
Maden Deresi
Bu hafta sonu Ultima Doğa Sporları olarak
Sakarya’nın kuzeyine çıkarma yaptık. Yaz sıcakları bastırdı
ya, Ultima ekibini biraz serinletelim dedik.
Uzun süredir adını duyduğum ama gitmeye fırsat bulamadığım
bir yere; Maden Deresine gittik.
Yaz gelince dere yürüyüşleri doğaseverlerin gözdesi
olur. Bu konuda olağanüstü keyifli bir parkur olan Maden
deresi görülmeye değer. Tanıtımı yapılmadığından dolayı
buraları gezip gören kişi sayısı yok denecek kadar az.
Yürüyüş alanının doğal dokusu, 19. yüzyılda yapılmış
olan maden tünelleri ve suyolları, yüz yıl öncesine ait taş
işçiliği ile yapılmış olan küçük barajın görüntüsü, barajın
üzerinden dökülen şelale insanı tarihin derinliklerine
götürüyor.
Definecilerin efsaneleriyle ünlü olan bu bölge 1800’lü
yıllarda Fransızlar tarafından işletilmiş. Burada altın ve
gümüş maden yatakları olduğu söyleniyor. İngiliz ve
Fransızlar, başka milletlerin madenlerini sömürme konusunda
dünyanın en tecrübeli iki devletidir. Siz bakmayın İngiltere
ve Fransa’nın burnu kalkık tavır ve tafralarına. Bugünkü
zenginliklerini sömürdükleri ülkelere borçlular.
Bu haftaki parkur kısa olunca otobüsü doldurduk.
Arif Aruca Bey’i parkurun çerezliği konusunda ne kadar
ikna etmeye çalışsam da başarılı olamadım. Siyasetçi
olduğundan olsa gerek ustalıkla manevra yaparak son anda
gelmekten kurtuldu. Bir dahaki sefere…
Genel yayın müdürümüz Özgür Arık ise işin
makarasında. “Kirlenmiş şehir siyasetine” inat
dağlara çıkmaktan bahsediyor. “İbrahim, şu dağcılık işini
bana da öğret” diyor. İsyancı ruhuna dağlardan takviye
yapacak galiba.
30 kişilik Ultima ekibine ilaveten doğaseverlerden
oluşan dört kişilik Akyazılı bir ekip Kocaali’de bize
katıldı. Dere içinde mola verdiğimiz sırada tanıştık ve
birlikte çay içtik. Akyazı'da binlerce kişiden oluşan ve
geleneksel olarak düzenlenen doğa yürüyüşlerinin mimarı
olduğunu öğrendiğim Erol Bey ve üç arkadaşını bu
vesile ile tebrik ediyorum.
DOGAY 2006 Taraklı’da ikincilik ödülü alan fotoğraf
sanatçısı Dr. Recep Yüksel ekibimize Gölcük’ten
katıldı. Maden Deresi parkurunun fotoğraflanması konusundaki
ricamı kırmayıp gezi boyunca fotoğraf çeken Recep Bey’e
teşekkür ediyorum. Maden Deresine ait fotoğrafları sitemizde
www.ultima.org.tr inceleyebilirsiniz.
Diğer yandan Kocaali İl Genel Meclis Turizm Komisyonu
Üyesi Ertan Yılmaz Bey; gezi boyunca bizleri yalnız
bırakmadı. Dönüşte bizimle yürümekten pişman olmuş gibiydi
ama ne yapalım ok yaydan çıktı bir kere.
Aktivite toplam olarak dört buçuk saat sürdü. Çıkışı;
parkur başlangıcındaki alabalık tesislerinden yaptık. Dere
içinden yukarı yürüyen ekibimiz takriben bir saat sonra
şelaleye ulaştıktan sonra barajın hemen sağındaki kayalık
zeminden rehberlerin yardımıyla tırmandı. Barajın üzerine
çıkarak bir buçuk saat daha yürüdük. Baktık derenin sonu
gelmiyor. Yeter deyip dönüşe geçtik.
Dönüşte macera olsun diye farklı bir rota izledik.
Amacımız dağın içine inşa edilmiş olan tünel ve suyollarını
kullanarak parkuru tamamlamak. Gerçi tünel başında Ultima
üyeleri arasında küçük bir tartışma yaşandı.
Daha önceden keşif yapan ekipten biri; Genel
Sekreterimiz Tafo Mehmet’in tünellerde sıkışma ihtimali
üzerine bir kılçık attı ama yemedik. Tafo Mehmet, her
zamanki gibi esprileri ve formuyla göz doldurdu. Dönüşte
ısmarladığı dondurmalar, neyin şerefineydi tam anlayamadım…
Tünel geçişleri ve enfes doğal güzelliği ile insanı
büyüleyen Maden Deresi görüntüleri ekipteki herkese
unutulmayacak anlar yaşattı.
Sizler de parkur alanı başlangıcında
bulunan tesislerde alabalık yedikten sonra müthiş doğal
güzellikler içerisinde çaylarınızı yudumlayıp yorgunluk
atabilirsiniz.
İlgilenenler için tesis irtibat tel:
Avni
Çatalbaş; cep:0 538 2600660- ev:0 264 8232193)
Sakarya'nın doğal güzelliklerinin tanıtımına katkı
sağlayan Ultimanın bütün üyelerine teşekkür ediyor; yeni
rotalarda görüşmek üzere diyorum.
SAYFA
BAŞI
Yazarın diğer yazıları:
Maden
Deresi
Kutsal
İttifak
Susma
Vakti…
“Edeb,
ya Hu”!
Sapanca
Şiir Akşamları
Başbakan’ın
Kosova seferi
Paradoks
ülkesi…
Aynadaki
yüz…
İkiyüzlü
Fransa
Öfke
Medeniyeti
SAYFA
BASI
|