
Uludağ Zirve notları (I)
Cumartesi sabahı 07.00 yola çıkmak üzere evden ayrıldığımda
içimde tanımsız bir heyecan yaşıyorum. Uludağ Zirve
Denemesi, ekibin çoğunun ilk ciddi dağcılık faaliyeti
olacağından dolayı biraz ürkmüyor değilim. Grubun manevi
baskısını bütün ağırlığıyla üzerimde hissediyorum.
2500 rakım üzerine ilk defa çıkacağım. Bünyemin nasıl
bir tepki vereceğini kestirmek mümkün değil. Diğer yandan
Nuriye ile sık sık bu konuda konuşuyoruz. Kimin akut
yiyeceğini dağlara gidince göreceğiz. Umarım ekibimizden hiç
kimse problem yaşamaz ve başarıyla evlerimize döneriz.
Uludağ Zirve denemesi, Ultima Doğa Sporları ve Araştırma
Derneğinin şehir dışındaki ilk aktivitesi olacak. Toplam 11
kişiyiz. Neriman- Hasan Sağlam, Mehmet Kör, Aycan Zengin,
Osman Mermer, Sinan Demir, Ömer Kara, Arzu Yarkadaş, Hüseyin
Yalçınkaya, Nuriye
Selamet ve ben.
İznik içinde bir çay molası verdik. Köy bakkalından
sımsıcak köy ekmeği aldım. Keyfimiz yerinde. Volfram
madenleri bölgesinde arabadan indik. Âdem kaptan ile Pazar
günü akşamüzeri buluşmak üzere burada ayrılıyoruz.
Grupta liderliği Mehmet Kör yapacak. Ömer Hoca
işleri sebebiyle aktiviteye katılmadı. Mehmet ve Aycan
body’ler daha önce Uludağ’a gelmişler. Zirve yaptıklarını
biliyordum. Ama yanılmışım. Onlar Keşiş Tepe denilen
küçük zirveye tırmanmışlar. Böylece yürüyeceğimiz rotayı,
aramızda hiç kimsenin bilmediği ortaya çıkmış oldu. Bu da
ister istemez beni biraz tedirgin etti ama ekibimizde büyük
bir kaynaşma olduğu için sorun etmedik.
Planımız şuydu. Volfram madenlerinden rotaya
girdiğimizde Keşiştepe sapağından güneydoğu istikametinde
yürüyüp göller bölgesinde kamp yapmak ve sonrada zirveyi
denemek. Planımızın ilk etabını başarıyla geçtik. Ta ki sis
bastırıp yanlış bir çığ kulvarına girene kadar…
Saat: 13.37. Bulunduğumuz nokta 2122m. Yürüyüşe dik bir
rampa ile başladık. İlk dik rampaları temkinli ve dikkatlice
aştık. Zig zag çizerek aştıktan Uludağ sırtı düzlüğüne
çıktık. Hemen Kuzey batı istikametinde Keşiştepe adı verilen
Zirve Tepe (2487m.) uzanıyor. Hava açık olduğundan
dolayı Küçük Zirveyi çok rahat görüyoruz. Burada kendi
aramızda ufak bir fikir alışverişinde bulunduk. Birkaç
arkadaş Küçük zirve yaptıktan sonra kamp bölgesine gidelim
dedi fakat benim fikrim asıl hedeften sapmamak. Bir an önce
kamp alanına ulaşmak ve ardından asıl zirveyi denemek.
Netice de Küçük Zirveyi dönüş yoluna bırakma kararı
aldık. Sanırım gruptaki herkes 2400 metre rakımda kamp
yapacağımız göller bölgesini merak ediyor. Aramızda gölleri
hiç kimse daha önceden görmemiş. Hepimiz aynı merak ve
heyecanla Güneydoğu istikametinde sırt boyunca uzanan
patikaya girdik.
Bu patika yukarıdaki haritada görüldüğü üzere ekibimizi
göller ile zirve ayrımına ulaştıracak. Biraz yürüdükten
sonra zirveden dönen birkaç kişi ile karşılaştık. Onlar geri
dönüyorlar biz ise daha yolun başında sayılırız. Sırt
üzerinde yürüdüğümüz patikanın sağına soluna 15- 25 metre
mesafelerle iztaşları konulmuş. Bu taş öbeklerine bakarak
patikanın hangi yöne kıvrıldığını görebiliyorsunuz. Ama bu
taşların asıl amacı sisli havada ortaya çıkıyor. Özellikle
sisten dolayı bu sırtta kaybolmak işten değil. İztaşlarını
sevdim.
Sonradan öğrendiğime göre TDF Bursa ekibi, patika
boyu uzanan bu taşları döşemiş. Bilmeyen biri için önemsiz
bir ayrıntı gibi gelebilir ama dönüş yolunda sis bastırınca
Bursa ekibine hepimiz içten teşekkür ettik.
Takriben 15.30 da patikamız bizleri yol ayrımına
ulaştırdı. Aslında zirveyi hemen deneme şansımız var. Zaman
yeterli fakat aklimatize sorunu yaşamaktan korkuyoruz.
Neticede 30 metre rakımlı Adapazarı’ndan yola çıktıktan
birkaç saat sonra tam olarak 2400 metredeyiz.
Kampımızı kurduktan sonra yükümüz azalacak. Kampı
kurunca yemek yemeyi düşünüyorum. Kamp çantalarını
çadırlarda bırakarak zirve çantalarımızla ve zaman kalırsa
zirveyi denemeye karar verdikten sonra sapaktan sola yani
göller bölgesine kıvrılıyoruz.
Şimdi dağın kuzey yüzüne doğru hafif alçalmaya başladık
tahminlerimize göre 30- 45 dk. İçinde gölleri görmeliyiz.
Sis daha da kuvvetlendi. İlk tepeyi sağımızda bırakarak
karla kaplı yüzeyi dikkatlice geçtik.
İşte tam burada tecrübesizlik yüzünden hata yaptık.
Aslında doğu istikametinde iki tepe arasında yürümemiz
gerekirken açıyı fazla verip kuzey yününe kaymışız. Önümüze
çıkan ilk düzlükten sonra gölleri görebileceğimiz umuduyla
bir vadinin içine girdik. Sis artmaya başladı ve saatimdeki
altimetre yüksekliğin gittikçe azaldığını gösteriyor. Bir
hata yaptık ama nerede?
Devam edecek…
SAYFA
BAŞI
Yazarın diğer yazıları:
Uludağ
Zirve notları (I)
Filistin
Maden
Deresi
Kutsal
İttifak
Susma
Vakti…
“Edeb,
ya Hu”!
Sapanca
Şiir Akşamları
Başbakan’ın
Kosova seferi
Paradoks
ülkesi…
Aynadaki
yüz…
İkiyüzlü
Fransa
Öfke
Medeniyeti
SAYFA
BASI
|