DERİN
DÜŞÜNMEK
Bu
yazımın amacı “derin düşünmeye
davet"tir. Düşünen insan Allah'ın yaratış
sırlarını, dünya hayatının gerçeğini,
cennet ve cehennem’in varlığını, yaşadığı
olayların iç yüzünü kavrar. Düşünen insanın
aklı ve şuuru açılır. Dünya hayatının
oyun ve oyalanma olmadığını anlar. Düşünen
insan hiçbir olayı şansa ve tesadüfe bağlamaz
ve evrende yaşanan her olayın Allah’ın bir
ilmi, sistemi ve kontrolü üzerinde olduğunu bilir. Böylece
Allah'ın razı olduğu bir insan olmanın önemini
daha iyi kavrar. Dini gereği gibi yaşar, gördüğü
her şeyde Allah'ın sıfatlarını tanır,
Ondan başka ilah olmadığını anlar.
Allah'ın emrettiği şekilde düşünmeye başlar.
Bunun sonucu olarak da dünya hayatındaki tüm güzelliklerden
herkesten çok daha fazla zevk alır. Dünyaya yönelik hırslara
kapılarak kendini gereksiz sıkıntıya
sokmaz.
Derin
ve sıra dışı düşünmek için birkaç
örnek
Salonunuzda
her gün gördüğünüz çiçeğin kapkara, çamurlu
bir topraktan, nasıl olup da mis gibi bir kokuyla ve
rengarenk çıktığını hiç düşündünüz
mü?
Çevrenizde uçup sizi sürekli rahatsız
eden sivrisineğin, kanatlarını bizim göremeyeceğimiz
kadar hızlı hareket ettirip de
nasıl kopmadığını
hiç düşündünüz mü?
Muzun, karpuzun, kavunun, portakalın
kabuklarının kaliteli birer ambalaj görevi gördüğünü,
bu meyvelerin tatlarının ve kokularının
korunması için özellikle bu ambalajların içine
paketlendiklerini hiç düşündünüz mü?
Biyolojik insan bedeninin vitamin ve mineral ihtiyacını
karşılamak için, meyve ve sebzelerin nasıl
olup da tam mevsiminde oluşmasını hiç düşündünüz
mü?
Örneğin karpuz Ağustos sıcağında su
ve mineral kaybeden vücudumuza mükemmel şifa kaynağı
olduğunu. Bunun yanında, portakal, greyfurt,
mandalina gibi kış soğuklarında hastalıklara karşı
en çok ihtiyacımız olan C vitamini yüklü
meyvelerin neden kış mevsiminde çıktığını
hiç düşündünüz mü?
Sizlerin de bildiği
gibi bu konuda yüzlerde örnek sıralanabilir.
Büyük annenize ve büyük babanıza baktığınızda,
yaşarsanız bir gün mutlaka onlar gibi yaşlanacağınızı
hiç düşündünüz mü?
Bir gün, hiç beklemediğiniz bir anda Allah'ın görevlendirdiği
ölüm meleklerini karşınızda görerek bu dünyadan
ayrılacağınızı hiç düşündünüz
mü?
İnsanların kısa sürede terk edecekleri
bu dünyaya neden bu kadar çok bağlandıklarını
ve asıl yapmaları gerekenin ölüm sonrası
yaşanacak olan sonsuz hayat için çaba göstermek
olduğunu hiç düşündünüz mü? Oysa her
insan kendisinin dahi farkında olmadığı
güçlü bir düşünce kapasitesine sahiptir. İnsan
bu kapasiteyi kullanmaya başladığında o güne
kadar fark edemediği birçok gerçeği görür. Düşüncede
derinleştikçe düşünme kapasitesi gelişir ve
şuuru açılır. Bu her insan için mümkündür.
Ancak bu noktada önemli olan, insanın "düşünmesi"
gerektiğini fark etmesidir. Bu konuda çaba harcamayan
insanlar ise yaşamlarını derin bir "gaflet"
içinde geçirirler.
Halk arasında bir deyim vardır:
“Çok düşünme kafayı yersin.”
Asla böyle bir şey söz konusu olamaz. Tam tersi, düşündükçe
insanın şuuru ve aklı açılır. Allah
bu konuyu bir Kuran ayetinde şöyle açıklar:
“Şüphesiz
göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile
gündüzün ardarda gelişinde temiz akıl sahipleri için
gerçekten ayetler vardır.” (Al-i İmran-190)
Çünkü düşünmeyen insan gerçeklerden tamamen uzak
kalacak, yanılgılar ve yanlışlar içinde
bir hayat sürecektir. Bunun sonucunda da dünyanın yaratılış
amacını ve kendisinin yeryüzünde bulunuş amacını
kavrayamayacaktır. Oysa Allah herşeyi bir amaç üzerine
yaratmıştır. Bu gerçek Kuran'da şöyle
bildirilir:
“Bizim, sizi boş bir amaç uğruna yarattığımızı
ve gerçekten Bize döndürülüp getirilmeyeceğinizi mi
sanmıştınız?” (Müminun Suresi, 115)
Herşeyin
insan için yaratılmış olduğunu hiç düşündünüz
mü?
Allah'a iman eden bir kişi evrende
var olan canlı cansız tüm varlıkları ve
sistemleri dikkatli bir gözle incelediğinde, bunların
tümünün insan için yaratıldığını
açıkça görür. Hiçbir şeyin tesadüfen oluşmadığını,
Allah'ın her şeyi insan yaşamına en uygun
şekilde var ettiğini anlar.
Allah
neleri düşünmemizi ister?
Kuran ayetleri üzerinde düşünmek
İnsanın kendi yaratılışı
hakkında düşünmesi
Göklerin ve yerin yaratılışı hakkında
düşünmek
Dünya hayatının geçiciliğini düşünmek
Sahip olduğu nimetler üzerinde düşünmek
Bunlar,
düşünen bir insanın dünyada kazanacağı
güzelliklerden sadece birkaçıdır. Düşünerek
daima doğruyu gören insanın ahiretteki kazancı
ise Allah’ın sevgisi, rızası, rahmeti ve
cennetidir.
Dünya hayatında, düşünerek doğruları
görmekten kaçınan insanların durumu ise, ölümle
birlikte gerçekleri tüm açıklığı ile görecekleri
gün mutlaka gelecektir. Ancak o günkü
pişmanlıkları
onlara hiçbir yarar sağlamayacak. Allah bu
insanların ne zaman düşüneceklerini Kuran'da
şöyle bildirir:
„Ancak o, 'her şeyi batırıp gömen büyük-felaket’
(kıyamet) geldiği zaman. O gün, insan, neye çaba harcadığını
düşünüp-anlar. Görebilenler için cehennem de
sergilenmiştir.“ (Naziat Suresi, 34-36)
Düşünmeyerek
sorumluluklardan kaçabildiklerini zannedenler, çok büyük
yanılgı içindedirler. Bu yanılgıyı
zaman zaman vicdanlarından gelen feryat seslerininden
duyarlar. Ne yazık ki duydukları bu ses onların
keyfini ve rahatını bozar. Bu feryat yıllarca
sürse bile, ölüm anına dek düşünmek istemezler.
Allah her şeyi bilip de yapmayanlar için, müminlere son
uyarı ve tebliğ görevi vermiştir. Bu görev,
onların uğrayacakları sonu düşünmelerini
ve gerçekleri görmelerini sağlamaktır. Bu görev
müminler için önemli bir ibadettir.
“Artık
kim dilerse öğüt alıp-düşünür.“ (Müddessir
Suresi, 55)
SAYFA
BAŞI
www.nuranyelkenci.com
Yazarın
diğer
yazıları:
Derin
Düşünmek
2005
Dünya Kadın Yürüyüşünde, Müslüman Türk Kadınının
Yeri
SAYFA
BASI
|