
Kosova İslam Birliği
Birleşmiş Milletler Kosova Misyonu (UNMIK)’in İslam Dini
konusunda tek otorite kabul ettiği Kosova İslam Birliğinin
geleneği Osmanlı’ya dayanıyor. 1948 yılında kurulmuş olan
teşkilat Türkiye’deki Diyanet Teşkilatına benziyor. Tek ve
en önemli farkı din hizmetleri konusunda devlete bağımlı
olmayıp tam bağımsız ve özerk olmasıdır.
Kosova bağımsızlık iradesinin ortaya çıkmasında en büyük
katkıyı sağlayan ve siyasi dengeleri değiştiren faktörlerden
biri, “Kosova İslam Birliği Teşkilatı”dır.
Başkan Naim TIRNAVA’nın beşeri ilişkileri çok
kuvvetlidir. Dünya siyasetini yakinen tanıyan bir dini
liderdir. Kosova’da yeni Başbakan olan Haşim Thaci’nin
seçilmesinde hakkı ve emeği vardır. Özellikle Türkiye ile
ilişkilerin kuvvetlendirilmesi konusunda hassas ve
samimidir.
Kosova’daki bu teşkilatın ve Naim Tırnava’nın maddi ve
manevi desteklenmesi stratejik olarak önemlidir. İslam
Birliği’nin tarih bilinci ve ülkemize olan sevgisi Osmanlı
ve Türkiye aleyhtarı propagandaları boşa çıkaracak en önemli
parametrelerden biridir.
Kosova’daki tarihi mirasımız olan Vakıflarımız, İslam
eserlerimiz bu teşkilatın uhdesinde korunmaktadır. Kosova
İslam Birliği’ne bağlı yaklaşık 700 cami var. Başkent
Priştina’da 1 İlahiyat Fakültesi, Prizren ve Gjilan’da birer
ortaokul, Priştine ve Prizren’de kız öğrencilere yönelik 2
okul, Kur’an ilimleri ve hafızlık için 2 Kuran Kursu ile din
hizmeti veriyorlar. Din ilimleri tahsil eden toplam 1800
civarında öğrencileri var.
Devlet geliri ve bütçesi olmayan teşkilat; imamların
maaşlarını vermekte zorlanıyor. Gelirleri vakıf akarları,
bağışlar ve kişi başına alınan yıllık 3 euroluk paydan elde
edilmektedir.
Başkan Yardımcısı Ahmet Sadriu ile görüştüm. Kosova’daki
kurumlarımız ile oldukça iyi ilişkileri olan İslam Birliği
teşkilatı adına Türkiye’ye sevgi ve saygılarını ifade eden
Sadriu; “Osmanlı 600 yıl boyunca bu toprakları “adalet”
ile yönetti. Sizlerin dedelerinizin mezarları, yaptıkları
eserler burada. İslam’ı Balkanlara getiren şehit Padişah
Sultan Murat burada yatmaktadır. Biz Arnavutlar sizlerin
iyiliklerini unutmadık. Sizler de Kosova’yı unutamazsınız”
derken, geçmişimizi geleceğe taşımanın heyecanını ve önemini
ifade ediyordu.
Kosova’daki Arnavutların % 2’si Katolik %98’i Müslüman’dır.
Hıristiyan Dünyasından gelen bütün yardımlar Kosova’daki
Katolik Kilisesine teslim edilerek Kosova’nın her yanına
merkezi olarak dağıtılmakta iken ne yazık ki bizimkilerin
yaptığı yardımlar Kosova İslam Birliği’ne ulaşmamaktadır.
Özellikle Türkiye’den Kosova’ya yardım yapan Sivil Toplum
Kuruluşlarına bir çağrı yapan Ahmet Sadriu dernek ve
vakıfların İslam Birliği’ne de yardım yapmalarının önemine
dikkat çekti.
Vakıf ve derneklerimiz İslam Birliği Teşkilatı ile ilişki
kurmaktan kaçınmamalıdır. Türkiye’den gidecek olan insani
yardımların sadece Türklere dağıtılması ya da ilişki
kurdukları kişiler eliyle dağıtılmasını yanlış buluyorum.
Kosova’daki milliyetçi damarı kesmenin en kolay yolu İslam
Birliği Teşkilatı ile diyalog kurup işbirliği yapmaktan
geçer. Arnavutlar arasında çok saygın bir yeri olan bu
teşkilatın önderleri ve talebeleri UÇK saflarında Sırplara
karşı savaşmış ve şehit vermişlerdir.
Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi (TİKA) Kosova İslam
Birliği’ne “matbaa” temin etmiş. TİKA’nın onardığı
Osmanlı eserlerini korumanın kendileri için bir görev
olduğunu ifade ederek, Türkiye’nin vereceği her türlü
desteğe içtenlikle teşekkür etti.
17 Şubat 2008 günü Devlet olan Kosova’da 1999 yılındaki NATO
müdahalesinin ardından Vatikan merkezli yaklaşık 5000
misyoner Hıristiyanlık propagandası yapmaktadır. Batı
destekli kurulan 800 civarında Hıristiyan Misyoner Derneği
olayın vahametini göstermektedir.
Diğer yandan Suudilerin finanse ettiği Vahhabi akımı
Balkanların genlerine işlemiş olan Sünni İslam düşüncesini
değiştirebilmek için özellikle Arnavutluk ve Kosova’da yer
edinmeye çalışmaktadır. Kosova Müslümanları hiç
tanımadıkları bir mezhep çatışmasının içine sürüklenmek
istenmektedir.
Kosova’daki İslam Birliği’ne Türkiye’deki Diyanet İşleri
Teşkilatı yüksek öncelik vermek zorundadır. Gerek
müftülükler, gerekse İlahiyat fakülteleri kalıcı ve
derinlikli projeler üretmelidirler.
Ekonomik sıkıntı içerisindeki Kosova İslam Birliği’ne yardım
eden Arapların kendi mimari tarzını dayatması üzerine Başkan
Naim Tırnava şöyle cevap verir. “Camilerimizi ya Osmanlı
ruhuna uygun olarak onarırsınız ya da öylece kalırlar.
Kosova’daki Osmanlı mimarisinin yok edilmesine asla izin
veremeyiz”.
Balkan Ülkelerinin tamamında ve Batı Trakya’da yapılanmış
olan bu özerk dini kurumların hayati işlevi zannettiğinizden
çok daha önemlidir.
Bugün din hizmeti veren hiçbir dernek elli yıl önce
Balkanlarda yoktu.
Osmanlı sonrasında Komünizm ve Sırp vahşetinin hâkim olduğu
Balkan topraklarının en karanlık dönemlerinden bu yana
varlığını sürdüren İslam Birliği teşkilatlarına çok şey
borçluyuz.
SAYFA
BAŞI
Yazarın diğer yazıları:
Kosova
İslam Birliği
Serdivan
Recep
Aco’nun Hikâyesi
Urime
Pavaresia e Kosoves
Nasıl
bir ülke
Zincirden
kolyeler
Başbakan’i
dinlerken
CHP
ve MHP üzerine
Bosna
ve Alija
Şah
ve piyonlar
Cumhur’un
cevabı
SAÜ
Rektörü Sn. Mehmet Durman’a Açık Mektup
Akıl
Tutulması
Uludağ
Zirve notları (II)
Uludağ
Zirve notları (I)
Filistin
Maden
Deresi
Kutsal
İttifak
Susma
Vakti…
“Edeb,
ya Hu”!
Sapanca
Şiir Akşamları
Başbakan’ın
Kosova seferi
Paradoks
ülkesi…
Aynadaki
yüz…
İkiyüzlü
Fransa
Öfke
Medeniyeti
SAYFA
BASI
|