·  ANASAYFA  
·  AVRUPA HABER  
·  MEDYA  
·  EKONOMI  
·  FIRMALAR  
·  SPOR  
·  YAZARLAR  
·  BASIN ÖZETLERI  
·  COCUKLAR  
·  KADIN & YASAM  
·  BEDAVA SMS  
·  BEDAVA POST  
·  DOWNLOAD  
·  TREIBER  
·  CHAT  
·  NETMEETING  
   
   


  DÜŞÜNCE TURU

               Fikret Ekin

 

fikretekin@web.de


Dededen Toruna Türkçe(!)


            Son günlerde Türk'lerin Almanca öğrenmedikleri, öğrenmeyenlerin Almanya'da  kalamayacağı vs. tartışılıyor ya, İslam fobisinden Türk düşmanlığına taşınan tartışmalarda, biz de merak ettik, dil niye bu kadar önemle üzerinde durulan bir nesnedir diye(!)

            Malum Alman dostlarımız Türkiye'de ki azınlık dedikleri insanlarımızın kendi dillerini öğrenmelerine çok meraklıdırlar. Hatta bu yüzden daha  1983 lerde Münih'de Kürt Enstitüsü bile kurdurmuşlardır. Ayrıca AB konusunda dayattıkları konuların başında bu meseleler gelir, ne hikmetse (!)

            Ama iş Türkçe'ye gelince, hele Almanya'da yaşayan Türkler'in Türkçe öğrenmesine gelince, başlarlar hep bir ağızdan, "Türkler Türk televizyonu izliyor, Türk Gazetesi okuyor, kendi aralarında Türkçe konuşuyor, evde Türkçe konuşuyor; bu yüzden de Almanca öğrenemiyorlar" gibi, ilmi olmadığı kesin safsatalara: Çünkü ilmen sabittir ki, kendileri de bilirler ki, anadilini iyi bilenler, yabancı bir dili daha kolay öğrenmektedirler.

            Peki dertleri nedir? Bu çifte standart niçindir?

            Çünkü dil asimilasyonun önündeki tek engeldir de ondan...

            Peki biz dilimizi koruyabilmiş miyiz? Bırakın Almanya’da yaşayan Türkler'i, Türkiye'de ki Türkler bunu becerebilmiş mi?

            Aşağıdaki örneği okuyun ve bu konuya siz karar verin...

            Ve görün ki dededen toruna, 70-80 yıl içinde, Türkçe nereden nereye getirilmiş...

            Ve görün ki bu getiriliş geçmişle bugünün bağını nasıl koparmış, nasıl bir hafıza zafiyetine sebeb olmuş...

            Belli bir konuyu anlatmak için babam şöyle derdi (misal):

            Bir müsellesin mesaha-i sathiyesi, kaidesiyle irtifainin hasıl-ı darpının nısfına müsavidir...

            Aynı konuyu ben şöyle anlatırdım:

            Bir üçgenin alanı, tabanı ile yüksekliğinin çapımının yarısına eşittir.

            Aynı konuyu oğlum şimdi şöyle anlatıyor:

            Bir üçkenarlının alanı, yatayım ile dikişiminin vuruşumunun  ikiye bölümüdür...

            Ne dersiniz, matematikte bile, dede ile torun arasında böylesi bir uçurum oluşturulmuşsa, bilim ve edebiyatta halimiz nice olmalıdır?

            Sahi bugün içinde bulunduğumuz şahsiyetsizliğin, şaşkın ördek durumunun, bu halle bir ilgisi olabilir mi?

            Dil kültürün taşları, tarihin iletişim temelleri, hafızanın yapı taşları, aklın işlemesinin sembolik ifadeleri olan kelimelerden oluşuyorsa, kelimeler de böylesi  kısa bir sürede, böylesi inanılmaz değişimlere uğramışsa, ben şimdi nasıl tarih bilmediği için, defalarca aynı hataları, aynı şekilde tekrarlayan siyasilere "tarihin tekerrürünün" ders alınmadığı için olduğunu anlatayım. Dedesinin dilini anlamıyanın tarihi mi olur? Milli hafızası mı kalır? Beynimi düzgün çalışır? Mümkün mü?

            Ne dersiniz? Sahi biz dilimizi koruyabilmiş miyiz?..

            Veya bir başka ifade ile, Alman dostlarımızın telaşı niye sahi, dil konusunda?..

            Nasıl olsa biz halletmişiz, kendi kendimize dilimizi de, dinimizi "hallettiğimiz" gibi...

            Aceleye ne gerek; çoğu gitmiş, azı kalmış zaten!

            Hem bu tür dayatmacı tavırlar, uyanışa da vesile olabilir...

            Bizden hatırlatması...

SAYFA BASI


Yazarın diğer yazıları:

Dededen Toruna Türkçe(!)
İman'ı Vurdular
Bir Ramazan Daha Geçti!
Bir Konuşmaya Notlar..
Güvenlik mi hürriyet mi?
Hadi oradan sende...
''Bu Ne Kafa"
''Puzzle'' ın bütününü görmek (3)
''Puzzle'' ın bütününü görmek (2)
"Puzzle'' ın bütününü görmek (1)
Berlin`deki Yargıclar izinde mi?
Ne olur, ne olmaz
Cadı Avı
Bizden hatırlatması
İki Olay ve Hasta kafa
İnsanlığa Kurulan Tuzak
Bir Bu Eksikti!
Bütün “teferruatta” mı saklı?
Kaşınan ve Kaşıyanlar
Dünden Bugüne Değişen Bir Şey Yok
   
SAYFA BASI

| Ana Sayfa | Haberler| Gazeteler | Ekonomi | Firmalar | Spor | Yazarlar 

Copyright © Mima Datentechnik / Jülicherstr.20 / 52070 Aachen / Deutschland
Tel:
+49 (241) 900 57 50 (pbx)  Fax: +49 (241) 99 777 57  
e-posta:
info@Turkpartner.de
Bu site Mima Datentechnik Internet Servisi tarafýndan hazýrlanmaktadýr

Fikret Ekin
Dededen Toruna Türkçe(!)
Ayten Kılıçarslan
Avrupa aydınlanmış da...
Mahmut Aşkar
Medeniyet(ler) projesi
Orhan Aras
Ayna Dergisi´nin (Der Spiegel) aynası sadece cin ve şeytan mı gösterir?
Betül Parlar
Uyuşturucu Bağımlıları
Üzeyir Lokman Çaycı
Hanga Hunga
Yakup Tufan
Uyum nedir?
Mustafa Can
Irak’takiler Ağlarsa Sen Ne yaparsın...
Yılmaz Kuzucu
Aşk gibi okumak
M. Ali Aladağ
Bomba yağar başıma
Şensel Aşkın
Avrupa Birliğinin Derin Eleştirisi
Hidayet Kayaalp
İletişim kanalları ve farklı davranışlar
Betül Parlar
Medeniyet insanların lisanında saklıdır
Şefik Kantar
Bizi bekleyen Avrupa
Muhsin Ceylan
Erbakan ve partisine psikolog değerlendirmesi
Dr. Nebil Bozdoğan
Tırnak batması ile ilgili bilmemiz gerekenler
Sebahattin Çelebi
Adını bilmeyen şehirler…
Sizden Biri
Sen neymişsin be abi?
Serdar Çelebi
Mostar köprüsü açıldı
Ali Kılıçarslan
Utandıran Pano
Alperen Çelik
Yeni Vietnam IRAK
İsmail Altıntaş
İslâm Dininin Engellilere Sağladığı Kolaylıklar
Latif Çelik
Aynı acıyı duyanlar en samimi olanlardır
Ozan Yusuf Polatoğlu
Seçim Şakası
İsmail Tüysüz
Yılbaşı ve noel kutlamaları hakkında neler biliyoruz
Fazlı Arabacı
Yaralı bir bili