BRÜKSEL
MEKTUBU
Yakup
YURT
|
|
yakup.yurt@skynet.be
|
FACEBOOK FIRTINASI : FAYDA VE ZARARLAR…
Birçok yazımda Türkiye’de “demokrasi” ile yaşıt olduğumu,
yani 1950’de doğduğumu, 1967 yılında ise Belçika’ya göçmen
ailesi ferdi olarak geldiğimi belirtmiştim.
Önce siyah-beyaz, daha sonra renkli televizyon, birçok
elektronik beyaz eşya, bilgisayar, internet, cep
telefonları, Facebook ve şu an aklıma gelmeyen bir sürü
teknolojik uygulama ile Belçika’da tanıştım.
İletişim teknolojileri yaşamı hızlandırırken insanları ve
dolayısıyla davranış alışkanlıklarını da allak pullak
ettiler ; insanın ipliğini pazara çıkardılar.
Yalan söylemenin çok zor ve hatta neredeyse imkansız olduğu
yeni bir dönem başladı…
***
Örneğin adına Facebook denilen ve her türlü melek ve
şeytanın cirit attığı sanal alem !
Birçok kişi için dostlarıyla ve aileleriyle ilişkide kalmak
açısından sempatik bir yöntem.
Bu sosyalleşme sitesi sayesinde çabuk bir şekilde ilişki
kurabilir, geliştirebilir, “samimiyeti” ileri
noktalara taşıyabilirsiniz.
Bazı riskleri göze almak kaydıyla elbette…
Boşanmaya kadar varabilecek aile içi sorunlar başta olmak
üzere…
İnanmıyorsanız gidin haftanın beş günü mesai yapan boşanma
davalarına bakan Brüksel Asliye Mahkemesi 30. Dairesi
duruşma salonunu izleyin, kendi gözlerinizle görün.
Günde ortalama 30-40 çift boşanıyor…
Ve bu rakam sadece Fransızca konuşulan mahkemeler için
geçerli…
Boşanma sebeplerinin istatistiklerini sosyal bilimciler
tutuyordur muhakkak.
Ama herkesin bildiği ve gözlemlediği bir toplumsal gerçek
var : Son on yılda boşanma oranı inanılmaz arttı ve bence bu
artışta cep telefonları ile internet uygulamaları (sohbet
odaları ve Facebook) en büyük etken.
Herkes herşeyi biliyorum havasına girdi ve hiç kimse
kendinden başka kimseyi beğenmemeye başladı…
Abartı payı da olabilir, ama bu benim gözlemim !
***
Sorun Facebook hesabı açılırken sorulan kişiliğinize ilişkin
yalan yanıtlarla başlıyor.
Özellikle yaş ve medeni hale ilişkin sorular…
Evli olduğunu gizleyenlerin ve gerçek yaşını çarpıtanların
sayısı oldukça fazla.
Rahat bırakılmak için bekar olduğu halde “evli”
yazanlar da yok değil.
Ne kadar dürüst olursanız olun Facebook’ta aşırı zaman
geçirenlerin verdiği açık bir mesaj var : Yapacak ilginç
birşeyim olmadığından boştayım ve boşluktayım ; takılacak
insan arıyorum…
***
Nasıl olsa güvendesiniz ve sizi dostlarınızdan başka kimse
izleyemez.
O halde özel hayatınızın bütün ayrıntılarını
paylaşabilirsiniz.
Peki “karşı taraf vermek istediğim mesajı istediğim gibi
algıladı mı ?” sorusunu soruyor musunuz acaba ?
Yanlış anlaşılma, yanlış yorumlama olamaz mı sanki ?
Bu yanlış anlaşılmalardan kaynaklanan dedikoduları nasıl
önleyeceksiniz ?
Ya o güvendiğiniz arkadaşınız mesajınızı kaydettiyse…
***
Facebook’ta sizi dinleyen kulakların neden daha dikkatli
olduğunu merak ettiniz mi hiç ?
Sizin gibi dertli, fırsatçı gönül avcıları ile dolu olduğu
için…
Arkadaşlık amacıyla başlayan masum ilişki kısa zamanda
duygusal aşka, hemen akabinde de cinselliğe meylediyor.
Başka bir tehlikede ise bağımlılık, tiryakilik yaratması…
Yani bir nevi Feysbukkolik olmanız ve bunun sonucu ailenizi,
eşinizi ve işinizi ihmal eder duruma düşmeniz.
Kötü niyetle olmasa bile bütün zamanınızı ekran karşısında
uzun zamandır yüzünü bile görmediğiniz eski dostlar,
sevgililer veya uzak-yakın akrabalar ile geçirir hale
gelmeniz…
Yani her halükarda marazi, hastalıklı bir durum.
***
Peki bundan kurtulma çaresi var mı ?
Şunu bimelisiniz ki sosyalleşme siteleri dertliler için
birer sığınak değil.
Çamaşırınızı açığa sermenin bir anlamı yok.
Ve karşınızda sizi dinliyor gibi gözükenler de, en az sizin
kadar, dertliler.
Gerçek hayatı paylaştığınız eşinizle, arkadaşınızla veya
sevgilinizle kuramadığınız diyaloğu tanımadığınız başkaları
ile nasıl kuracaksınız ?
Böyle bir beceriniz varsa niye onu direkt ilgilisiyle
denemiyorsunuz ?
Facebook’un akıllıca kullanın ve yaşamınızın önemli anlarını,
anılarınızı (fotoğraf, video, vs…) seçtiklerinizle paylaşın…
Teknolojinin sunduğu bu imkanı tabii ki akıllıca kullanın…
Ve gerçek hayattan kopup gerçeklere teğet geçmeyin…
***
Bu yazıyı nasıl noktalayayım diye düşünürken Facebook’umun
sesli uyarısı geldi.
Geçen Ağustos ayında evlenenip Milano’ya gelin giden
rahmetli İbrahim dayımın kızı Ayşe’nin ve Eyüp eniştenin
kızları yeğen Özge’den arkadaşlık teklifi aldım…
İlker enişte ile çok mutlu olduklarını öğrendim…
Ve ne kadar sevindim bilemezsiniz…
Yakup Yurt ©
Brüksel, 20 Ocak 2010
yakup.yurt@skynet.be
YAZARIN
DİĞER
YAZILARI:
FACEBOOK
FIRTINASI : FAYDA VE ZARARLAR…
MARANGOZLUK
HATASI MI?
YAŞAMINIZ
NE KADAR İNSANİ
MUTLULUĞUN
FORMÜLÜ VAR MIDIR ?
NÜKSEDEN
DERTLER
EVLİLİĞİN
RENGİ
NOBEL
Mİ, TEŞVİK PRİMİ Mİ ?
KARABİBERİM’DEN
YORGUN DEMOKRAT’A ÖZÜR…
ÇİKOLATADAN
MİNARE İNŞAATI…
PARA
SAÇMA, AVUÇ AÇMA…
AH
DUVAR, VAH DUVAR…
FRANSA
PARA İLE İMAN İLİŞKİSİNİ YARGILADI…
İSTİHDAM
“HARAM”, İHRACAT “HELAL”
BUGÜN
SÖYLENECEK ÇOK ŞEY VAR !
Gemlik’e
doğru “zeytin dalı” göreceksin, sakın şaşırma…
AVRUPA’NIN
GELECEĞİ NASIL OLACAK ?
FRANSA’NIN
HOROZU
DOĞRU
TEŞHİS, ERKEN TEDAVİ
SEÇİM
Mİ GEÇİM Mİ ?
İLKBAHAR-SONBAHAR
SOHBETİ
Nefret
dolu birliktelikler…
NAZARETH
DAVASI
YAŞASIN
DOSTLUK, KAHROLSUN BAĞNAZLIK
REZALETİN
BÖYLESİ…
ÇETİN
ALTAN’A KÜLTÜR VE SANAT BÜYÜK ÖDÜLÜ
SOĞUKLARDA
HAVADAN SUDAN DERTLEŞME…
AYDINLAR
VE DERİNLİKLER…
UMUDUMUZ
HERMAN…
BAYRAM,
NOEL, YILBAŞI: PAMUK ELLER CEBE !
KRAL
ÇIPLAK, YA DA PUJADİZMİN AYAK SESLERİ…
KURBAN
BAYRAMI DEYİNCE AKLIMA GELENLER!
AT
BİR E-POSTA, AL BİR E-BEBEK…
PARAYA TAPANLARIN EMEĞE SAYGISI OLUR MU ?
GÜNEŞ
DOĞMAK İÇİN BATAR ?
Obama
Matonge’nin Yıldızı
HEY
OBAMA OBAMA, ODUN LAZIM SOBAMA…
CUMHURİYET
NE DEMEK ?
24
Ekim 1967-24 Ekim 2008 : TAM 41 YIL OLDU BELÇİKA’YA GELELİ…
TÜRBÜLANSTAN
KORKMAYIN, UÇAĞIMIZ DÜŞMEYECEK…
BRÜKSEL’DE
BURUK BİR BAYRAM GÜNÜ…
27
Mayıs’tan 12 Eylül’e giden süreç ve sonrası
SIK
SIK SEÇİM, BELÇİKA’DA ZORLAŞTI GEÇİM…
DARBELERLE
DOLU 58 YIL
GEMİDE
KAPTAN VE PUSULA VAR MI ?
1968-
2008 : 40 YILDA NEREDEN NEREYE ?
24
NİSAN 1982 YANGINI VE “CEBELER”
“SİAMO
MOLTO ADDOLORATİ”
En
büyük terör ırkçılıktır
Doğum
günümde yaşamımdan kesitler
Güvenoyu
mu, mayınlı tarla mı
Tarihte
bugün...
Kaptan
Pilot Yves'in Ulusa Seslenişi
Irkçılık
umutsuzluktan besleniyor...
İnanc
düşmanı özgürlük havarisi
Seyir
devleti ve Sarkozy
Rehberlik
nedir, ne değildir
Yoğurt
tuttu mu, tutmadı mı, yakında görülecek…
Danke
Şön Dazlak
Brüksel’de
durum ne?
Medya
diktatörlüğü, gönül körlüğü
Sisli
havada siyaset
Kurban
Bayramı Arifesinde Bazı Görüşler!
07
Aralık dört iyi insanımızın öldüğü kötü bir gün…
Belçikalılaştıramadıklarımızdanmısınız?
İstanbul’a
gay belediye baskanı mı? Vay anasını…
Ah
Belçika, vah Belçika
Bayram
geldi neyime!
Bugün
19 Mayıs Gençlik Ve Spor Bayramı (mı)?
SARKOZY
VE SEÇİMLERE BİR AY KALA
BELÇİKA'DAKİ DURUMUMUZ...
Gerçek
tek, yorumlar farklı...
Kem
küm, lam lum!
MERİNOS
KOYUNU MU, GLOBAL SERMAYENİN OYUNU MU?
BRÜKSEL'E
KAR YAĞDI, GÖNLÜM ÜŞÜDÜ…
Yılbaşı
bahane, dostluk şahane
Yılbaşı
gecesi yaklaşırken
Küresel
Sessizlik
İmkansızı
olanaklı hale getiren devlet adamı: Bülent Ecevit
Korku
Bahçesinde Sevgi Yeşermez
Bugün
23 Nisan
Tarihte
ve gelecekte kadının yeri
Mösyö
Sarkozy kimdir?
Esti
Nesim'i Bahar, Ya da Nevruz Ateşi
Darbede
Doğan Deniz
Kısır
Döngü veya Kuyruğunu Isıran Yılan
Edison
lambaya püf dedi!
Her
şeye gülünür mü?
Mozart
Bugün 250 Yaşında
UĞUR’suz
bir günün düşündürdükleri!..
Kurban
Bayramı Arifesinde Bazı Görüşler
Epifani
Yortusu ve Kral Galetası
Düşünüyorum,
Öyleyse Varım
(Descartes)
Yılbaşı
Gecesi Yaklaşırken
Ankara-Brüksel
Diyaloğu...
BREL
en büyük Belçikalı seçildi
Çağdaş
Uygarlık
Yolları
Mayın
Döşeli
Adile
Naşit: Vazgeçilmez ve bir daha gelmez…
İntihar
Komondosu Belçikalı
Meryem
Dil
ve Aşağılık Duygusu
ÖEK
Üçlüsüne Ne Oldu?
Bayram
Geldi Neyime
Ramazan
Bayramınızı candan kutlarım!...
Ah
Mutluluk Ah!..
Değişim,
Gelişim ve İlerleme
Sınıftan Atılan "İnkarcı"...
Avrupa,
Avrupa, Duy Sesimizi...
La
Brabançonne ve İstiklâl Marşı
Darbelerle
Dolu 55 Yıl
Tükenen
Ömürler
Gurbetten
Gelmişim...
Lahey'de
Kısa Bir Günden İzlenimler
1950’den
Mektup Var…
Nereden
geldik, nereye gidiyoruz?
Tutarlılığa
Davet
Köprünün
altından daha çok sular akacak
SAYFA
BASI
|