·  ANASAYFA  
·  AVRUPA HABER  
·  MEDYA  
·  EKONOMI  
·  FIRMALAR  
·  SPOR  
·  YAZARLAR  
·  BASIN ÖZETLERI  
·  COCUKLAR  
·  KADIN & YASAM  
·  BEDAVA SMS  
·  BEDAVA POST  
·  DOWNLOAD  
·  TREIBER  
·  CHAT  
·  NETMEETING  
   
   


  DÜŞÜNCE TURU

               Fikret Ekin

 

fikretekin@web.de


Komplo Teorisi Yok-4


        Bu dizi yazının 2.sinde, Öcalan olayını tarihi süreci içinde, kısa hatırlatmalarla ele alarak, günümüzdeki gelişmelere bağlamış ve enteresan ilişkilere dikkate çekerek, bütün bu ilişkilerin tesadüfi olaylar ve insan hakları, halkların özgürlüğü gibi safsatalarla izah edilemeyeceğini belitterek, “... son gelişmelerin birbirleriyle var olan irtibatlarını ortaya çıkararak, birleştirebilirsek; komplo teorisi, pardon, parçalama kanunu çıkmaz mı orataya?” diye sormuştuk.

        Tam sorumuzun cevabı olmasa da, en azından “var olan irtibatları” ifşaa bakımından, adeta yazımızı okumuş gibi bir cevap, 03.045.2005 tarihli Tercüman Gazetesinde Nuh Gönültaş’dan geldi.

        Bakın Nuh Gönültaş neler yazıyor:
         “... ASALA’nın yerini alan PKK başlangıçta KGB-Ermeni ortak yapımıydı. Öcalan’ın Doğu Perinçek hakkında İmrali’de söylediklerini okuyanlar, Öcalan’ın Perinçek’i milletveli yapmayı düşünmesine çok şaşırmıştı. Oysa bu ilişki çok eskiydi. Öcalan’a göre kendisi MTTB yandaşı, MİT ve CİA tarafından kurulan Kominizmle Mücadele Derneği’nin aktif bir elemanıydı. Necip Fazıl Kısakürek’in konferanslarına giderken, devlet memuru ve devlet bursuyla okuyan öğrenciyken, birden “solcu” oluvermişti. Adli kayıtlara geçişi de, Perinçek’in hazırladığı, Şafak Bildirisi’ni dağıtırken yakalanmasıyla başlıyordu.!

        Bu davaya  eski askeri hakim Baki Tuğ  bakmış ve Öcalan’ı serbest bırakmıştı. Oysa savcı ilk iddianamede Öcalan’ın Perinçek ekibinin  elebaşısı olduğunu söylüyordu. O dönemde MİT’den savcılara ve hakimlere “mensubumuzdur” şeklinde yazı gidiyor ve ajan-provakatörler serbest bırakılıyordu. Baki Tuğ’un bu yazıyı Uğur Mumcu’ya verdiği ileri sürülüyor. İşte burada, bildiri dağıtımının tanığı olarak mahkemede ifade veren  ve dönemin “ülkücüsü”, herkesin tanıdığı bir isim devreye girdi: Fehmi Yücesoy. Yücesoy, ısrarla duruşmalarda Öcalan’ın bildiri dağıtanlar arasında olmadığını söylüyor ya da  söyletiliyordu.

        Mumcu’nun bu ilişki üzerine  yazdığı için öldürüldüğü abisi ve eşi tarafından defalarca dile getirildi. Mumcu, sadece Öcalan-PKK ilişkisini yazmak üzere değildi, Yaşar Kaya-Barzani-MOSSAD ilişkisi içinde epey yol aldığı yakınları tarafından açıklandı. 1978-1980 arası Apocular ile TİKP yani Perinçek’in partisi birbirini vurdular. Ondan sonra ne olduysa can ciğer kuzu sarması oldular.”

        Şimdi Nuh Gönültaş’ın bu yazdıklarına, Uğur Mumcu’nun, sadece belli bir istihbarat teşkilatının kullandığı bilinen, C4 ile öldürüldüğü ve failinin hala meçhul(!) olduğu bilgisini de ekleyelim.

        Ayrıca Doğu Perinçek’in Maoculuk’tan-Ulusalcılığa yürüyen çizgisinde, hakkındaki CİA Ajanı veya MİT Ajanı iddialarını da birlikte düşünerek, aldığı yolu ve şuanki konumunu da ilave edelim.

        Ondan sonra da, bizim önceden kaleme aldığımız, PKK ve Öcalan çizgisindeki gelişmeleri, ilişki ve irtibatları, Batı’lı ve Doğu’lu devletlerin PKK destekleriyle birlikte düşünerek bir kez daha okuyalım.

        Eğer hala tüm bunlara komplo teorisi diyorsanız veya gerçekleri saptırmak gayesiyle, küçümseyici bir tarzda hakikatleri dile getirenlere “komplo teoricisi/vehimli” diyenlere inanıyorsanız, size tavsiyemiz bir doktora görünmenizdir.

        Yok eğer göstermek istediklerimizi zaten görenlerdenseniz veya görmüşseniz, o zaman İslamcı, Türkcü, Kürtcü, Mezhepci, Laik, Anti-laik bilmem ne iseniz; ılımlı İslamcı, radikal İslamcı, Türk İslamcısı, Euro İslamcı, ne olursanız olunuz; ama önce şahsiyet sahibi olunuz.

        Ve biliniz ki, şahsiyet sahibi olmak için de, başta tarih şuuru olmak üzere, bilgi sahibi olmak şarttır.

        Bilgili olmayı  etiket sahibi olmak ve/veya malumat olmak anlıyorsanız, onun da yanlış bir anlayış olduğunu belirtmek de fayda vardır. Çünkü bilgi, insana “bilmek” eylemini sağlıyorsa bir mana ifade edebilir ancak. “Bilmek” deyince de, hemen herşeyden önce, bir “duruş”, bir “şuur”, bir “iman” gelmelidir akla...

        Yani bilgi “bilme”yi, “bilmek” ise “aşk”ı oluşturmalıdır.

        Değilse daha çook; aslında basit, bilinmediği için karmaşık görünen olayı ve oyunların zebunu olmaya mahkum ediliriz...

        Çünkü bilgisiz aşk aciz, aşksız bilgi ise zalimdir.

SAYFA BASI


Yazarın diğer yazıları:

Komplo Teorisi Yok-4
Komplo Teorisi Yok-3
Komplo Teorisi Yok-2
Komplo Teorisi Yok-1
Kerkük, Ne Kadar Türk?
Dededen Toruna Türkçe(!)
İman'ı Vurdular
Bir Ramazan Daha Geçti!
Bir Konuşmaya Notlar..
Güvenlik mi hürriyet mi?
Hadi oradan sende...
''Bu Ne Kafa"
''Puzzle'' ın bütününü görmek (3)
''Puzzle'' ın bütününü görmek (2)
"Puzzle'' ın bütününü görmek (1)
Berlin`deki Yargıclar izinde mi?
Ne olur, ne olmaz
Cadı Avı
Bizden hatırlatması
İki Olay ve Hasta kafa
İnsanlığa Kurulan Tuzak
Bir Bu Eksikti!
Bütün “teferruatta” mı saklı?
Kaşınan ve Kaşıyanlar
Dünden Bugüne Değişen Bir Şey Yok
   
SAYFA BASI

| Ana Sayfa | Haberler| Gazeteler | Ekonomi | Firmalar | Spor | Yazarlar 

Copyright © Mima Datentechnik / Jülicherstr.20 / 52070 Aachen / Deutschland
Tel:
+49 (241) 900 57 50 (pbx)  Fax: +49 (241) 99 777 57  
e-posta:
info@Turkpartner.de
Bu site Mima Datentechnik Internet Servisi tarafýndan hazýrlanmaktadýr

Fikret Ekin
Komplo Teorisi Yok-4
M. Ali Aladağ
Senden Bana Yar Olmaz!
Üzeyir Lokman Çaycı
Hamamlar
Nuran Yelkenci
Hayırlarda Yarışmak
İsmail Tüysüz
Son İki büyük Revulusyonda İstanbul`un Önemi
Mahmut Aşkar
Kıblesi  Şaşırtılan  Millet
Yakup Yurt
Tutarlılığa Davet
Orhan Aras
Aman da beyler kavgadan geldim yorgunum...
Yılmaz Kuzucu
Sanat, para, ahlak
Mustafa Can
Benzemek Aynısı Demek mi....
Hidayet Kayaalp
Kendimizle İletişim
Ali Kılıçarslan
AB’nin hutbe rahatsızlığı
Hasan Kayıhan
Avrupa Türkçesi veya Eurotürkisch
Halil Gülel
Gerçek Güzellik
Ayten Kılıçarslan
Erkekler farklı mı ölür?
Sebahattin Çelebi
İstanbul, hiçbir şeyim...
Şensel Aşkın
Küresel ruh krizi
Betül Parlar
Sigara Bağımlılığı
Serdar Çelebi
ETU (Europaische Türkische Union)  ne yapıyor?
Muhsin Ceylan
Berlin’e hayali bir soru
Ozan Yusuf Polatoğlu
Bir taraf ‘şan’ (!) alıyor
Bir taraf ‘perişan’ oluyor
Şefik Kantar
Bir Yürüyüşün Anotomisi
Dr. Nebil Bozdoğan
Botox zehir mi ilaç mı?
Yakup Tufan
Uyum nedir?
Sizden Biri
Sen neymişsin be abi?
Alperen Çelik
Yeni Vietnam IRAK
İsmail Altıntaş
İslâm Dininin Engellilere Sağladığı Kolaylıklar
Latif Çelik
Aynı acıyı duyanlar en samimi olanlardır
Fazlı Arabacı
Yaralı bir bilinç