BRÜKSEL
MEKTUBU
Yakup
YURT
|
|
yakup.yurt@skynet.be
|
AYDINLAR VE DERİNLİKLER…
Birçok liberal demokrat Türk aydınında gizli veya gizemli
olayları “derin Devlete” atfetme alışkanlığı
vardır.
Tanzimat kafalı, taklitçi ve tercümeci bazı yarı-aydınlar
ise komplo teorilerine yönelmeyi marifet sayarlar.
Onlara göre, olan bütün olumsuzluklar “dış şeytanın”
işidir…
Kötüler hep dışarda, iyiler hep içerdedir.
Biri ötekine alet olur, öteki onu kullanır.
Sevmedikleri birşey gerçekleşince hem “dış şeytanı”
suçlayıp rahatlamış olurlar, hem de tepki vererek aydın
niteliklerinin haksız ve beyhude olmadığını kanıtlamış
olurlar.
***
Ben ona “yerleşik düzen” diyorum.
Kendisini idame ettirme konusunda her düzen doğal bir eğilime
sahiptir, çünkü mevcut düzenden beslenenler onun değişmesini
istemezler.
Ve mümkün olan en uzun süre dümende kalmak için azami gayret
gösterirler.
İşte bu gayretlerin bir bölümü açık, bir bölümü kısmen veya
nispeten gizlidir.
Gizlinin peşinden deşifre etmek ve akabinde fikir yürütmek
aydın zevatın görevidir.
Demokratik sistemlerde herkesin yeri, görev alanı ve çalışma
kuralları bellidir.
Toplumsal huzur açısından herkesin görevini liyakat ve
sadakatla yapması beklenir.
Demokratik ve objektif bilgi akışı sağlanmadığı takdirde,
kendisine aydın sıfatını yakıştıran bir takım bilgi hamalı
enteller ya tutarsa misali tahminler sıralamaya başlarlar…
Yanılmak ayıp değil ya…
Hepimiz de insanız sonuçta ve “düşmez kalkmaz bir Allah…”
***
Üniversitede iletişim okumuş ve epeyce de mürekkep yalamış
biri olarak naçizane bir-iki görüş beyanında bulunacağım
izninizle.
Sürçülisan edersem peşinen affola.
Aydının görevi aydınlatmaktır !
Mademki aydınsın, adın üzerinde aydınlatacaksın.
Mum gibi dibin karanlık kalsa da, etrafına ışık saçacaksın.
Bu senin birinci görevin.
Fakat önce aydınlatacak bir aydın olabilmek için kendin
aydınlanacaksın.
Rahmetli Uğur Mumcu’nun ifadesiyle “fikir
sahibi olmadan zikir sahibi olmayacaksın”…
Bildiğin ve inandığın doğruları söyleyecek kadar cesur
olacaksın !
Sonra tarafsız değil, tam aksine taraflı olacaksın :
Karanlığa karşı aydınlığı, hurafeye karşı bilimi, haksıza
karşı haklıyı, yalana karşı doğruyu, zalime karşı mağduru
savunacaksın.
Ve bunu küfür, hakaret ve iftiradan uzak kalarak yapacaksın.
Birilerinin adamı veya kadını değil, adam gibi adam veya
kadın gibi kadın olacaksın !
Samimi ve dürüst olacaksın, kalemini veya kameranı
satmayacak, bilgi hamalı beynini iktidar veya sermaye
sahiplerine kiralamayacaksın.
“Ya göründüğün gibi olacak, ya da olduğun gibi
görüneceksin !”
İşte o zaman halk sana inanır, güvenir, yanılsan da affeder,
cüzdanını doldurur…
Yok oluyor diyorsan, kendine başka bir meslek seçeceksin.
Unutma ki sen ve senin gibiler bizler için üretiyorsunuz.
Okuyan biziz, izleyen biziz, seyreden biziz, beğenecek olan
da beğenmeyecek olan da biziz.
Ürettiğinizi tüketmeyiz, bitersiniz.
Biz halkız : Biletinizi keseriz, çeker gidersiniz.
Bulunmaz Hint kumaşı değilsiniz sonuçta…
***
Fakat kolaycılığa kaçmayacak, kendini sürekli geliştirecek
ve çıtayı yüksek tutacaksın.
Halkçılık ile halk dalkavukluğunu birbirine
karıştırmayacaksın.
Çalar saatin kuşu gibi her saat başı kafanı delikten çıkarıp
ötmeyeceksin.
Biliyorsan konuşacak, bilmiyorsan susup dinlemeyi öğreneceksin.
***
Bunca uzun bir giriş faslının esbabımucibesi nedir
diyenlerinizi duyar gibiyim.
Yılbaşından birkaç gün önce yazılıp çizildiği üzere,
emekliye ayrılan Brüksel valisi Frankofon bayan
Véronique Paulus de Châtelet’nin yerine yasal süresi
için başka bir Frankofon vali aday gösterilmediği için bu
göreve yılbaşından itibaren ve belirsiz bir süre için
Brükselli Flaman vali yardımcısı bay Hugo Nys
atandı.
İşte bu noktada “derin” sorulara başlayabiliriz…
Bu gecikme veya ihmal nereden ve kimden kaynaklanıyor ?
Brüksel Hükümetinden resmi bir yorum gelmedi.
Sadece Federal Hükümetteki kriz nedeniyle yavaştan alındığı
fısıldanılıyor.
Diğer yandan Frankofon liberal MR partisi bu görevi kaldırma
niyetindeymiş.
Eski Brüksel Bölge Hükümeti Başbakanı MR’li
François-Xavier de Donnea ve FDF Başkanı
Olivier Maingain bu görevin kaldırılıp azaltılmış
yetkilerle Bölgeye aktarılmasına ilişkin yasa teklifini
Federal Meclise sunmuşlar.
***
Normal koşullarda Türk kökenlilerin çoğunlukta yaşadığı ve
nüfusunun yarıdan fazlası yabancı kökenlilerden oluşan
Brüksel Bölgesinin en küçük belediyesi olan
Saint-Josse-ten-Noode’un PS’li başkanı Jean
Demannez yılbaşından itibaren Brüksel valisi
olacaktı.
O bu göreve geldiğinde ise Brüksel Bölge Hükümetinin PS’li
Türk kökenli Bakanı Emir KIR 7 Haziran günü
yapılacak bölge seçimleri kampanyası ortamında göçmen
kökenli biri olarak belediye başkanlığı makamına gelecekti.
Zira son yerel seçimlerde en yüksek tercih oyunu Emir
KIR almıştı ve bu onun yasal hakkıydı.
Ama her nedense olmadı.
Olmadı mı, olamadı mı, oldurulmadı mı ?
Olsa iyi mi olurdu, kötü mü olurdu ?
Böyle olmasına kim ve hangi amaçla karar verdi ?
Acaba Belçika’da da “derin Devlet” var mı ?
***
Öffff…. Bıktım yahu “derinliklerden”…
Bilgi veren olsa da, rahatlasak !
Neredesiniz, çok bilmişler ?
Yakup Yurt ©
Brüksel, 04 Ocak 2009
yakup.yurt@skynet.be
Not : Yazımın içerdiği bilgiler günlük La Libre
Belgique gazetesinin 31/12/2008 tarih ve “H.Nys exerce la
fonction de gouverneur par défaut de titulaire”başlıklı
yazısında mevcuttur.(Y.Yurt)
YAZARIN
DİĞER
YAZILARI:
AYDINLAR
VE DERİNLİKLER…
UMUDUMUZ
HERMAN…
BAYRAM,
NOEL, YILBAŞI: PAMUK ELLER CEBE !
KRAL
ÇIPLAK, YA DA PUJADİZMİN AYAK SESLERİ…
KURBAN
BAYRAMI DEYİNCE AKLIMA GELENLER!
AT
BİR E-POSTA, AL BİR E-BEBEK…
PARAYA TAPANLARIN EMEĞE SAYGISI OLUR MU ?
GÜNEŞ
DOĞMAK İÇİN BATAR ?
Obama
Matonge’nin Yıldızı
HEY
OBAMA OBAMA, ODUN LAZIM SOBAMA…
CUMHURİYET
NE DEMEK ?
24
Ekim 1967-24 Ekim 2008 : TAM 41 YIL OLDU BELÇİKA’YA GELELİ…
TÜRBÜLANSTAN
KORKMAYIN, UÇAĞIMIZ DÜŞMEYECEK…
BRÜKSEL’DE
BURUK BİR BAYRAM GÜNÜ…
27
Mayıs’tan 12 Eylül’e giden süreç ve sonrası
SIK
SIK SEÇİM, BELÇİKA’DA ZORLAŞTI GEÇİM…
DARBELERLE
DOLU 58 YIL
GEMİDE
KAPTAN VE PUSULA VAR MI ?
1968-
2008 : 40 YILDA NEREDEN NEREYE ?
24
NİSAN 1982 YANGINI VE “CEBELER”
“SİAMO
MOLTO ADDOLORATİ”
En
büyük terör ırkçılıktır
Doğum
günümde yaşamımdan kesitler
Güvenoyu
mu, mayınlı tarla mı
Tarihte
bugün...
Kaptan
Pilot Yves'in Ulusa Seslenişi
Irkçılık
umutsuzluktan besleniyor...
İnanc
düşmanı özgürlük havarisi
Seyir
devleti ve Sarkozy
Rehberlik
nedir, ne değildir
Yoğurt
tuttu mu, tutmadı mı, yakında görülecek…
Danke
Şön Dazlak
Brüksel’de
durum ne?
Medya
diktatörlüğü, gönül körlüğü
Sisli
havada siyaset
Kurban
Bayramı Arifesinde Bazı Görüşler!
07
Aralık dört iyi insanımızın öldüğü kötü bir gün…
Belçikalılaştıramadıklarımızdanmısınız?
İstanbul’a
gay belediye baskanı mı? Vay anasını…
Ah
Belçika, vah Belçika
Bayram
geldi neyime!
Bugün
19 Mayıs Gençlik Ve Spor Bayramı (mı)?
SARKOZY
VE SEÇİMLERE BİR AY KALA
BELÇİKA'DAKİ DURUMUMUZ...
Gerçek
tek, yorumlar farklı...
Kem
küm, lam lum!
MERİNOS
KOYUNU MU, GLOBAL SERMAYENİN OYUNU MU?
BRÜKSEL'E
KAR YAĞDI, GÖNLÜM ÜŞÜDÜ…
Yılbaşı
bahane, dostluk şahane
Yılbaşı
gecesi yaklaşırken
Küresel
Sessizlik
İmkansızı
olanaklı hale getiren devlet adamı: Bülent Ecevit
Korku
Bahçesinde Sevgi Yeşermez
Bugün
23 Nisan
Tarihte
ve gelecekte kadının yeri
Mösyö
Sarkozy kimdir?
Esti
Nesim'i Bahar, Ya da Nevruz Ateşi
Darbede
Doğan Deniz
Kısır
Döngü veya Kuyruğunu Isıran Yılan
Edison
lambaya püf dedi!
Her
şeye gülünür mü?
Mozart
Bugün 250 Yaşında
UĞUR’suz
bir günün düşündürdükleri!..
Kurban
Bayramı Arifesinde Bazı Görüşler
Epifani
Yortusu ve Kral Galetası
Düşünüyorum,
Öyleyse Varım
(Descartes)
Yılbaşı
Gecesi Yaklaşırken
Ankara-Brüksel
Diyaloğu...
BREL
en büyük Belçikalı seçildi
Çağdaş
Uygarlık
Yolları
Mayın
Döşeli
Adile
Naşit: Vazgeçilmez ve bir daha gelmez…
İntihar
Komondosu Belçikalı
Meryem
Dil
ve Aşağılık Duygusu
ÖEK
Üçlüsüne Ne Oldu?
Bayram
Geldi Neyime
Ramazan
Bayramınızı candan kutlarım!...
Ah
Mutluluk Ah!..
Değişim,
Gelişim ve İlerleme
Sınıftan Atılan "İnkarcı"...
Avrupa,
Avrupa, Duy Sesimizi...
La
Brabançonne ve İstiklâl Marşı
Darbelerle
Dolu 55 Yıl
Tükenen
Ömürler
Gurbetten
Gelmişim...
Lahey'de
Kısa Bir Günden İzlenimler
1950’den
Mektup Var…
Nereden
geldik, nereye gidiyoruz?
Tutarlılığa
Davet
Köprünün
altından daha çok sular akacak
SAYFA
BASI
|