A vitaminini unutmayın! Mevsim meyvesi gibisi yok. Strese son vermenin 15 yolu

Kendinizi değil kilonuzu yakın

·  ANASAYFA  
·  AVRUPA HABER  
·  MEDYA  
·  EKONOMI  
·  FIRMALAR  
·  SPOR  
·  YAZARLAR  
·  BASIN ÖZETLERI  
·  COCUKLAR  
·  KADIN & YASAM  
·  BEDAVA POST  
·  DOWNLOAD  
·  TREIBER  
   
   


YENİ YOL
                                                                                    İbrahim Selamet
 
 
info@turkpartner.de



Urime Pavaresia e Kosoves

  Urime Pavaresia e Kosoves- Kosova’nın Bağımsızlığı olsun”.

Balkan coğrafyasında, Kosova(2 milyon) merkez olmak üzere, Arnavutluk(4 milyon), Makedonya(1 milyon), Karadağ( 200 bin), Yunanistan(700 bin) ve Türkiye’de yaşayan Arnavutların sevinçlerini paylaşıyoruz. Hayırlı olsun.

Osmanlı’nın Çerkezlerle beraber, Milleti Sadıka olarak kabul ettiği Arnavutlar, nihayet kendi devletlerini kurdular. Kosova’nın bağımsızlığı hayırlı olsun. Federal Yugoslavya’nın dağılmasıyla birlikte Bosna’dan sonra ikinci bir Müslüman devlet doğdu.

Özelikle Kosova nüfusunun % 95 gibi ezici bir oranla Müslümanlardan oluşması Balkan coğrafyasında istenmeyen bir durumdu. Her şeye rağmen, Allah’ın dediği olur.  

Tam 96 yıllık hasret nihayet sona erdi. 17 Şubat 2008 Pazar günü Kosova Ulusal Meclisi, tüm dünyaya Kosova’nın artık bağımsız bir ülke olduğunu ilan etti.

Tarihin bize yüklediği sorumluluk asıl şimdi başlıyor. Kosova Cumhuriyeti bundan sonra ayaklarının üzerinde durmak ve geleceğe yürümek zorundadır.

1389- 1912 yılları arasında kesintisiz olarak bir Osmanlı toprağı olan Kosova, Osmanlı’nın çekilmesi üzerine Sırplar tarafından işgal edilmişti.

Osmanlı’nın boşaltmak zorunda kaldığı topraklara hüzün kan ve gözyaşı düştü. Tam 96 yıl boyunca yaşanan trajediler, parçalanan aileler, yerlerini yurtlarını terk edip muhacir olan binlerce insanın gözyaşlarına sahne oldu Balkanlar’ın kilidi Kosova.

Aşklarını, hafızalarını, mezarlarını ve ümitlerini yüzyıl korudular. “Od Jadrana do İrana nece biti Muslimana- Adriyatik’ten İran’a kadar Müslüman kalmayacak” diyen azılı Sırp “çetnik”lere direndiler.

Özgürlük için ödenmesi gereken bedeli yeterince ödedi Kosova. Önce Bosna ödedi Srebrenica ve 350.000 şehit ile. Sonra 1981 yılından 1999 Mart’ına kadar 12.000 şehit verdikten sonra topyekûn milletçe (Müslüman Kimlik) kendi topraklarından sürgün edilen Kosova’lı Arnavutlar özgürlüğün bedelini ödediler. 

Her ne kadar emperyalist Amerikan emelleri midemizi bulandırsa da reel politik ve uluslar arası çıkar dengeleri sebebiyle Kosova’nın bağımsızlığına yol açan süreç, Amerikanın desteği ile gerçekleşmiş oldu.

Kosova Başbakanı Haşim Thaçi tarafından okunan tarihi bağımsızlık bildirisi, Osmanlı sonrasında İslam kimliğinden dolayı yetim kalan, tehcir edilen, soykırıma uğratılan bir milletin Sırplara zulüm ile ilelebet payidar olunmaz diye haykırışını anlatıyordu. Yüzyıllık hasretin, yaşanan trajedilerin, acıların sona ermesi umudunu anlatıyordu.

Diğer yandan bağımsızlık kutlamalarında Arnavut bayrakları ile birlikte sallanan Amerikan bayrakları, bir milletin bağımsızlığının sadece hukuken olmasının önemli olmadığını diğer yandan ruhen tam bağımsızlık düşüncesi olmaksızın bağımsız devlet olunamayacağını, eksik kalan bir şeyler olduğunu anlatıyordu ve içimizi burkuyordu.

Bağımsızlık sonrasında açıklama yapan Kosova Katolik lideri Mark Sopi’nin açıklaması şöyleydi. “Kosova Arnavutları köken itibariyle Katolik’tir. (Osmanlı öncesini kastediyor) Bağımsızlığı Katolik dünyasına borçluyuz. İslam dünyasına ait olsaydık Kosova asla bağımsız olamazdı” Gazetaexpress.

Vatikan’ın emellerini biliyoruz. Amerika ve Avrupa’nın Kosova’daki stratejik amaçlarını tahmin ediyoruz. Osmanlı’nın Balkanlarda nakış nakış işlediği adalet ve medeniyetin gönüllerde hala sımsıcak yaşatıldığını da biliyoruz.

Yeni Kosova Devleti, Türkiye ile dostluğunu pekiştirmekten korkmamalıdır. Ülkemiz, Bağımsız Kosova’yı ilk tanıyan ülkelerden oldu. Özellikle önümüzdeki beş yıl Kosova için hayati önem taşımaktadır. Ülkemiz; Güneydoğu Avrupa Teknik Üniversitesi ve büyük bir hastane kurmak için Kosova’dan 100 hektar
yer talep etmiştir. Kosova Polis Okulundan gelecek olan 300 polis Türkiye’de eğitilecektir. Bunların bir başlangıç olmasını ümid ediyoruz.

Türkiye’nin Kosova için yapacağı fedakârlık ve yardımlar çıkar amaçlı değildir. Tarihin ve kardeşliğin bir gereğidir. Kosova’da yüzyıldır yapılan menfi propagandaları ve önyargıları yıkabilmek için yakın işbirliği ve iletişim gerekmektedir.

Türkiye, Kosova’yı oluşturan %90 Arnavutlardan oluşan iradeyi doğru tahlil ederek yeni bir diplomatik atak yapmalıdır. Böylelikle Kosova’da yaşayan Müslüman Arnavutlar, Boşnak ve Türkler yalnız olmadıklarını göreceklerdir.

Sayın Abdullah Gül’ün Kosova’yı resmen ziyaret eden ilk Cumhurbaşkanı olmasının sembolik değeri çok yüksektir. Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Dışişlerimizin Balkan atağını ümitle bekliyoruz.

1389 yılından beri Kosova Ovasında dimdik sancağını bekleyen şehid Padişahımız Sultan Murat Hüdavendigar Hazretlerinin Türkiye tarafından restore edilen türbesinin resmi açılışı bağımsızlık öncesi dafalarca ertelenmişti. Çeşitli diplomatik mahzurlar sebebiyle bugüne kadar ertelenen resmi açılış, “Samo Sloga Srbina Spasava” diyen Sırbistan’a verilecek olan en güzel mesajdır.  

Yeni Sakarya Gazetesi, 05 Mart 2008

SAYFA BAŞI


Yazarın diğer yazıları:

Urime Pavaresia e Kosoves
Nasıl bir ülke
Zincirden kolyeler
Başbakan’i dinlerken
CHP ve MHP üzerine
Bosna ve Alija
Şah ve piyonlar
Cumhur’un cevabı
SAÜ Rektörü Sn. Mehmet Durman’a Açık Mektup
Akıl Tutulması
Uludağ Zirve notları (II)
Uludağ Zirve notları (I)
Filistin
Maden Deresi
Kutsal İttifak
Susma Vakti…
“Edeb, ya Hu”!
Sapanca Şiir Akşamları
Başbakan’ın Kosova seferi
Paradoks ülkesi…
Aynadaki yüz…
İkiyüzlü Fransa
Öfke Medeniyeti
 

   
SAYFA BASI

| Ana Sayfa | Haberler| Gazeteler | Ekonomi | Firmalar | Spor | Yazarlar 

Copyright © Mima Datentechnik / Jülicherstr.20 / 52070 Aachen / Deutschland
Tel:
+49 (241) 900 57 50 (pbx)  Fax: +49 (241) 99 777 57  
e-posta:
info@Turkpartner.de
Bu site Mima Datentechnik Internet Servisi tarafýndan hazýrlanmaktadýr

İbrahim Selamet
Urime Pavaresia e Kosoves
Mahmut Aşkar
Ya Uy, Ya Terk Et?..
Orhan Aras
Türk Don Juan'ı
Hidayet Kayaalp
Mumla eriyen umutlar
Hayrettin Çakmak
İkinci yirmiyedi, beşinci Cuma
Yılmaz Kuzucu
İyiye değişim ve beyinlerde haraket
Üzeyir Lokman Çaycı
Bedava
Osman Seçmez
Hayatın gerçek adı: SU
Şefik Kantar
Papa radikallere koz verdi
Nuran Yelkenci
Mutfaktaki İsraf
Haldun Çancı
Kırk Katır Mı, Yoksa, Satırları Paket Mi İstersiniz?
Prof. Dr. İbrahim Ortaş
Üniversite: Girmek mi, çıkmak mi zor
Hasan Kayıhan
Farkında mısınız?
M. Ali Aladağ
Sadece Ölü Balıklar mı?
Fikret Ekin
Yine İnsan
Ali Kılıçarslan
“Almanca'yı Koruma Yasası” mı?
Prof. Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR
Ülkemizden çalınan tarihi eserlerimize sahip çıkalım
Prof. Dr. Ümit Özdağ
12 Eylül Öncesi Hesaplaşması ve Sol Kültürel Terör
Tevfik Abdin
İstanbul’da BENİ HEP ALDATTILAR...
Yakup Yurt
Kısır Döngü veya Kuyruğunu Isıran Yılan
Veli Kalli
Sorunumuz Kuş Gribi Değil
Ayten Kılıçarslan
Türkler şiddet kurbanı
Erhan Türbedar
Kosova’ya İki Yeni Bakanlık Devrediliyor (?)
Dr. Nebil Bozdoğan
Ameliyatsız Yüz Gençleştirmede Son Nokta
Serdar Çelebi
Fransa olayları ve Avrupa’da ‘Yeni Irkçılık’
Yakup Tufan
Fransa’nın İmajı
Sebahattin Çelebi
kadıköy
Mustafa Can
Bayram Gelince Bir Şeyler Olur Bana Canım....
Betül Parlar
Hey du...
Şensel Aşkın
Bilginin/Doğruların Etkinliği
İsmail Tüysüz
Son İki büyük Revulusyonda İstanbul`un Önemi
Halil Gülel
Gerçek Güzellik
Muhsin Ceylan
Berlin’e hayali bir soru
Ozan Yusuf Polatoğlu
Bir taraf ‘şan’ (!) alıyor
Bir taraf ‘perişan’ oluyor
Sizden Biri
Sen neymişsin be abi?
Alperen Çelik
Yeni Vietnam IRAK
İsmail Altıntaş
İslâm Dininin Engellilere Sağladığı Kolaylıklar
Latif Çelik
Ayný acýyý duyanlar en samimi olanlardýr
Fazlı Arabacı
Yaralı bir bilinç