A vitaminini unutmayın! Mevsim meyvesi gibisi yok. Strese son vermenin 15 yolu Kendinizi değil kilonuzu yakın
·  ANASAYFA  
·  AVRUPA HABER  
·  MEDYA  
·  YAZARLAR  
·  SÖYLEŞİ  
·  EKONOMİ  
·  POLİTİKA  
·  SPOR  
·  DÜNYA  
·  KADIN & YAŞAM  
·  SAĞLIK  
·  MUTFAK  
·  ÇOCUKLAR  


  VİTRİN

              Şensel Aşkın 

 

www.senselaskn@yahoo.com


BİLGİNİN /DOĞRULARIN/ ETKİNLİĞİ

     Arada bir "ne kadarda çok şey bildiğimiz" hususu aklıma takılıp kalır.. Ve öteden beri şunu düşünüp dururdum ; İnsanlar (ve ben) hayata ve doğrularına dair bir dünya bilgi ve malumata sahibizdir. Belki bir yığın kitap okumuş yıllarca bu doğruların ince ayrıntılarına inecek şekillerde uzun uzun düşünmüş, fikirler geliştirmiş, kafa yormuş ve yine birhayli kelamda etmişizdir. Hayata, insana, gerçeğe, aşklara, dostluklara ve benzer luzumlu luzumsuz hemen her konuda söyleyecek biseylerimiz vardır..

     Karşımıza birileri geçip bize dertlerini yada zorluklarını veya içinden çıkamadıkları problemlerini anlatsalar, onlara belki hemen her konuda söyleyecek binlerce kelime bulur, bir cilt yada kitap dolusu doğrular sıralar ve ne yapması gerektiğine dair oldukça önemli fikirler sunar ve bundanda elbette büyük bir keyif alırız.

     Hatta karşımızdakinin sorunlarının çözümüne dair, uykularımız kaçar, yeni yollar ve değişik/denenmemiş alternatifler arar buluruzda mutlaka.. O'nun hatalı tutum ve davranışlarını, ne yapması ve yapmaması gerektiği konusunda son derece ciddi tavsiyeleride aynı serilikte sıralayabiliriz..

     Doğrusu aynı şekilde bizde birilerine başvursak, hatta pekaz tanıdığımız birilerine bile gidip içimizi açsak, özellikle bizim toplumumuzda bizede benzer birdünya yardımcı insanlar çıkacaktır..
Çıkarda vesselam..

     Bunda gerçekten toplumumuzun kadirşinaslığı ve yardımseverliği önemli bir rol oynasada, işin daha özünde, birilerinden kendini daha rahat hisseden insanın bu duyguyu kendisine yaşatanlara karşı duyduğu ilgi ve heyecan çok daha belirleyici olur. Bu durum, kendimizi "iyi/üstün hissetme" ve değer verilme hususunda az bulunur bir fırsat sunar bize.. Bu nedenle, asıl karşımızdakinin sorunu değildir çoğu kez ilgilendiğimiz yada ilgimizi çeken...

Kendimizi iyi ve üstün hissetme ihtiyacını karşılamanın verdiği büyük hazdır.. Keza çoğu zaman iyilikseverliğimizinde özünde iyiliğin/kendimizin taktir edilmesi duygusunun tatminini aradığımızıda inkar edemeyiz. Belki daha derin gerçek, "insan aslında bir başkasını değil kendi duygularınımı sever" dir.

     Sanırım değer görme ve taktir edilme duygusunun tatminsizliğini ve acısını/ihtiyacını en derinden yaşayan toplumlardan biri biziz..
Diğer açıdan bakarsak, taktir etmeyi ve değer vermeyi en fazla esirgeyen, yada en az bilen/becerebilen insanlar bizim toplumuzda yaşamaktadırlar.. Bu iyilikler yardımlar ve fikirler karşımızdakinin ne derece işine yarar bununla o kadar ilgilenmeyiz, hatta "ben elimden geleni yaptım ve söyledim ona " deriz,"ama beni dinlemedi."

     İşin gerçeği ise, bizim anlattıklarımızın belkide daha fazlasını karşımızdaki zaten biliyordur... Ve yine söylediklerimizin hemen hiçbir yararıda olmuyordur. Belkide, bilgili görünmeyi bu kadar önemsediğimiz halde, bilgiye bu kadar değer vermeyişimizdir tuhaf olan. Yada, karşımızdakinin ihtiyacı olan çok daha başka bir şeydir esasen..
"Yapılması gerekeni bildiği halde neden yap-a-mamaktadır ve bu nedenler nasıl ortadan kaldırılabilir..."

     Daha da açığı, bildiğini uygulayacak bir zemindir aranılan... Bizimde onun karşısında aradığımızdır belkide asıl ihtiyacı olan : saygı ve ilgi görerek iradesini harakete geçirecek samimi bir zemin bulabilme arzusu..

     Bu durumda tekrar düşünmemiz gereken, "Bilgi neden hiçbir işe yaramamaktadır, yada bilginin etkinliği hiçmi yoktur" sorusu olmalıdır sanırım.

     Gelecek yazımızda daha ileri düşünceleri denemek üzere konuyu spinoza’nın bir sözüyle bitirelim...

     "Duygulara çekici gelmeyen bilgi değişiklik sağlamaz."

SAYFA BAŞI


Yazarın diğer yazıları:

Bilginin/Doğruların Etkinliği
Küresel ruh krizi
Avrupa Birliğinin Derin Eleştirisi
Medeniyetler Buluşması
Tehlikeli İlişkiler
Eylül Akşamlarının -Yada Bir Kaybın- Ardından
"Her Gün Biraz Daha Yakın"
İçe Kapanış 2
İçe Kapanış 1
Bütün Duygularım
Ölü Canlar
Dostoyevski
Kültürel Çözülme ve Zorlanan Kişilik
İnsan Hakları ve İslam Ülkeleri
Şu halimize bakın
Yüzleşme

   
SAYFA BASI

Mahmut Aşkar

Bu Vebal Kimin?
Bilgiye muhtacız, bilge başımızın tacı... Lâkin arınmış, durulmuş bilgi ve arındıran bilge! Devam

Yakup Yurt

14 ŞUBAT SEVGİLİLER GÜNÜ VE 3S KURALI…
Gül-diken bütününde esas olan güldür.
Devam

Hidayet Kayaalp

OYNAMADAN GÜLEBİLMEK
„Gülelim-oynıyalım“  şeklinde deyim üreten belki de az millet bulunur yeryüzünde. Devam

Ali Kılıçarslan

TÜRKİYE GÖÇ VAKFI
Göç hareketi yarım yüzyıllık bir süreçten sonra, özellikle göç edilen ülkelerde yeni bir boyut kazanmıştır. Devam

Ozan Yusuf Polatoğlu

Bitlis’de 5  Minare  İsviçre’de 4 Minare
İsviçre’nin Müslümanların yaşamadığı çok kenar çevrelerden yüksek oranda minareye hayır oyları çıkmış, yoksa minareyi çok başka bir şey mi sanıyorlar fıkradaki gibi… Devam

Muhsin Ceylan

Eğitim masallı uyum yalanları...
Günümüzdeki uyumla alakalı sıkıntıların sebeplerinin mevcut kanun ve uyugulamalar olduğunu Sayın Bakan bilmez mi? Devam

Leman Kuzu

SEVGİ  ZAMANI!..
SEVGİ  İNSANLARA VERDİĞİNİZ SÜRECE SEVGİDİR...   Devam

Yakup Tufan

GÖÇMENLER VE UYUM MECLİSLERİ
Almanya’da gerçekleşmesi arzu edilen gerçek bir uyum, ançak -gerçek bir demokratik hak- ve -eşitlik ilkesi- ile elde edilebilir. Devam

Orhan Aras

KIRMIZI GÜL
Ama hangimiz şimdiye kadar güzel öğütlere kulak vermişiz ki? Hangimiz bile bile hayatımızda pişmanlıklar yaşamamışız ki?
Devam

Prof. Dr. Hacı Duran

İsrail'in Arapları, Ermenistan'ın Türkleri
Türkiye ile Ermenistan'ın Zürih Protokolü çerçevesinde yeni bir süreci başlatması, barış adına iyi bir gelişmedir. Devam

Mehmet Ali Aladağ

Kötüler ve İyiler
Adam doğan güneşe sırtını çevirdi, batacak güneşten yana yüzünü döndü. Devam

Üzeyir Lokman Çaycı

Bu adam senin baban
Ay yıldızlı bayraklar da yıllar sonra yine devletin asil güçleriyle birlikte bölgede yerlerini almışlardı. Devam

Ayten Kılıçarslan

Köpekler ve İnsanlar
Hepimiz farklı zaman ve mekânlarda keşke dedik. Hem de bir defa değil binlerce kez söyledik…
Devam

Nurdoğan Aktaş

Türkçe Konuşulan Yerler İstanbul’dur

Tofiq Abidin

RAŞİT DEMİRTAŞ a  UĞURLU YOL
 

İsmail Tüysüz

BİZDEN ÖNCE MASALLARIMIZ GELMİŞ

Doğan Tufan

Bizans Oyunlarına dikkat