
Sanat,
para, ahlak
Okul yıllarımda
sanat sanat için mi, sanat
toplum için mi? Tartışmalarına
katılırdık.
Aynı soruyu şöyle
de sorabiliriz ; Para insan için
mi? , yoksa insan para
için mi yaşar?.
Biliyorum hemen cevabınız hazır ; Elbette para
insan hayatına hizmet için
vardır, paraya okadar önem
verilmemeli, o herşeyin
ölçüsü olmamalı
ve de önüne geçmemeli vs. vs. …
Yanlız herzaman teoriyle
pratiğin sağlaması
aynı çıkmıyor
nedense.
Gündüz çarptıklarından
korunmak için kendi evine
gece arka kapıdan giren,
poliste dosyası dolmuş
yüz karamız iki çocuk
babası da aynı
sözleri söyler sorsanız:
Öyle maddi şeylere değer
vermez, vatanperverlik türküleri dinler. vs. vs.
Para, o sihirli
madde kimleri yoldan çıkarmadı
ki. Anasının
koklamaya kıyamadıklarını
dengi olmayanlara verdirmedi mi? Ayıları
adam postuna sokup, kötüleri sevimli, nice çirkinleri
güzel! kılmadı
mı?
Koca koca kitaplar yazan kelli-felli yazarlar da, gazeteciler
de işin içine
o sihirli “para”girince direnemiyor değişebiliyorlar
velhasıl. Keşke
onlardan birkısmını
yakından tanımasaydım.
Onun cazibe ve sıcaklığı
karşısında
ne ilke kalıyor ne ülkü,
dayanan o kadar az ki onlara da aşkolsun
vallahi. Bulsam ellerini öperim.
“Ulaşamadığı
üzüme ekşi diyor”
yakıştırmasına
muhatap olmadan belirteyim öyle servete veya çok
paraya karşı olmadığımı.
Allah hak edene daha çok
versin, ama illa da hayırlısını
versin derim o kadar.
Birçok zengin tanıyorum,
aynı işte
benim gibi 9-10 saat değil, 15-16 saat çalışıyorlar.
Elbette onların benden
fazla parası olacak, dünyanın
kuralı eşyanın
tabiyatı bu. Kim en
fazla neye önem verir ve sebat ederse ona sahip olur.
Sadece ifade etmek istediğim onca emekle elde edilen şeyin
(metanın) herşeyin
önüne geçmemesi; sağlığın,
ailenin, ilkenin ve ülkünün…
Hikaye olunur , „bir rus kraliçesi:
beni kimse parayla satın
alamaz deyince yanındaki;
„peki kraliçem onbin altın
verirlersede mi? der „benim gibi birine sadece onbin altın
mı verilir?” deyince
bizimkisi cevabı yapıştırır.
„gördünüz mü, pazarlığa
başladınız
bile „
Bir yazar anlatıyor: „Yıllar önce Kuveyt
te çok varlıklı
ama görmüş geçirmiş
bir adamın evine konuk
olmuştum. Zenginliğin
hiç de önemli olmadığını
söylüyordu.
Beni çok etkileyen su sözlerini hiç unutmam:
„ Çok paran olursa bunu ayakalarının
altına koyup üstüne çıkacaksın.
O para seni büyütür. Ama paranı
başının
üstünde taşımaya
kalkarsan o para seni ezip küçültür.”
Meşhur bir filozofa:
“Servet ayaklarınızın
altında olduğu
halde neden bu kadar fakirsiniz?
Diye sorulduğunda:
Ona ulaşmak için
eğilmek lazım da,
demiş.
Realite şu ki, kurulan çok güzel
kadim dostluklar (ve dahi akrabalıklar)
para konu olunca sona erebiliyor.
Cepten para çıkacak
veya fakirleşilecek!
endisesiyle ilkeler, sözler, kul hakkı
ve vaadler unutulmuyorsa sekülerleşmeye
direnebiliyoruz demektir.
“Zenginlik paylaşılmadan büyümezse, yoksulluk da
paylaşılmadan azalmaz. Paylaşma kültürü,
birbirini seven, yoksulluğu azaltma yolunda birbiriyle
yardımlaşmasını bilen toplumlarda zenginleşir.
Büyük bir aile gibi, birbirleriyle yardımlaşmasını
bilmeyen toplumlar, üretim gücünü büyütemedikleri gibi,
kültürel hayatı da zenginleştiremezler. Ürün,
hizmet ve bilgi üretmede birbiriyle dayanışma içinde
olmayan bir toplumun, yoksulluktan kurtulması mümkün değildir.
“
„Bence, her bir nefeslerini Allah'ın var ettiği
insanlar, Allah'ın koyduğu kuralları
dünyalık için hayat dışına iterken bir kere daha düşünmeli!“
"Müminleri mutlu edecek manevi zenginlikleri olmalıdır,
manevi yoksulluğun bir sonucu da mutluluğu, itibarı,
saygınlığı maddi araçlarda aramak ve
bulmaya çalışmaktır"
Siz, o zor kazanılan
dostları paraya değişmezsiniz
değil mi?
O zaman paranızdan çok
dostunuz vardır der ve
sizi kutlarım.
Selam size.
SAYFA
BASI
Yazarın
diğer
yazıları:
Sanat,
para, ahlak
Bir
başka açıdan Diyalog
Vurdumduymazlığa
çare ne?
Estetik,
armoni ve renklerin dili
Mutluluk
(formülü) ertelenemez
Almanyadaki
yeni neslin tarih bilinci
„Çocuk
kuyuya düşmeden“
Aşk
gibi okumak
Güzel
bir yazı
Bireyselleşmenin
sessiz depremleri
Herseye
rağmen
Batıdan
bir iç muhasebe
Huzur
yazıları
Sağlıklı
değişim
Her
ayrılık
Kimse
sizin yerinize düşünmez
Sözlerin
özünden
Mektup
SAYFA
BASI
|