|
Akıl Tutulması
Önce fotoğraf. Abdullah Gül’ü “persona non grata”
ilan eden devletçi/ merkez sağın toplumsal mühendislik
planı, “iflas” etmiştir.
ANAP ve Demokrat Parti, Mecliste yapılan Reisi Cumhur
oylamasına katılmadıkları gün, kendi iplerini çekmişlerdir.
Siyaseti; Ak Parti aleyhine dizayn etmek adına “kuklacı”
rolüne soyunan Süleyman Demirel ve Mesut Yılmaz’ın,
millet nazarında “itibarsız” olduklarını görmeyen
Ağar, siyaseten intihar etmiştir.
Demokrat Parti Genel Başkanı Mehmet Ağar, Basın
Kulübü programında 27 Nisan gecesi yayımlanan e-muhtıradan
haberleri olmadığından hareketle “bilseydik TBMM’deki
Cumhurbaşkanlığı seçimi oylamasına katılarak demokrasiden
yana oy kullanırdık” dedi. Günaydın. Son pişmanlık fayda
vermez.
ANAP yüzüne gözüne bulaştırdı ve kurulduğu günden bu yana
ilk defa genel seçimlere katılamıyor. Demokrat Parti ise
kesinlikle barajı geçemeyecek.
ANAP ve Demokrat Partinin teşkilatlarında yaşanan deprem
henüz gün yüzüne çıkmadı. Sağda iflasın suçluları Ağar ve
Mumcu’nun yaptıkları yanlarına kalmamıştır. Resmen
bitmişlerdir.
22 Temmuz seçim sonuçları bir şeyi daha kanıtlayacaktır. Bu
seçimlerden sonra Süleyman Demirel ve Mesut
Yılmaz; ebedi olarak “siyaset mezarlığına”
gömüleceklerdir.
Siyasette basiret ve ferasetten yoksun hareket eden
insanların ülkeyi sağlıklı yönetebileceklerine inanmıyorum.
Usta Demirel’in “bayat” klasiklerinden bıktık artık.
Mesut Yılmaz’ın 28 Şubat sürecindeki antidemokratik
tavırlarını ve ANAP’ı %36 ile teslim alıp, % 5’e gerileten
liderliğini hepimiz biliyoruz.
Kapalı kapılar ardında yapılan toplum mühendisliğinin
amacı, Ak Parti’nin tekrar iktidar olmasının önüne set
çekmektir. Ne pahasına olursa olsun Ak Parti’yi iktidar
denkleminin dışında bırakmak için bütün güçler seferber
edilmiş durumda.
CHP’nin, %1 oyu olan DSP ile birleşmesi ilke adına değildir
ve mecburiyetten kaynaklanmıştır. “Bayrak mitingleri”
destekli bu iki partinin birleşmesi sinerji meydana
getirmemiştir. Ortalama % 20 civarında oy alacaklardır.
CHP’nin özgürlükçü ve sosyal demokrat olmayan bu kafa
yapısıyla tek başına iktidar olması bu ülkede imkânsızdır.
CHP, bu şartlarda ancak ana muhalefet partisi olarak meclise
girecektir. Millet meclisine grup kurabilecek sayıda DTP
kökenli milletvekili gireceğine göre, üçüncü bir partinin
barajı geçmesi gerekmektedir.
DYP ve ANAP birleştirilerek DP ismi altında CHP’nin
koalisyon ortağı olarak meclise sokulmak istendi ama
tutmadı.
Genç Parti ve Cem Uzan, aday olduğu İzmir’de bile başarılı
olamayacaktır. İzmir’de seçim, CHP ile Ak Parti arasında
geçecektir. Sağduyulu seçmen Cem Uzan macerasına onay
vermeyecektir.
Hazırlanan senaryoya göre son alternatif, MHP’nin meclise
sokulmasıdır.
28 Şubat sonrası olağanüstü şartlarda ikinci parti olarak
meclise giren MHP, Rahşan Ecevit’in bütün
aşağılamalarını sineye çekmek pahasına durduk yerde
Fazilet Partisi ile koalisyon yapmayacağını deklare
etmişti. Ülkenin yaşadığı 2001 kriz süreci böyle başlamıştı.
Tam burada beni çok rahatsız eden bir soruyu sizinle
paylaşmalıyım.
Geçen dönem FP ile koalisyon yapmayacağını kafadan söyleyen
Devlet Bahçeli, şimdi de seçimlere henüz bir ay
varken “Ak Parti ile koalisyon yapmayacağını” deklare
etti. Neden?
Adresinin millet olmadığı aşikâr olan bu mesaj, hangi
mahfillere gönderilmiştir?
Ülkeyi gererek, içe kapatacak olan “katı milliyetçilik”
söylemiyle şehit cenazeleri üzerinden siyaset yapan MHP, bu
senaryoda rol üstlendiğini veya kendisine rol biçildiğini
kabul etmiş oluyor.
Sağ seçmene hitap eden MHP’nin, önce Ecevit’e, şimdi de
Baykal’a kayıtsız teslim olmasını ve aynı amaçta örtüşmesini
anlamakta zorlanıyorum. Şüphesiz ki bu tavır kocaman bir
soru işaretidir.
“Solcu ve demokrat” olmayan Baykal’ın CHP’si ile Türk
milliyetçiliği yapan MHP’nin ve Kürt milliyetçiliği yapan
DTP’nin iktidarı paylaştığı fotoğraf, size sıcak geliyor mu?
Türkiye’de tam bir “akıl tutulması” yaşanmaktadır.
Fotoğrafı iyi okuyun.
Yeni Sakarya Gazetesi, 13 Haziran 2007
SAYFA
BAŞI
Yazarın diğer yazıları:
 Akıl
Tutulması
Uludağ
Zirve notları (II)
Uludağ
Zirve notları (I)
Filistin
Maden
Deresi
Kutsal
İttifak
Susma
Vakti…
“Edeb,
ya Hu”!
Sapanca
Şiir Akşamları
Başbakan’ın
Kosova seferi
Paradoks
ülkesi…
Aynadaki
yüz…
İkiyüzlü
Fransa
Öfke
Medeniyeti
SAYFA
BASI
| 
