdoğan Aktaş

Türkçe Konuşulan Yerler İstanbul’dur

Tofiq Abidin

RAŞİT DEMİRTAŞ a  UĞURLU YOL
 

İsmail Tüysüz

BİZDEN ÖNCE MASALLARIMIZ GELMİŞ

Doğan Tufan

Bizans Oyunlarına dikkat