A vitaminini unutmayın! Mevsim meyvesi gibisi yok. Strese son vermenin 15 yolu Kendinizi değil kilonuzu yakın
·  ANASAYFA  
·  AVRUPA HABER  
·  MEDYA  
·  EKONOMI  
·  FIRMALAR  
·  SPOR  
·  YAZARLAR  
·  BASIN ÖZETLERI  
·  COCUKLAR  
·  KADIN & YASAM  
·  BEDAVA POST  
·  DOWNLOAD  
·  TREIBER  
   
   


  BRÜKSEL MEKTUBU

               Yakup YURT

 

yurtyakup@gmail.com



GÖÇ, HAYALLER VE IRKÇILIK…

Belçika federatif yapıya geçmeden önce Belçika siyaseti üç ayaklıydı : Sosyalist, liberal ve hıristiyan.
Ve doğal olarak bunlara tekabül eden ulusal siyasal partiler vardı.
Herkesin evi-yeri belliydi…
Sonra SSCB dağıldı, Berlin duvarı yıkıldı, AB genişledi, küreselleşme yaygınlaştı…
Komünizm ve sosyalizm öldü yerine bir tek kapitalist “demokrasi” kaldı…
Bulundukları ülkelerin vatandaşı olan yabancı kökenlilerin sayısı milyonlara ulaştı.
Kentlerin demografik, sosyolojik ve kültürel yapıları değişti.
Göç yapısal bir olgu haline geldi ve göçmenler kalıcılaştı.
Yabancı kökenli bakanlar, milletvekilleri, encümenler çoğaldı.
Yeni düzene ayak uyduran partiler isim değiştirmeye başladılar.
Soldan sağa transferler olağan hale geldi.
Herkesin gerçekte paracı olduğu ortaya çıktı.

***

Eskiden PS olan sosyalistlerin partisi PS olarak kaldı.
Eskiden PRL olan liberallerin partisi MR (Reformcu Hareket) oldu.
Eskiden PSC olan hıristiyanların partisi CDH (Demokrat Hümanist Merkez) adını aldı.
Bir de bunlara ECOLO (Yeşiller Partisi) eklendi.
2003 yılında bu partinin eşbaşkanı olan Isabelle Durant’ın ifadesiyle “Sosyalistler de sol, biz de, ama biz Ariel + gibiyiz, daha iyi yıkarız” diyen eskilerin yarattığı kirliliği temizlemeye aday çevreci kapitalist parti !
Yani oy avcılığı adına yapılmadık şey, söylenmedik söz kalmadı.
Bütün  siyasi partiler oy potansiyeli yüksek “yabancıları” bünyelerine serpiştirdiler.
O nedenle de Emirdağ’lıların çoğunlukta olduğu Brüksel’de Emirdağ kökenli adaylar çoğunluktaydı…
İşin garibi Türkiye içi siyasette sağ partileri destekleyen çifte vatandaşlarımız Belçika siyasetinde oylarını çoğunlukla müktesep (kazanılmış) sosyal hakların savunucusu rolünü oynayan sol partilere veriyorlardı…
Tuhaf bir siyaset mühendisliği uygulaması yaşanıyordu…

***

Bugün La Libre Belgique gazetesinin bir haberine muhtemelen ırkçı bir okuyucunun bıraktığı yorum beni hem güldürdü, hem de derin derin düşündürdü…
CDH partisindeki son gelişmelerle ilgili olarak bir memnuniyetsizliği dile getiriyordu…
Couscous (Arap), Dürüm (Türk) Helal (Müslüman) benzetmesiyle partinin Arap ve Türk kökenlilerin, yani müslümanların, eline geçtiği ima ediliyordu…
Müthiş bir hayal gücü…
Mahinur Özdemir isminde bir Türk kızı Brüksel Parlamentosuna başörtüsüyle girmişti.
Hamza Fassa-Fihri isminde Fas kökenli Bölge milletvekili ve Brüksel Nüfus Encümeni parti başkanı Joëlle Milquet tarafından CDH Brüksel Bölge Başkanlığına tek aday olarak önerilmiş, partide huzursuzluk çıkınca üçlü yönetim yolu seçilmişti…
Yani başkanlık sultası sadece Türkiye’de yoktu…
Dünya Kadınlar Günü’nde PS’in bölge milletvekili Emin Özkara ve PS’in yeni transferi Halis Kökten Türk erkeğinin centilmenliğini kanıtlarcasına sokaklarda kadınlara “sosyalizmin ve aşkın simgesi” kırmızı gül dağıtmışlar ve herkesi şaşırtmışlardı…
Beyefendilerin bugüne kadar kendi eşlerine çiçek verip vermedikleri merak konusuydu…
Aynı Emin Özkara Brüksel meclis kürsüsünden konuşmuş ve Brüksel toplu taşıma şirketi STİB’in Brüksellileri yeterince istihdam etmediğini haklı olarak dile getirmişti.
Yani artık yabancı kökenliler birşeyler yapıyor, söylüyor, dolayısıyla rahatsız ediyordu.
Başörtülü kızımız kendisini eleştirenlere cevaben “kendilerini Nazi döneminde mi sanıyorlar ?” türünden birşeyler söylemiş ve anında tepkilere neden olmuştu…
Kısacası yerli Avrupalılar şaşkındı ve … arayış içindeydiler…
Yaşadıkları kimlik bunalımına yabancı kökenliler üzerinden çareler üretmeye çalışıyor, yani politika yapıyorlardı.
Kolaycılığa kaçarak savunmasızlara vuruyorlardı…

***

Bu arada Brüksel’de koyun eti üretiminin % 50 si helaldi !
Yabancı kökenlilerin demografiye katkıları çok önemli.
Brüksel’deki yıllık doğum toplamının yarısı yabancılardan olma.
Et-balık lokantaları, pidecileri, çorbacıları, dönercileri, etli ekmekçileri, köfteci, içli köfteci, çiğ köftecileri, fırıncıları, dürümcüleri, simitçileri, marketçileri, mobilyacıları, kuyumcuları ve her türlü esnafıyla Türkler ekonomik ve dolayısıyla siyasi bir güç olmuşlardı.

Yani “Atı alan, Üsküdar’ı çoktan geçmişti”…
Ve bu canlılık bütün olumsuzluklara rağmen kıskançlık yaratıyordu !
Doktorlarımızı, avukatlarımızı, mühendislerimizi, kısacası arakadan gümbür gümbür gelen, kendileriyle barışık, evrensel düşünen pırıl pırıl üniversiteli gençlerimizi de unutmuş değilim…

***

Peki iyi hoş ta, bütün bunlar yeterli olmadığı kesin !
Kaliyete ve hijyene daha çok önem vermek zorundayız.
Belçikalı dostlarımız bizi yeterince tanımıyorlar.
Dolayısıyla da korkuyorlar ve korku bahçesinde sevgi çiçekleri yeşermiyor.
Korkuyu yenmenin ve yok etmenin yolu iyi dil bilmekten ve diyalogtan geçer !
Sempati empatiden geçer, ama empati de sempati duyulan için daha kolay yapılır…
Irkçılık hayallerin yıkıldığı kriz dönemlerinde hortlar.
Hayalleri yıkılan ve canından başka kaybedecek bir şeyi olmayanlar tehlikelidir.
Irkçılığın azalması herkesin lehinedir.
Ve bu yönde çalışmak hepimizin görevidir…
Kabuslardan çıkıp güzel rüyalar görmek ve hayaller kurmak herkesin hakkıdır !

Brüksel, 17 Mart 2010
yurtyakup@gmail.com



 YAZARIN DİĞER YAZILARI:

GÖÇ, HAYALLER VE IRKÇILIK
TACİZ Mİ, CİNSEL HACİZ Mİ ?
KADINLAR, ERKEKLER VE İNSANLIK…
14 ŞUBAT SEVGİLİLER GÜNÜ VE 3S KURALI…
İKTİDAR-MEDYA İLİŞKİSİ BULANIKTIR…
FACEBOOK FIRTINASI : FAYDA VE ZARARLAR…
MARANGOZLUK HATASI MI?
YAŞAMINIZ NE KADAR İNSANİ 
MUTLULUĞUN FORMÜLÜ VAR MIDIR ?
NÜKSEDEN DERTLER
EVLİLİĞİN RENGİ
NOBEL Mİ, TEŞVİK PRİMİ Mİ ?
KARABİBERİM’DEN YORGUN DEMOKRAT’A ÖZÜR…
ÇİKOLATADAN MİNARE İNŞAATI…
PARA SAÇMA, AVUÇ AÇMA…
AH DUVAR, VAH DUVAR…
FRANSA PARA İLE İMAN İLİŞKİSİNİ YARGILADI…
İSTİHDAM “HARAM”, İHRACAT “HELAL”
BUGÜN SÖYLENECEK ÇOK ŞEY VAR !
Gemlik’e doğru “zeytin dalı” göreceksin, sakın şaşırma…
AVRUPA’NIN GELECEĞİ NASIL OLACAK ?
FRANSA’NIN HOROZU
DOĞRU TEŞHİS, ERKEN TEDAVİ
SEÇİM Mİ GEÇİM Mİ ?
İLKBAHAR-SONBAHAR SOHBETİ
Nefret dolu birliktelikler…
NAZARETH DAVASI
YAŞASIN DOSTLUK, KAHROLSUN BAĞNAZLIK
REZALETİN BÖYLESİ…
ÇETİN ALTAN’A KÜLTÜR VE SANAT BÜYÜK ÖDÜLÜ
SOĞUKLARDA HAVADAN SUDAN DERTLEŞME…
AYDINLAR VE DERİNLİKLER…
UMUDUMUZ HERMAN…
BAYRAM, NOEL, YILBAŞI: PAMUK ELLER CEBE !
KRAL ÇIPLAK, YA DA PUJADİZMİN AYAK SESLERİ…
KURBAN BAYRAMI DEYİNCE AKLIMA GELENLER!
AT BİR E-POSTA, AL BİR E-BEBEK…
PARAYA TAPANLARIN EMEĞE SAYGISI OLUR MU ?
GÜNEŞ DOĞMAK İÇİN BATAR ?
Obama Matonge’nin Yıldızı
HEY OBAMA OBAMA, ODUN LAZIM SOBAMA…
CUMHURİYET NE DEMEK ?
24 Ekim 1967-24 Ekim 2008 : TAM 41 YIL OLDU BELÇİKA’YA GELELİ…
TÜRBÜLANSTAN KORKMAYIN, UÇAĞIMIZ DÜŞMEYECEK…
BRÜKSEL’DE BURUK BİR BAYRAM GÜNÜ…
27 Mayıs’tan 12 Eylül’e giden süreç ve sonrası
SIK SIK SEÇİM, BELÇİKA’DA ZORLAŞTI GEÇİM…
DARBELERLE DOLU 58 YIL
GEMİDE KAPTAN VE PUSULA VAR MI ?
1968- 2008 : 40 YILDA NEREDEN NEREYE ?
24 NİSAN 1982 YANGINI VE “CEBELER”
“SİAMO MOLTO ADDOLORATİ”
En büyük terör ırkçılıktır
Doğum günümde yaşamımdan kesitler
Güvenoyu mu, mayınlı tarla mı
Tarihte bugün...
Kaptan Pilot Yves'in Ulusa Seslenişi
Irkçılık umutsuzluktan besleniyor...
İnanc düşmanı özgürlük havarisi
Seyir devleti ve Sarkozy
Rehberlik nedir, ne değildir
Yoğurt tuttu mu, tutmadı mı, yakında görülecek…
Danke Şön Dazlak
Brüksel’de durum ne?
Medya diktatörlüğü, gönül körlüğü
Sisli havada siyaset
Kurban Bayramı Arifesinde Bazı Görüşler!
07 Aralık dört iyi insanımızın öldüğü kötü bir gün…
Belçikalılaştıramadıklarımızdanmısınız?
İstanbul’a gay belediye baskanı mı? Vay anasını…
Ah Belçika, vah Belçika
Bayram geldi neyime!
Bugün 19 Mayıs Gençlik Ve Spor Bayramı (mı)?
SARKOZY VE SEÇİMLERE BİR AY KALA
BELÇİKA'DAKİ DURUMUMUZ...

Gerçek tek, yorumlar farklı...
Kem küm, lam lum!
MERİNOS KOYUNU MU, GLOBAL SERMAYENİN OYUNU MU?
BRÜKSEL'E KAR YAĞDI, GÖNLÜM ÜŞÜDÜ…
Yılbaşı bahane, dostluk şahane
Yılbaşı gecesi yaklaşırken
Küresel Sessizlik
İmkansızı olanaklı hale getiren devlet adamı: Bülent Ecevit
Korku Bahçesinde Sevgi Yeşermez
Bugün 23 Nisan
Tarihte ve gelecekte kadının yeri
Mösyö Sarkozy kimdir?
Esti Nesim'i Bahar, Ya da Nevruz Ateşi
Darbede Doğan Deniz
Kısır Döngü veya Kuyruğunu Isıran Yılan
Edison lambaya püf dedi!
Her şeye gülünür mü?
Mozart Bugün 250 Yaşında
UĞUR’suz bir günün düşündürdükleri!..
Kurban Bayramı Arifesinde Bazı Görüşler
Epifani Yortusu ve Kral Galetası
şünüyorum, Öyleyse Varım (Descartes)
Yılbaşı Gecesi Yaklaşırken
Ankara-Brüksel Diyaloğu...
BREL en büyük Belçikalı seçildi
Çağdaş Uygarlık Yolları Mayın Döşeli
Adile Naşit: Vazgeçilmez ve bir daha gelmez…
İntihar Komondosu Belçikalı Meryem
Dil ve Aşağılık Duygusu
ÖEK Üçlüsüne Ne Oldu?
Bayram Geldi Neyime
Ramazan Bayramınızı candan kutlarım!...
Ah Mutluluk Ah!..
Değişim, Gelişim ve İlerleme
Sınıftan Atılan "İnkarcı"...
Avrupa, Avrupa, Duy Sesimizi...
La Brabançonne ve İstiklâl Marşı
Darbelerle Dolu 55 Yıl
Tükenen Ömürler
Gurbetten Gelmişim...
Lahey'de Kısa Bir Günden İzlenimler
1950’den Mektup Var…
Nereden geldik, nereye gidiyoruz?
Tutarlılığa Davet
Köprünün altından daha çok sular akacak

   
SAYFA BASI

Mahmut Aşkar

İhtiyaç, İhtiras, Sapkınlık
Serbest piyasada müsteriniz değiştiği gibi dostlarınız, ahbaplarınız da, arabalarınız gibi zevkleriniz de değişiyor. Devam

Hidayet Kayaalp

LAMI CİMİ YOK
Çetelere sövmek, darbecileri lanetlemek belki insanı rahatlatır, ama gelecek nesillerin başına gelecek tehlikeyi ortadan kaldırmaz. Devam

Yakup Yurt

GÖÇ, HAYALLER VE IRKÇILIK…
Irkçılık hayallerin yıkıldığı kriz dönemlerinde hortlar.
Hayalleri yıkılan ve canından başka kaybedecek bir şeyi olmayanlar tehlikelidir.
Devam

Ali Kılıçarslan

Almanya’da İslam İlahiyatı
Almanya’da üniversitelerde Almanya’nın şartlarına göre ‘İslam İlahiyatı Kürsüsü’ kurulması gereklidir. Devam

Prof. Dr. Hacı Duran

ABD Saldırılarının Doğası
ABD, fundamentalist İslamcı teröristlerle savaştığını iddia etmektedir. Devam

Leman Kuzu

KABUL  ETMİYORUZ!..
Ey ABD, tüm dünya biliyor ki, sen emperyalist bir güçsün. Devam

Prof. Dr. Ramazan Demir

Neden Cumhuriyet?
Cumhuriyet, kendi içinde birçok devrimi barındıran bir hayat biçimi, yaşama biçimi olarak anlaşılmalıdır. 
Devam

Nuran Yelkenci

8 Mart Dünya Kadınlar Gününde Müslüman Türk Kadınının Yeri...
Ev ekonomisini en iyi şekilde yönetebilen akıllı, eğitimli bir kadın neden ülkeyi
 yönetemesin?
Devam

Ozan Yusuf Polatoğlu

Bitlis’de 5  Minare  İsviçre’de 4 Minare
İsviçre’nin Müslümanların yaşamadığı çok kenar çevrelerden yüksek oranda minareye hayır oyları çıkmış, yoksa minareyi çok başka bir şey mi sanıyorlar fıkradaki gibi… Devam

Muhsin Ceylan

Eğitim masallı uyum yalanları...
Günümüzdeki uyumla alakalı sıkıntıların sebeplerinin mevcut kanun ve uyugulamalar olduğunu Sayın Bakan bilmez mi? Devam

Umut Bulut

Kalıbınıza tüküreyim
İnsan olarak en çok da sevdiklerimizden darbe alınca yaralanırız ya, bu yara kolay kolay kabuk tutmaz. Devam

Yakup Tufan

GÖÇMENLER VE UYUM MECLİSLERİ
Almanya’da gerçekleşmesi arzu edilen gerçek bir uyum, ançak -gerçek bir demokratik hak- ve -eşitlik ilkesi- ile elde edilebilir. Devam

Orhan Aras

KIRMIZI GÜL
Ama hangimiz şimdiye kadar güzel öğütlere kulak vermişiz ki? Hangimiz bile bile hayatımızda pişmanlıklar yaşamamışız ki?
Devam

Mehmet Ali Aladağ

Kötüler ve İyiler
Adam doğan güneşe sırtını çevirdi, batacak güneşten yana yüzünü döndü. Devam

Üzeyir Lokman Çaycı

Bu adam senin baban
Ay yıldızlı bayraklar da yıllar sonra yine devletin asil güçleriyle birlikte bölgede yerlerini almışlardı. Devam

Ayten Kılıçarslan

Kadın Dindarlığına Hürriyet
Neticede kadınlar, başörtüsü ve meslek hayatı arasında tercih yapmak zorunda bırakılmaktadırlar.
Devam

Nurdoğan Aktaş

Türkçe Konuşulan Yerler İstanbul’dur

Tofiq Abidin

RAŞİT DEMİRTAŞ a  UĞURLU YOL
 

İsmail Tüysüz

BİZDEN ÖNCE MASALLARIMIZ GELMİŞ

Doğan Tufan

Bizans Oyunlarına dikkat