ESTİ NESİM'İ NEV BAHAR, YA DA NEVRUZ ATEŞİ
Nevruz
Bayramı Küçük Asya’dan Orta Asya’ya kadar pek çok ülke ve
toplumlarda değişik şekil ve içeriklerle kutlanır.
Kimilerinde « din » kültürü ağır basarken, kimilerinde ise
tamamen « siyasal ve sosyal » yaklaşımlar ön plâna çıkarılır.
Ama sonuçta hepsinin birleştiği ortak bir nokta vardır :
barış ! Ana kadar, baba kadar, ekmek kadar, su kadar
elzem olan barış…
***
Nevruz sözcüğünün anlamı Farsça ve Kürtçe dillerinde Nev (yeni)
ve Ruz (gün) sözcüklerinin birleşmesiyle yenigün’dür.
Elbette gece ile gündüzün eşitlendiği, uzun ve çetin kış
koşulları arasında ilkbaharda bereketli toprakların
sessizliğinde kardelen çiçeklerinin tomurcuklarını açtığı,
tarım ve hayvancılığa dayalı toplumların yeni bir yıla
umutlarla başladığı, yağmurların bereketlerini saçtığı
günlere denk gelmesinin şiirsel sürükleyici bir yanı vardır.
Nevruz insanoğlunun doğaya karşı binlerce yıllık mücadelesi
ile tabiat olayları karşısında koyduğu tavırların bir
simgesidir. Toprak ve doğa ile barışık toplumların
destanıdır. Orta Asya Türkleri için Nevruz Ergenekon’dan
çıkıştır. Nevruz Bahar Bayramıdır. Kürt inancına göre zulme
başkaldırı destanıdır. Anadolu Alevi inancına göre
kahramanlığın, dürüstlüğün, sevginin simgesi Hz.Ali’nin
doğum günüdür. Kısacası Nevruz bir neşe ve barış bayramıdır.
Bahar insanı çarpar, aşk ateşi kavurur yürekleri, asil sevgi
duyguları mahçuplaşır yenigün ile birlikte. Sevgiliden
sevgiliye renklenir bakışlar. Ateşler yakılır, halaylar
çekilir, türküler söylenir ve yaşama coşku ile bağlanarak
umutlar tazelenir Nevruz’da.
***
Bakın nasıl sesleniyor şair :
"Bir bahar akşamı rastladım size,
Sevinçli bir telâş içindeydiniz,
Bakınca birden gözlerinize,
Neden başınızı öne eğdiniz?"
Bilmeyecek ne var? Neden olacak?
Kanı kaynadı da ondan!..
Ve bir şiirim mevzuya ilişkin:
İNSANOĞLU VE DOĞA
İnsanoğlu doğaya armağan bir varlık
Doğa cömert davranıyor konuğuna
Ovasıyla, dağıyla, güneşiyle, suyuyla
Sev beni, say beni diyor kendince
Bazen eserek efil efil, bazen gürleyerek
Bazen ağlayarak, yağan yağmurla!
Çok bencil olma, fani olduğunu bil
Sadece benim baki olduğumu unutma
Ne denli hızlı koşsan da tutamazsın beni
Yolun sonuna yaklaşıyorsun yavaş yavaş
Ömrün bitince yine döneceksin sineme
Ve
yine ben örteceğim üstünü senin!
Yalnız değilsin üzerimde yaşayan
Hayvan, bitki, insan bütün canlılar
Mantıklı beslenin güzelliklerimden
Oburluk etmeyin, hepinize de yeterim
Azalsın bütün acılarınız paylaştıkça
Çoğalsın mutluluklarınız var oldukça!
Yakup YURT - 1999
KÖTÜLÜK ÇİÇEKLERİ BİRER BİRER SOLSUN
BAHARDA GÖNÜLLERİNİZ HUZUR DOLSUN...
Yakup YURT
– 20 Mart 2006
YAZARIN
DİĞER
YAZILARI:
Esti
Nesim'i Bahar, Ya da Nevruz Ateşi
Darbede
Doğan Deniz
Kısır
Döngü veya Kuyruğunu Isıran Yılan
Edison
lambaya püf dedi!
Her
şeye gülünür mü?
Mozart
Bugün 250 Yaşında
UĞUR’suz
bir günün düşündürdükleri!..
Kurban
Bayramı Arifesinde Bazı Görüşler
Epifani
Yortusu ve Kral Galetası
Düşünüyorum,
Öyleyse Varım
(Descartes)
Yılbaşı
Gecesi Yaklaşırken
Ankara-Brüksel
Diyaloğu...
BREL
en büyük Belçikalı seçildi
Çağdaş
Uygarlık
Yolları
Mayın
Döşeli
Adile
Naşit: Vazgeçilmez ve bir daha gelmez…
İntihar
Komondosu Belçikalı
Meryem
Dil
ve Aşağılık
Duygusu
ÖEK
Üçlüsüne Ne Oldu?
Bayram
Geldi Neyime
Ramazan
Bayramınızı candan kutlarım!...
Ah
Mutluluk Ah!..
Değişim,
Gelişim ve İlerleme
Sınıftan Atılan "İnkarcı"...
Avrupa,
Avrupa, Duy Sesimizi...
La
Brabançonne ve İstiklâl Marşı
Darbelerle
Dolu 55 Yıl
Tükenen
Ömürler
Gurbetten
Gelmişim...
Lahey'de
Kısa Bir Günden İzlenimler
1950’den
Mektup Var…
Nereden
geldik, nereye gidiyoruz?
Tutarlılığa
Davet
Köprünün
altından daha çok sular akacak
SAYFA
BASI
|