A vitaminini unutmayın! Mevsim meyvesi gibisi yok. Strese son vermenin 15 yolu Kendinizi değil kilonuzu yakın
·  ANASAYFA  
·  AVRUPA HABER  
·  MEDYA  
·  YAZARLAR  
·  SÖYLEŞİ  
·  EKONOMİ  
·  POLİTİKA  
·  SPOR  
·  DÜNYA  
·  KADIN & YAŞAM  
·  SAĞLIK  
·  MUTFAK  
·  ÇOCUKLAR  


PENCERE
                                                                                       Nuran Yelkenci
 
nuranyelkenci@hotmail.com


8 Mart Dünya Kadınlar Gününde Müslüman Türk Kadınının Yeri...

 
 Dünya nüfusunun yüzde ellisi kadınlardan olmasına rağmen,
 ne yazık ki bu büyük topluluğun sesi tarih boyunca sessiz kalmıştır... Bu durum da dünya kadınlarına ve özellikle  “Atatürk Cumhuriyeti” olan Müslüman Türk kadınlarına büyük görevler düşmektedir.

2010 yılında Müslüman ülkesi olup da, özgürce kadın haklarına sahip olan tek  “Cumhuriyet ülkesi Türkiye’dir.”  Türk kadını sahip olduğu bu özgürlükle dünya kadınlarına ve özellikle Müslüman ülkelerde yaşayan ve haklarını arayamayan kadınlara önderlik edecek şahsiyet ve niteliktedirler. Türk kadınları bu konulara el atmaları için mutfaklarından çıkarak seslerini duyurmaları gerekir.

Evet, şimdi sıra kadınlarda... Kadınlarımızın her biri birer sosyal sorumlu, birer öğretmen ve öğrenci olmaları gerekir... Kadınlarımız zamanı tüketen değil, zamanla yarışan olmalıdır.
Ülkemizde binlerce sorun varken kadınlarımızın dolar ve altın sıraları yaparak, kolesterol yüklü hamur işleri, pastalar ve börekler yiyerek kilolarına kilo katmaktadırlar… Bu pasta börek yarışına da yarış katmak için, birbirlerine özel tarifler vermektedirler. Dolayısıyla sağlıklarını daha çok riske atmanın yarışını yapmaktadırlar.
Türk kadını ülkemizde yaşanan sosyal çöküntünün farkına varmaları gerekir. “Kendi haklarını koruyamayanlar asla başkalarının haklarını koruyamazlar.”

Ülkemizdeki (çalışan veya ev hanımı)  kadınlarımızın böyle eğlence dolu programlara bakarak, ya da acı dolu ailelerin sorunlarına uzaktan dizi film gibi izleyerek, vah -vah diyerek kendilerini lütfen avutmasınlar... Çünkü gerçekler kafayı dağıtarak ne olursa olsun bana ne diyerek, vur patlasın çal oynasın diyerek sadece kendimizi kandırmış oluruz.
Lütfen Tük kadınları kendimize gelelim ve 2010 yılında artık uyanalım...  Hep beraber erkelerin koyduğu bu ezberi bozalım.
 Ülkenin ekonomik, sosyal, işsizlik, kadın hakları gibi binlerce sorunu varken evde oturup susmanın ya da bana dokunmayan yılan bin yaşasın demenin zamanı hiç değildir… Çünkü o yılan dönüp dolaşıp mutlaka sana dokunacaktır.

Bırakın dünyayı kadınlar yönetsin…
Yüzyıllardır erkeklerin egemen oldukları bir dünyada yaşıyoruz. Lütfen artık kadınlara yönetimde bir fırsat verilsin.
 Dünya yönetiminde şimdi sıra kadınlarda.. Çünkü erkekler dünya yönetimindeki egemenliklerini son yaşadığımız ekonomik kriz ile beraber kaybetmişlerdir.

 Koca evrende kum tanesi kadar küçük olan dünyamızın her yanına dağılan insanlar, neden uygarca paylaşarak bu hayatı yaşayamazlar da dünyayı kendilerine çekilmez hale getirirler?
Neden insanlar arasında sınıf, renk, ırk, inanç gibi ayrımlar vardır?

İşte tüm bu soruların cevapları:
Krallar, Sultanlar, Padişahlar, Başbakanlar ve Cumhurbaşkanları; iş hayatında neredeyse tamamında erkek yöneticiler...
Görüldüğü gibi insanlık tarihinden beri erkek egemenliği altında yaşadığımız dünyanın sonuçları işte ortadadır.

“Savaşlar, haksızlıklar, katliamlar, terör ve kan davaları, töreler... Kadınlara yapılan hakaretler, iftiralar; kadınların haklarını koruyamayan erkek liderler… Bir türlü sağlanamayan çocuk hakları, hayvan hakları, engelli vatandaşların hakları, daha sayamadığım binlerce insanlık ayıpları…”

Bu durumlar erkek liderlerin yüzyıllardır adil olarak yönetemediği dünya ülkelerinin tamamında vardır. En çok da geri kalmış ülkelerde çeşitli batıl inançlar ve dinler ile yönetilen ülkelerde, “dinlerde olmamasına rağmen” dinler adına yapılan kadınlara yönelik baskılar daha fazladır…
Örneğin Arabistan, Hindistan gibi batıl inançlar ve dinlere sokulan hurafeler, örf- adetler üzere kurulu sistemler...
 Tüm bunlardan dolayı şimdi sıra kadınları yönetimde deneyip görmenin tam zamanıdır... 
Lütfen erkekler kadınlara yönetimde sadece bir şans verin...
 Bir şans verin de kadınların yönettiği dünyadaki barışı, sevgiyi, hoşgörüyü yaşayın; kadınların yönettiği dünyadaki adaleti zenginliği, ekonomideki, insan haklarındaki eşitliği görün.

Şimdi kadınların evlerinden çıkmalarının zamanı geldi.
Yıllarca ülkelerin kaderini erkekler belirleyip savaşlar çıkararak ailelerini yoksulluğa boyun eğdirdiler. Bu çıkan savaşlarda da en çok evin ekonomiden sorumlu patronları olan kadınlar etkilendiler.
Bu kadınlar her zamanki gibi fedakarlık ederek yaptıkları aile ekonomileri ile mutfaklarında mucizeler yarattılar.
“Şimdi erkekler ülke yönetimlerini kadınlara vererek adaletin, zenginliğin, eşit hak ve eşit gelir dağılımının nasıl hayata geçirebildiklerinin konforunu ve mucizelerini yaşasınlar.”

Tarih boyunca ev ekonomisini hep kadın yönetmiştir. İnsanı kadın yetiştirmiştir. Dolayısıyla insan psikolojisinden en iyi anlayan da yine kadındır.
Ev ekonomisini en iyi şekilde yönetebilen akıllı, eğitimli bir kadın neden ülkeyi yönetemesin? Neden dünya çapında çok az güçlü kadın yöneticileri vardır? Kadınlar neden başbakan, cumhurbaşkanı olamasınlar?
-Kadınlar her zaman erkelerden daha fazla detaycı, pratik, ince işlerde sabır gösterebiliyorlar.
-Kadınlar erkeklerden daha ekonomik, planlı programlı yaşayabiliyorlar. Kadınlar acıya daha fazla dayanıklı olabiliyorlar… Ve ileriyi erkeklerden daha iyi görebiliyorlar.
 -Kadınlar erkelerden daha hassas ve vicdanlı olabiliyorlar.  Hatta kadınlar erkeklerden daha sağlıklı ve uzun yaşıyorlar.

Kadınlar bu yasağı kendi kendilerine koymadıklarına göre, kadınların söz hakkına erkekler “nedeni belli olmayan” baskılardan dolayı engel olabiliyorlar.

 Sanki öyle gelmiş öyle gidecek anlayışını ister istemez kadınlar da kabul etmek zorunda bırakılmışlar.

Kadınlara yapılan bu yasaklı dayatma çoğunluğu erkek egemen toplumlarda daha kolay kabul görmüştür.

Yine tarih boyunca kadınlara tüm dünyada köle muamelesi yapılmıştır. Hatta atasözleri ve deyimlerle dahi bu yakıştırmalar tescillenmiştir.
Örneğin: kadının saçı uzun aklı kısa, kadının karnında sıpayı, sırtında sopayı eksik etmeyeceksin gibi yüzlerce kadını aşağılayan deyimler ülkemizde ve gelişmekte olan ülkelerde vardır.

Zaman hız ve akıl zamanı. İnsanın beden gücüyle değil, akıl gücüyle dünya yönetilmektedir. Bu akıl kadında bir puan daha fazla olduğu uzmanların söylemesine rağmen, neden kadınların dünya yönetiminde en önde söz sahibi olmadıklarını hepimizin oturup düşünmemizin zamanı artık gelmiştir…

2010 DÜNYA KADINLARNIN ÖZGÜRLÜK VE UYANIŞ YILI OLSUN…

Nuran Yelkenci
nuranyelkenci@hotmail.com

SAYFA BAŞI

Yazarın diğer yazıları:

8 Mart Dünya Kadınlar Gününde
Bırakın dünyayı kadınlar yönetsin
Türbanlı Türkiye
Bugün Beyaz Çiçekler Sana Annem...
Ne Mutlu Türküm Diyene!..
Mustafa Kemal ATATÜRK

Peygamberler bugün yaşasaydılar
Hoş geldin Ya Ramazan!..
İyi ve Kötü Öğretmen Televizyon
Kahramanlar hep az olur
İnanç Sömürüsü
Sahte Peygamberler
Anne Sevgisi
Günümüzün bazı cemaat liderleri (Şeyhleri)
İlk Müslüman İş Kadını Hz. Hatice
Utangaçlığın yeni adı sosyal fobi
Her İşin Başı Eğitim Nedir?
Konuşamıyoruz Çünkü Okumuyoruz
Güçlünün Değil Haklının Sözü
Yaşama Sevinci
Mutfaktaki İsraf
Varoşlardan sosyeteye İstanbul
Sen de Haklısın, Sen de Haklısın, Sen de!
Benim Duam
Yasakları Yasaklamak
Filistin’in Göz Yaşları
Peygamberleri Rahat Bırakın
Noel ve Yilbaşı Kutlamaları
Hayal Gücü Sınırlarının Ötesinde...
Bin Aydan Daha Hayırlı Olan, Ramazan Ayı
İffetli Müslüman Türk Kadını ve Örtünme
İnsanın En Büyük Düşmanı Şeytan
Duada kararlı olmak
Kuran’da selamlaşmanın önemi
Allah, İnsanı hastalıkla da sınar
Haset ve Kıskançlık
Kilitli Kapıların Ardındaki Sonsuz Hayat , Cehennem  
Sahte Dünyanın Acıları
Tarihten Günümüze Sahte Dindarlar
Şeytan Detayda Gizlidir
İnançla Gelen Ruh Sağlığı ve Huzur
İnanca Çağıran Davetler
Hayırlarda Yarışmak
Zaman Tüketen Ev Hanımları
Sebeplerdeki sırlar
Herşeyde Hayır Görmek
Pişman Olmadan Önce
Örnek Müslüman Kadın Hz. Meryem
Tüm annelerin, anneler gününü kutluyorum
İnsanları sinsice kıskacına alan Adamlık dini
Derin Düşünmek
2005 Dünya Kadın Yürüyüşünde, Müslüman Türk Kadınının Yeri


   
SAYFA BASI

 

Mahmut Aşkar

Sen, Sana Emanet
Günümüzde Müslüman-Doğu ile Hıristiyan-Batı arasındaki medeniyet veya kültür çatışmasında kullanılan başlıca ‘malzeme’ kadındır. Devam

Yakup Yurt

KADINLAR, ERKEKLER VE İNSANLIK…
İnsanlık temelinde buluşulan, sevgi, saygı dolu ve şiddetten arındırılmış güzel yarınlara ne dersiniz?
Devam

Ali Kılıçarslan

Almanya’da İslam İlahiyatı
Almanya’da üniversitelerde Almanya’nın şartlarına göre ‘İslam İlahiyatı Kürsüsü’ kurulması gereklidir. Devam

Prof. Dr. Hacı Duran

ABD Saldırılarının Doğası
ABD, fundamentalist İslamcı teröristlerle savaştığını iddia etmektedir. Devam

Leman Kuzu

KADININ SESİ
Düşünün bir kere, kadın olmazsa aile veya toplum olur muydu? Devam

Nuran Yelkenci

8 Mart Dünya Kadınlar Gününde Müslüman Türk Kadınının Yeri...
Ev ekonomisini en iyi şekilde yönetebilen akıllı, eğitimli bir kadın neden ülkeyi yönetemesin?
Devam

Hidayet Kayaalp

OYNAMADAN GÜLEBİLMEK
„Gülelim-oynıyalım“  şeklinde deyim üreten belki de az millet bulunur yeryüzünde. Devam

Ozan Yusuf Polatoğlu

Bitlis’de 5  Minare  İsviçre’de 4 Minare
İsviçre’nin Müslümanların yaşamadığı çok kenar çevrelerden yüksek oranda minareye hayır oyları çıkmış, yoksa minareyi çok başka bir şey mi sanıyorlar fıkradaki gibi… Devam

Muhsin Ceylan

Eğitim masallı uyum yalanları...
Günümüzdeki uyumla alakalı sıkıntıların sebeplerinin mevcut kanun ve uyugulamalar olduğunu Sayın Bakan bilmez mi? Devam

Yakup Tufan

GÖÇMENLER VE UYUM MECLİSLERİ
Almanya’da gerçekleşmesi arzu edilen gerçek bir uyum, ançak -gerçek bir demokratik hak- ve -eşitlik ilkesi- ile elde edilebilir. Devam

Orhan Aras

KIRMIZI GÜL
Ama hangimiz şimdiye kadar güzel öğütlere kulak vermişiz ki? Hangimiz bile bile hayatımızda pişmanlıklar yaşamamışız ki?
Devam

Mehmet Ali Aladağ

Kötüler ve İyiler
Adam doğan güneşe sırtını çevirdi, batacak güneşten yana yüzünü döndü. Devam

Üzeyir Lokman Çaycı

Bu adam senin baban
Ay yıldızlı bayraklar da yıllar sonra yine devletin asil güçleriyle birlikte bölgede yerlerini almışlardı. Devam

Ayten Kılıçarslan

Kadın Dindarlığına Hürriyet
Neticede kadınlar, başörtüsü ve meslek hayatı arasında tercih yapmak zorunda bırakılmaktadırlar.
Devam

Nurdoğan Aktaş

Türkçe Konuşulan Yerler İstanbul’dur

Tofiq Abidin

RAŞİT DEMİRTAŞ a  UĞURLU YOL
 

İsmail Tüysüz

BİZDEN ÖNCE MASALLARIMIZ GELMİŞ

Doğan Tufan

Bizans Oyunlarına dikkat