·  ANASAYFA  
·  AVRUPA HABER  
·  MEDYA  
·  EKONOMI  
·  FIRMALAR  
·  SPOR  
·  YAZARLAR  
·  BASIN ÖZETLERI  
·  COCUKLAR  
·  KADIN & YASAM  
·  BEDAVA POST  
·  DOWNLOAD  
·  TREIBER  
   
   


  BİR SES

               Muhsin Ceylan

 

mceylan99@yahoo.de



Erbakan ve partisine psikolog değerlendirmesi

Prof. Necmettin Erbakan’ın ’’Milli Görüş’’ diye adlandırdığı siyasi hareketinin bünyesinden çıkan beşinci parti SP’de hareketli günler yaşanıyor. Genel Başkan Yardımcısı Prof. Mehmet Bekaroğlu, SP Yönetiminin uyguladığı politikalara karşı çıkarak partiden istifa ettiğini açıkladı. Bu istifa, şekil ve yöntem itibariyle SP içinde bir ilk. Meslekten psikolog Bekaroğlu, noter aracılığı ile Genel Merkez'e gönderdiği istifa dilekçesinde, “İki yıldır yaptığı uyarı ve tekliflerin dikkate alınmamasını” sebep göstermiş. SP’nin ağır toplarından Mehmet Bekaroğlu, söz konusu değerlendirmelerini liderleri Necmettin Erbakan'a gönderdiği iki ayrı mektupta uzun uzun anlatmış. Bekaroğlu, 3 Kasım seçimlerinin hemen ardından yazdığı ilk mektubunda “Saadet Partisi'nin genel seçimlerde aldığı yüzde 2,5'lik oy için “Milli Görüş Hareketi tarihindeki en kötü sonuç” nitelemesinde bulunmuş. Erbakan'ın seçimden sonra yaptığı “Dimdik ayaktayız, seçmen yanıldı.” açıklamalarını gerçekçi bulmadığını belirten Mehmet Bekaroğlu, şöyle çarpıcı bir tespit yapıyor: “3 Kasım seçimlerinde seçmen, bir dönemin siyaset yapma biçimini aktörleri ile birlikte tasfiye etmiştir. Çok üzgünüm, ama millet, siz ve arkadaşlarınızda artık bir gelecek görmemektedir. Hem seçmen hem de taban, artık yeni vitrin, yeni yüzler istemektedir.”

Bekaroğlu’nun Şubat 2003 ve Nisan 2004’ deki mektuplarında da Erbakan'ın şahsına yönelik tepkiler dikkat çekiyor. Bekaroğlu, Erbakan'ın her şeyden önce “istişareye açık” olmadığını kaydediyor. Parti yönetiminin seçim hezimetine dönük tespitlerini eksik ve yanlış bulan Mehmet Bekaroğlu, üç önemli konuda radikal değişiklikler teklif ediyor: “Söylem, yöntem, vitrin.” Seçmenin Saadet Partisi'ne oy vermemesinin sebeplerini irdeleyen Bekaroğlu'na göre iktidardaki tutarsız söylem halkı olumsuz etkilemiş. Bekaroğlu, 28 Şubat sürecinin fotoğrafını ise şu sözlerle çekiyor: “İktidarda kalınamamıştır, partilerin kapatılması ve bölünme önlenememiştir. Dik durulamadığı, cesaretli olunamadığı, şahsiyetli davranılmadığı, zikzaklar çizildiği, çelişkiler sergilendiği tarzındaki propagandalar teşkilatlarımızı etkilemiştir. Televizyonlardaki, askerin sert çıkışı karşısında geri adım atarken elleri ve konuşması titreyen Recai Kutan manzarası hiç unutulmamaktadır. İktidarda kalma uğruna yapılanlar, 28 Şubat'ın baskıları karşısında atılan geri adımlar, ikircikli, tevil edici, açıklayıcı, hatta özür dileyici davranışlar, halk nezdindeki haklılık ve mazlumluğumuzu gölgelemiş, ‘aciz’ konumuna düşmemize sebebiyet vermiştir.”

SP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Bekaroğlu, mektubunda mevcut yöntemin karar alma mekanizmalarını kilitlediğini vurguluyor. Bu noktada eleştiri oklarını Erbakan'ın çevresindeki yakın “ekibe” yöneltiyor. Bekaroğlu, artık kenara çekilmesini istediği Recai Kutan, Şevket Kazan, Ahmet Tekdal, Oğuzhan Asiltürk, Fehim Adak, Süleyman Arif Emre ve Yasin Hatiboğlu'ndan oluşan ekibin partideki konumunu, “Bu ekiple uzun yıllara dayalı hukukunuz, aranızdaki bir tür şeyh-mürit ilişkisi, istişareleri zedelemektedir. Bu durum doğru ve stratejik kararların verilmesini engelliyor.” şeklinde eleştirmiş.

Psikolog Mehmet Bekaroğlu'nun şikayetçi olduğu bir başka konu da Erbakan ailesinin yaşadığı lüks hayat. “Tabanımız sizin aristokrat hayat tarzınızdan rahatsızdır.” diyen Bekaroğlu, devamen şu görüşü dile getiriyor: “Artık insanlarımıza bu yaşantının savunmasını yapamıyoruz. “Hoca niçin sarayda düğün yapıyor, niçin yalılar satın alıyor, Hoca'nın oğlu niçin lüks arabalara biniyor, trilyonluk kotralara bakmak nereden çıktı?” soruları tabanımızı bunaltmıştır. Oğlunuz Fatih'in partiye kaydolduktan sonra Genel Başkan'ın yanında oturması, Konya mitinginde elini kaldırmanız saltanat/veliaht söylentilerine neden olmuştur.”

Bekaroğlu'nun ’’Saadet Partisi, Necmettin Erbakan'ı kurtarmaktan başka politika geliştiremedi’’ eleştirilerini SP adına Genel Başkan Yardımcısı Cevat Ayhan cevap verdi: ’’Sayın Hocamız Milli Görüş’ün lideridir. Dünya çapında, İslam aleminin takdir ettiği bir insandır. İslam dünyasının meselelerini 30 yıl önce fevkalade isabetle ortaya koyan, bu bölgelerin ticaretini, gelişmesini ortaya koyan, 35 yıllık emeği olan insanı kenarda bırakacak halimiz yok. Tabii ki ona yapılan haksızlıkları engellemeye çalışacak, bir yandan da yolumuza devam edeceğiz. Genel merkezden teşkilatlara çıkarma yapıyoruz. 200 ekiple illeri tarayacağız. Dışa açılmıyorsunuz diyen Mehmet Bey biraz sabırsızlık göstermiş. Parti vitrininin yenilenmemesi eleştirisi her zaman ve her parti için yapılır. Siyaset bir moda değil. Saadet Partisi tekrar gündeme gelecektir. AKP geçici hevestir. Seçimlerde AKP rüzgarı esmişti. Şimdi inişe geçtiler. Bunlar çok çabuk sönecek. Ezanın sesini kısan, üniversitedeki zulmü devam ettiren AKP maceradır. Bu sorunlar çözülmediği için Milli Görüş yine 1. parti olacaktır. O zaman Bekaroğlu'nun bize döneceğine inanıyorum.”

Hatırlanacağı gibi Refah Partisi’ne verilen Hazine yardımının usulsüz kullanımı iddiasıyla açılan ‘kayıp trilyon davası’ Necmettin Erbakan’a yeniden siyaset yasağı getirdi. Saadet Partisi’nin başına geçecek isimler arasında Mehmet Bekaroğlu’nun da adı geçiyordu. Buna rağmen ciddi tesbitlerde bulunup partiden istifa etmesinin altında makam, şan, şöhret yatmadığı ortaya çıkıyor. SP cephesinden Bekaroğlu’nun tesbitlerine cevaben ciddi birşeyler bekleyenlerin beklentileri ise boşunadır.
Neden mi?

Çünkü, dinci ve ırkçılığa dayanan milliyetçi yapılarda liderin hiç bir zaman hatalı bulunması asla ve kat’a söz konusu olamaz. Hatalı olanlar hep lideri yanlış anlayan, hatta anlamayan, ona itaat etmeyen ve bunun sonucu yanlış yollara sapan sapkınlardır. Kapalı gruplarda tartışmasız birinci kural, lider her zaman haklıdır. İkinci kural ise, kazaran haksız duruma düşüldüğünde otomatikman birinci kural devreye girer. Yani, liderin haksız olduğu durumlarda faşist dikta rejimlerde olduğu gibi "lider her zaman haklıdır" maddesi geçerlidir. Çünkü lider, her türlü hatadan beridir! O, hiçbir zaman yanlış yapmaz!

Bu durum ise, lidere tapınma psikolojisinin tabii sonucudur. Aksini beklemek beyhudedir. Zira, putlaştırılan liderlerin müridlerinden tarihin hiçbir döneminde, gerek içten gerekse dıştan yapılan yapıcı eleştirilerin bile haklı görülmesi vaki olmamıştır. Onlar, bazan hain!, bazan ajan! bazan da satılmış! olarak anlatılır tabana. Suçlu! hep gidenlerdir. Madem bunlar, hain, ajan, satılmış idilerde neden şimdiye kadar zirvelerde yanınızda tuttunuz? diye kimsecikler sormaz, soramaz. Ve lider ile yakın aile efradının parti, cemaat üzerinden nemalanmaları da bu sistemle devam eder gider...

Bu konuya devam edeceğiz.
SAYFA BASI


Yazarın diğer yazıları:

Erbakan ve partisine psikolog değerlendirmesi
Lobi, hizmet ve proje efendileri
Temennim, haksız çıkmak!
Şikayeti seviyoruz
Bekleyip, göreceğiz!
Değişen Almanya´ya ayak uydurmak
Ayaktakımı arasında
Gurbet ve devlet 
Menfaat karşılığı susmak
Sevmeme hakkını kullanmak
Temizlikçi Erika´nın oğlu Başbakan
Kazıktan yakınan kazıkcı!
İzin, zorla evlilik ve boşanmalar
Sayın Schily´e kim cevap vere(bile)cek?
Yaz gazeteci yaz" demesi kolay!
Günümüzün modası, değişmek ve dönüşmek!
"İmparator"ları da oyuna getirirlermiş 
Tiyatroyu seven muhafazakarlar
Oylarımıza sahip çıkalım
Vekâletle yaşma alışkanlığı
Çay, zeytin, helva, kurufasulye ve rakı
Esas mesele samimiyet(sizlik)
Almanya treni kalkıyor
Göç Kanunu ve terör
Eğitim mi dediniz, o da ne?
İzin ve zorla evlilikler
Yok saydığımız kadın sığınma evleri
Sanal dostları tanımak 
Karelerin tamamladığı resim
   
SAYFA BASI

| Ana Sayfa | Haberler| Gazeteler | Ekonomi | Firmalar | Spor | Yazarlar 

Copyright © Mima Datentechnik / Jülicherstr.20 / 52070 Aachen / Deutschland
Tel:
+49 (241) 900 57 50 (pbx)  Fax: +49 (241) 99 777 57  
e-posta:
info@Turkpartner.de
Bu site Mima Datentechnik Internet Servisi tarafýndan hazýrlanmaktadýr

Muhsin Ceylan
Erbakan ve partisine psikolog değerlendirmesi
Mahmut Aşkar
Tarihi dönüm noktası
Şensel Aşkın
Eylül Akşamlarının -Yada Bir Kaybın- Ardından
Sebahattin Çelebi
O yağmurlar
Mustafa Can
Delilerle Arkadaşlık 1
Yılmaz Kuzucu
Herseye rağmen
Sizden Biri
Kan parası
Üzeyir Lokman Çaycı
Yorgun değiliz biz türküler varken...
Dr. Nebil Bozdoğan
Burun estetiğinde modern yaklaşım
Şefik Kantar
Almanya’da Türk Adası
Hidayet Kayaalp
Ne yoksuluyuz biz?
Alperen Çelik
Yeni Vietnam IRAK
Fikret Ekin
Bir Konuşmaya Notlar..
İsmail Altıntaş
İslâm Dininin Engellilere Sağladığı Kolaylıklar
Latif Çelik
Aynı acıyı duyanlar en samimi olanlardır
Ali Kılıçarslan
Doğru yazalım, doğru konuşalım!
Ozan Yusuf Polatoğlu
Seçim Şakası
İsmail Tüysüz
Yılbaşı ve noel kutlamaları hakkında neler biliyoruz
Ayten Kılıçarslan
Azınlık Türk kadın hareketi var mı?
Fazlı Arabacı
Yaralı bir bili