·  ANASAYFA  
·  AVRUPA HABER  
·  MEDYA  
·  EKONOMI  
·  FIRMALAR  
·  SPOR  
·  YAZARLAR  
·  BASIN ÖZETLERI  
·  COCUKLAR  
·  KADIN & YASAM  
·  BEDAVA POST  
·  DOWNLOAD  
·  TREIBER  
   
   


YENİ YOL
                                                                                    İbrahim Selamet
 
 
info@turkpartner.de



Şah ve piyonlar

Mevlana Hazretleri “Ağaçlara su vermek adalet, dikene su vermekse zulümdür. Adalet bir nimeti yerine koymaktır. Her köke su vermeyi uygun sanma” buyurmuş. Anladım.

İnsan, “Hazreti insan” olamadığı müddetçe sorunlar bitmez. İmtihan süreci her geçen gün insana yeni bir şeyler öğretir.

Aday listeleri, seçimler, hesaplar, entrikalar, hırçın ve hesapçı mücadeleler, riya, kibir, menfaat ilişkileri, adam kullanmalar ve hayal kırıklıkları halen devam ettiğine göre, ilkeli insanların tek çözüm yolu “insanı yeniden ihya ve inşa” etmektir.

Siyaset yapanların seçimler öncesinde işine yarayacak olan bazı düşüncelerimi tekrar etmekte fayda görüyorum.

Ahlak ile iktidar birbirini tamamlaması gerekirken maalesef günümüzde tamamen ayrışma noktasına gelmiş/getirilmiştir. “Ahlak” ve “iktidar” çatışmasında kişisel sorumluluğumuz “ahlaki” davranmaktır.

Siyasette fazla tevazu göstermek bazı insanları yanlışa iter. Ve sizi olmadığınız noktaya hapsetmek isterler. Kontrol edememekten korkarlar, birlikte çalışmak istemezler. Binlerce bahaneleri vardır sizinle bir arada olmamak için. Aslında gizlenen asıl şey sizin potansiyel bir rakip ve belki de “turnusol kâğıdı” olmanızdır…

Hakikate ve onu dile getirenlere katlanmak zordur. Hesap yapanlar ve kalplerinde ikircikli hesabı olanlar yanlarında şahit istemezler.

Sizinle aynı safta kardeşlik türküleri okuyanlara sorun. “Menfaat” ile “ideal” çakışırsa neyi tercih edecekler. Gerçek dostlukları sıradan arkadaşlıklardan ayıran budur. Ateş aranıza girmiştir artık. Altın ile bakır ayrılmaya başlar.

Siyasi birliktelikler samimi görünür. Birlik beraberlik fotoğrafları verilir kamuoyuna. Ama adı konulmamış “kırmızı bir hat” gizlidir fotoğraf karelerinde. Siz aldanırsınız, aranızda bir sınır yok zannedersiniz.

Yıllar boyu aynı türküleri söyleyen insanlara güvenip hizmete talip olursunuz, yönetimi paylaşmak istersiniz. Davanıza, partinize, kentinize hizmet etmek istersiniz. İşte o zaman tek taraflı olarak konulmuş “sınır”ın varlığını hissedersiniz.

Sınırlı sayıdaki koltuk ve sıfatlar herkese yetmez. Ayıklamak gerekir birilerini. Siz ya ayıklanan ya da ayıklayan olursunuz.

Üçüncü bir yolu hatırlatan birilerinin varlığı tahammül edilemez bir çiledir. İnsan harcamak, bozuk para harcamak gibidir. “Adam harcamaya” itiraz ederseniz, cevap hazırdır. Siyasetin doğası budur ve herkes öyle yapmaktadır.

Birileri pulman koltuklarda iktidarın keyfini sürerken, muhalifler, intikam saatini beklerler. Arada ezilip giden “ahlak, ehliyet ve liyakattir” aslında.

Adil siyaset” sümen altına itilir. Gündem çok yoğundur. Görüş ve etki alanından uzaklaştırılması gereken alaylılar, baldırı çıplaklar, zayıflar ve Molla Kasım’lar vardır.

“Bir kavme olan kininiz sizi adaletsizlik yapmaya sevk etmesin” hakikati satırlarda kalmıştır.

Siyaset yapmanın dili değişmeye başlamıştır artık. “Paralı, uyumlu ve yakışıklı” olmak değer kazanmıştır. Halka hizmet, Hakk’a hizmet iken, “Hakk”; aradan çekilmiş geriye sadece halk ve yöneticiler kalmıştır.

Kurt yöneticiler, binlerce kuzu içerisinde mutlu ve müreffeh bir hayat sürmeye devam etmektedirler. Kuzular, kalabalık olmalarında rağmen organize olamamışlardır.  Eksilen kuzuların yerine, her nasılsa yenileri bulunmaktadır. “Adil Çoban” köyden kovulmuştur ne yazık ki…

Siyaset değirmenleri adam öğütmeye devam ediyor. Koltuk sahipleri, potansiyel rakiplerini değirmenin “öğüten” taşlarında un ufak etmenin hesaplarını yapmaktalar. Kötüler çabuk organize olmaya devam ediyorlar. İyiler; kuytu köşelere, hayallere ve sicillerine mahkûm olmuş durumdalar.

Siyaset ve savaş meydanında binlerce piyon ilerliyor ama hiçbir zaman “vezir” olamıyorlar. Şah, piyonlar için gözyaşı döküyor. Vurulan kurşun askerler için törenler yapılıp, teşkilata bağlılık yeminleri ediliyor.

Siyasetin satranç tahtasında göz gözü görmüyor. Müttefikler, muhalifler, efendiler, köleler, kurtlar, kuzular, piyonlar, vezirler, atlar, kaleler birbirine karışıyor.

Kuzuların sessizliği, piyon fedaları ve kurşun yiyen askerler, “şah”ın mat olmaması için dua ediyor.

Adil çoban, sürüldüğü dağların yamacındanadaletsiz muzaffer olunmaz" diye haykırıyor.

Yeni Sakarya Gazetesi, 09 Haziran 2007

SAYFA BAŞI


Yazarın diğer yazıları:

Şah ve piyonlar
Cumhur’un cevabı
SAÜ Rektörü Sn. Mehmet Durman’a Açık Mektup
Akıl Tutulması
Uludağ Zirve notları (II)
Uludağ Zirve notları (I)
Filistin
Maden Deresi
Kutsal İttifak
Susma Vakti…
“Edeb, ya Hu”!
Sapanca Şiir Akşamları
Başbakan’ın Kosova seferi
Paradoks ülkesi…
Aynadaki yüz…
İkiyüzlü Fransa
Öfke Medeniyeti
 

   
SAYFA BASI

| Ana Sayfa | Haberler| Gazeteler | Ekonomi | Firmalar | Spor | Yazarlar 

Copyright © Mima Datentechnik / Jülicherstr.20 / 52070 Aachen / Deutschland
Tel:
+49 (241) 900 57 50 (pbx)  Fax: +49 (241) 99 777 57  
e-posta:
info@Turkpartner.de
Bu site Mima Datentechnik Internet Servisi tarafýndan hazýrlanmaktadýr

İbrahim Selamet
Şah ve piyonlar
Mahmut Aşkar
Seçim Ve Sonrası
Hidayet Kayaalp
Mumla eriyen umutlar
Hayrettin Çakmak
İkinci yirmiyedi, beşinci Cuma
Yılmaz Kuzucu
İyiye değişim ve beyinlerde haraket
Üzeyir Lokman Çaycı
Bedava
Osman Seçmez
Hayatın gerçek adı: SU
Şefik Kantar
Papa radikallere koz verdi
Nuran Yelkenci
Mutfaktaki İsraf
Haldun Çancı
Kırk Katır Mı, Yoksa, Satırları Paket Mi İstersiniz?
Orhan Aras
Bir roman, bir tesbit ve "Sarı Muallimler"
Prof. Dr. İbrahim Ortaş
Üniversite: Girmek mi, çıkmak mi zor
Hasan Kayıhan
Farkında mısınız?
M. Ali Aladağ
Sadece Ölü Balıklar mı?
Fikret Ekin
Yine İnsan
Ali Kılıçarslan
“Almanca'yı Koruma Yasası” mı?
Prof. Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR
Ülkemizden çalınan tarihi eserlerimize sahip çıkalım
Prof. Dr. Ümit Özdağ
12 Eylül Öncesi Hesaplaşması ve Sol Kültürel Terör
Tevfik Abdin
İstanbul’da BENİ HEP ALDATTILAR...
Yakup Yurt
Kısır Döngü veya Kuyruğunu Isıran Yılan
Veli Kalli
Sorunumuz Kuş Gribi Değil
Ayten Kılıçarslan
Türkler şiddet kurbanı
Erhan Türbedar
Kosova’ya İki Yeni Bakanlık Devrediliyor (?)
Dr. Nebil Bozdoğan
Ameliyatsız Yüz Gençleştirmede Son Nokta
Serdar Çelebi
Fransa olayları ve Avrupa’da ‘Yeni Irkçılık’
Yakup Tufan
Fransa’nın İmajı
Sebahattin Çelebi
kadıköy
Mustafa Can
Bayram Gelince Bir Şeyler Olur Bana Canım....
Betül Parlar
Hey du...
Şensel Aşkın
Bilginin/Doğruların Etkinliği
İsmail Tüysüz
Son İki büyük Revulusyonda İstanbul`un Önemi
Halil Gülel
Gerçek Güzellik
Muhsin Ceylan
Berlin’e hayali bir soru
Ozan Yusuf Polatoğlu
Bir taraf ‘şan’ (!) alıyor
Bir taraf ‘perişan’ oluyor
Sizden Biri
Sen neymişsin be abi?
Alperen Çelik
Yeni Vietnam IRAK
İsmail Altıntaş
İslâm Dininin Engellilere Sağladığı Kolaylıklar
Latif Çelik
Ayný acýyý duyanlar en samimi olanlardýr
Fazlı Arabacı
Yaralı bir bilinç