İNGİLİZ
GİZLİ BELGELERİNDE TÜRKİYE
“İngiliz Gizli
Belgelerinde Türkiye” adlı kitap Erol Ulubelen tarafından
derlenerek yazılan bir kitap, ilk baskısını 1982’de yaptı.
Kitapta 1905 -1939 arasında Türkiye ile ilgili İngiliz gizli
belgelerinden parçalar yer alıyor. Yakın zamanlarda kitabın
yeni bir baskısı çıktı. Kitap bugünü anlamamız için çok
değerli ipuçları veriyor. Her Türk aydınının okuması gerek bir
eser. Bugün bu çalışmadan bir belge üzerinde durmak istiyorum.
25 Aralık 1919’da Bay
Ryan tarafından verilen raporda şu satırlar yer almaktadır. “…
(Türk) Milliyetçileri, şimdi iki yol kullanıyorlar: Milliyetçi
ol çünkü İslamı kurtaracak tek yol budur. İslama sadık ol
çünkü senin milli varlığını kurtaracak tek yol budur. Bazı
kuvvetler ezilebilirse de milliyetçilik ve Bolşeviklik
ezilemez. Bu fikirlerin ikisi de İslam dünyasındaki İngiliz
hakimiyetini mahvedebilir. Biz gerçek ideali din gibi
davranacak çıkarcı bir grubu idareci olarak getirmeye
çalışacağız. Panislamizmi ezemeyiz, bu tıpkı Batı’daki
milliyetçilik gibidir. Bizim şimdiki amacımız bölmek, arkadaş
gibi davranıp kazanmak ve sonra hükmetmek olmalıdır….”
Peki amacı nedir İngiliz
emperyalizminin. 4 Şubat 1920’de Lord Curzon defterine şöyle
yazmaktadır. “Türkler Avrupa’dan atılmalıdır. Amerikan Senatör
Lodge’nin dediği gibi İstanbul Türklerden tamamen alınmalı,
bir veba tohumu olan savaşların yaratıcısı, komşuları için bir
küfür olan Türkler Avrupa’dan silinmelidir.” Lord Curzon daha
sonra “Türkler Asya’nın Kızılderilileridir, Akibetleri de
onlar gibi olacaktır” diyerek Türk milletini yok etme planını
ve isteğini ortaya koymuştur.
Şimdi buradan Çok
gerilere sıçrama yapalım. Emevi devleti dönemindeyiz. Bir
Emevi halifesi ağır hastadır. Ölür. Yerine geçecek olan Emevi
prensine durumu bildirmek üzere giden saray yetkilileri, onu
Kuran-ı Kerim okurken bulurlar. İçeri girip kendisine
başsağlığı dileyerek yeni halifenin kendisi olduğunu
bildirirler. Yeni halife Kuran-Kerim eliyle iterken “Artık
sana ihtiyacım kalmadı” der.
Bu noktadan hareket ile
bugünlere gelir isek, Türk milli devletine kendilerini Türk
hissetmemeleri nedeni ile kin ve nefret duyanların önünde iki
seçenek vardı. Ya komünist olacaklardı ya da dinimizi
milliyetimize ve devletimize karşı kullanacak bir strateji
izleyerek sözde siyasal ümmetçi olacaklardı. Tabii ki komünist
veya siyasal ümmetçi olurken samimi duygular içinde olan
insanların da sayısı az değildi ama bir çoğu için sadece
azınlık ırkçılığının kılıfı görevini yerine getiriyordu.
Bunlar için Avrupa
Birliği süreci ile ittifak yaparak Türk milli devletine zarar
vermenin daha kolay olduğu ortaya çıkınca Emevi halifesinin
yaptığını yaptılar ve “artık sana ihtiyacım yok” diyerek,
Kuran-Kerim’i kendilerinden uzaklaştırdılar veya eski
komünistler birden en liberaller haline geldiler. İngiliz
istihbarat raporları açıklanınca 1920’lerin başında Mustafa
Kemal’in önderliğinde emperyalizme karşı mücadele eden Türk
milliyetçilerine karşı çıkan sözde halifeci ve İslamcıların
gerçek niteliği ortaya bir kez daha kanıtları ile birlikte
çıktı.
İleri de bir gün Amerikan
gizli belgeleri de açıklanacak. Belki 50 yıl sonra ancak
muhakkak açıklanacak. İşte o zaman 2000’lerin Türkiyesinde
kimin kime hizmet ettiği açık bir şekilde ortaya çıkacak.
Ancak Türk milliyetçileri daha şimdiden kimin hangi
gerekçelerle kime hizmet ettiğini biliyor. Bilmek yetmiyor.
Yapılması gereken demokratik mücadele süreci içinde onları
yenmek, ezmek, tasfiye etmek. Aynen 1920’ler Türk milliyetçisi
dedelerimizin yaptığı gibi. Son söz: Bunun için yüzde 8 ile 12
arasında gidip gelen ve Atatürk-Türkeş çizgisinden kopmuş bir
milliyetçilik anlayışı asla yetmez.
28
Şubat 2006
SAYFA
BAŞI
Yazarın
diğer
yazıları:
İngiliz
Gizli Belgelerinde Türkiye
12
Eylül Öncesi Hesaplaşması ve Sol Kültürel Terör
Kamuoyu
Araştırmaları
Saldırılan
Polis
"Kurtlar
Vadisi" tartışmaları
Toplumun
Yeniden İnşası
İlerleyen
Federalizm
İRAN-ABD
Çatışması
Tehdidin
Niteliği 3
Tehdidin
Niteliği 2
Tehdidin
Niteliği
1
2006'ya
Girerken Kerkük-KKTC Hattı ya da Çağdaş
Sakarya
Seyyid
Ahmet Arvasi'nin Anısına
"Türk
Milliyetçiliği Ahlaki Bir Zemine Sahiptir"
Taha
Akyol'a açık mektup
21.
Yüzyıl Türkiye Enstitüsü
Kimlik
Meseleleri
Irak
Savaşı Ve Amerikan Sermayesi
Kürtçüler
Yalan Söylüyor
Farklı
Bir Kürt Projesi (mi)?
Kürdistan
projesi
PKK
“Vali”yi Görevden Aldıd
Türk
Subayı Kimdir 2?
Türk
Subayı Kimdir?
Devlet
Yok
Telafer
Dayanışma Komitesi
Muhterem
Paşam
Atatürk
Kanuni
Sultan Süleyman'dan Şahin Bey'e
"AB
Faşizmi" ve Cumhuriyet Bayramı
"Öfke
Baldan Tatlıdır"
SAYFA
BASI
|