
Ölüm
hapsaneleri ve ölü ruhları dirilten Kurán
London Times gazetesinin bir zamanlar yayın
yönetmenliğini de yapan Yahudi kökenli yazarı
Simon Jenkins, İkinci Dünya Savaşı'nın
60. yıldönümü kutlamaları dolayısıyla
BBC'de yayınlanan Talking Points başlıklı
programda şunları söyledi: "Biz neyi
kutluyoruz Allah aşkına! En az 40 milyon insanın
hunharca katledildiği bir şey kutlanabilir mi? Bugün
bir de utanmadan kurmaca bir terörden bahsediyoruz. İslâm,
Batı uygarlığının kurulmasında
kilit rol oynamış bir medeniyettir. Biz, ortada gerçekten
ciddiye alınması gereken hiçbir şey yokken, tıpkı
Pearl Harbor yalanına benzer İkiz Kuleler olayı
ihdas ederek, İslâm'ın terör dini olduğunu
ispatlamaya çalışıyoruz. Kimseyi kandırmayalım.
Yarın, tıpkı Saddam yalanında olduğu
gibi bunun hesabını zor veririz. 40 küsûr milyon
insanı katlettiğimizi unutmayalım. Terör budur.
Kendimizi de dünyayı da kardırmayalım artık."
24.06.05 İstanbul- WTI -Irak Dünya Mahkemesi sonunda ABD’li bilim adamı Larry Everest sözlerini
şöyle bitirdi: „ABD de Hıristiyan faşist bir
yönetim iktidarı ele geçirmiştir. Bu herkes için
dehşet vericidir. İncil’e gönül veren insanlar yönetimdedir.
Dünya böylesi rejimle bir daha karşılaşmadı.
Bu hükümet için kanunsuz, ahlak dışı, aklını
kaçırmış bir hükümet demek yanlış
olmaz. 2008 i bekleyemeyiz. Bush rejiminin devrilmesi
gerekiyor. Bu konuda bütün dünyayı göreve çağırıyoruz.“
Yaptırımı olmasa bile, sudan bahanelerle yüzbinleri
öldüren en büyük katiller vicdanlarda mahkum edildi.
Guantanamo işkencecileri
yüzlerce insanın kafası gibi Kur´an´ı da parçalayabilirler,
lakin onu
asla gönüllerden sökemezler.
Olayın faili, dünya egemenliğine soyunmuş küresel
bir gücün ordusu. Peki neden korkmaktadırlar: İslam'ın
'kamil insan' yetiştirme potansiyelinden. İslam'ın
kâmil insanına karşı hiçbir şeyleri kâr
etmemektedir. Allah'a kayıtsız şartsız
teslim olmuş insanı teslim alamayacaklarını
bilirler.´
Bunun nedenlerini araştırdıklarında,
muhatabına özgüven ve direnç yükleyen bir "değerler
sistemi" ile karşılaşmışlardır.
Bu değerler sisteminin kaynağındaki Kur'an'ı
fark etmişlerdir.
İşte onlara Kur'an'ı parçalatan, ona karşı
hakarete yeltenecek kadar kendilerini hırçınlaştıran
şey budur. Ve bu davranış, çaresizliğin
eseridir. Bir hitap (kelam) karşısında onların
bu kadar çaresiz kalmasını, 'sözün gücünün gücün
sözünü bastırması' olarak görmek gerek. Bu
umutları artırmalı.(Y.Şafak)
Zira o her asır
taptaze milyarların dilinde ve kalbindeki kadim yerini
muhafaza edecektir.
Tarih ne Firavunlar,
ne Nemrutlar, ne kazıklı Voyvodalar gördü. (Ağızlarıyla)
O nuru söndürebildiler mi?
Kur’ana, ona kapı aralayana
ışığını gönderir.
O şeytanın fısıltılarına karşı
yegene zırhtır.
Onun eczanesi ‘fulltıme’ açıktır, ücretsiz
ve ömür boyu tüm aileye sigortadır.
Çağırınca her an yanınıza gelen her
dilden anlayan dost, bir öğretmen, bır psikologdur.
Diğer okunması gerekenlerin, hatta tüm hayatın
sağlaması onunla yapılırsa ancak sağlıklı
olur.
‘Peki öyleyse, (şu)
şer düzenleri geliştiren kimseler, Allah ın
kendilerini yerin dibine geçirmeyeceğine Yahut azabın,
nereden geldiğini bilemeyecekleri bir tarzda başlarına
kopmayacağına dair tamamen güvenlik içinde mi görüyorlar
kendilerini? Yahut dönüp dururken hiçbir şekilde engel
olamayacakları (bir azapla Onun)
Kendilerini apansız yakalamayacağına, ya da
onları içten içe çürütüp (sonunda) tepelemeyeceğine
dair?...
Ama bilin ki Rabbiniz gerçekten de çok şefkatli, çok
merhametlidir! 16 Nahl
‚Sen, insan fıtratının
kabule yatkın olduğu yolu tut; iyi olanı emret;
bilgisiz kalmayı seçenleri kendi hallerine bırak.
Ve eğer
Şeytan’dan (güç alan) bir kışkırtı
seni [gözü kara bir öfkeye] sürükleyecek olursa (hemen)
Allah’a sığın ve bil ki O her şeyi işiten,
her şeyi künhüyle bilendir.’
‘Hiç kimse Allah
gibi dost olamaz ve hiç kimse Allahın yardım ettiği
gibi yardım edemez.’ 4/45
Türkçe bilenler şu iki kitaba (Fransız) kalmazlar
inşallah.
Muhammed Esed’in ‘KUR’AN
MESAJI’İşaret yayınları ve
‚
Konularına göre
Kur’an’ Fecr yayınları.
Gelin beraber yeniden yeni gelmiş gibi okuyalım ve
yeniden İMAN EDELİM.
Ne güzel demiş D.Cündioğlu : ‘Çok
okuma, bir kitabı çok oku!’diye.
Selam ma´rufu artıranlara, sılayı Rahiminiz
mubarek ola…
SAYFA
BASI
Yazarın
diğer
yazıları:
Ölüm
hapsaneleri ve ölü ruhları dirilten Kurán
Son
kalemiz „Aile“„out“ mu oluyor?
„Moschee
Weg“ ve Yeni Cami
Sanat,
para, ahlak
Bir
başka açıdan Diyalog
Vurdumduymazlığa
çare ne?
Estetik,
armoni ve renklerin dili
Mutluluk
(formülü) ertelenemez
Almanyadaki
yeni neslin tarih bilinci
„Çocuk
kuyuya düşmeden“
Aşk
gibi okumak
Güzel
bir yazı
Bireyselleşmenin
sessiz depremleri
Herseye
rağmen
Batıdan
bir iç muhasebe
Huzur
yazıları
Sağlıklı
değişim
Her
ayrılık
Kimse
sizin yerinize düşünmez
Sözlerin
özünden
Mektup
SAYFA
BASI
|