Mart mektubu    

    Bugün kar hiç dinmedi, lapa lapa her yer bembeyaz. Güzel Würzburg gelinlik giyinmiş gibi.

    Cuma dan yeni geldim, Hutbe “ Akrabalık bağlarını kesende hayır yoktur.“ Hadisiyle taclandı.

    Tekrar işe gidip planlarımı bitirdim, Internetten güzel yazıları kopya edip bir çırpıda okudum.

    Bu Cuma yine havuz sırası bizde , belki koca havuzda yine yalnızım. İnsanım, ilgi duyup bel ağrıları başlayıncaya veya doktor emredinceye kadar da yanlız yüzeceğim herhalde.

    Geçen komsu şehirden bir dost;“hiç aramıyorsun“ deyince ben de;„her ay bir mektup gönderiyorum ya“dedim.Yeminle mektup almadığını söyledi, „Birlik gelmiyor mu kardeşim“ deyince de güldü.

    Bu ay da dolu ve bereketli geçti Elhamdulillah. The Imam, Kurtlar Vadisi, yeğenimin hatim merasimi,

    Engin Noyan in „Kuran günlüğü“kitaplari, Talha Uğurluel in Topkapı gezisi içimizi ısıttı şubat soğuğunda.

    Şehir kütüphanesine gittik cıvıl cıvıl okuyanları görünce ümidimiz yeşerdi. Artan kitap satışları, insanımızın eğitime olan yönelişi-desteği, çocukları yetiştirme gayreti, kaliteli TV programları ve filmler, iple çektiğimiz salı sohbetleri ve sürekli kalite artışı. Sisli dünyanın parlayan günesi gibi ısıtıyor içimizi.

    Nedir o salı sohbetleri, yediğin içtiğin senin olsun, iki de bize anlat derseniz; son dersten aklımda kalanlar; Allahın isimlerinden „ Cemil-güzel, Kerim-karşılıksız veren, musavvir –dizayn eden-düzenleyen, Halim-yumuşak-sabırlı, aceleci olmayan, Settar-örten-ifşa etmeyen, Mucib-en alasıyle icabet eden. İman; yaratanın isteyene içinde yaktığı ışık. Dua; beyne, kalbe ve ruha hatta tüm hücrelere gönderilen-ısmarlanan-pozitif enerjidir. Kul ayna gibidir, ayna ne kadar temizse o kadar-sahibini- yansıtır.

    Zihni savruluş ve erezyonlara karşı bizi hergün besleyen kitabımız, gazete ve TV lerimiz var elhamdulillah.

    Not: Hiç aklınızdan çıkmayan iki ayet yazıp pul ve adres gönderen ilk 20 kişiye bir mealli kuran hediye gönderebilirim.

    Bugün sürekli en alttakileri gündemde tutup, vasat insanları referanstan kacanların ellerinde bu dünyaya yeniden yön verecek veya huzur vadeden ciddi bir projeleri olsa bari.

    Bugün insanlığa silah değil, gül pazarları lazım. Gül kokanlar, gül alıp gül satanlar parmak kaldırmalı-kendini göstermeli.. Yığınlar ve harap gönüller onları beklerken Güzel insanlar küçük problem ve küçük dünyalarda hapis kalmamalı. Gündemi, şehirde-aramızda yaşayan gönül erleri-veliler, Osmanlar, Aliler oluşturmalı, ölmeden kiymeti bilinmeli onların. Gül kokmalı meclisler, onlara yönelmeli bakışlar, onlar süslemeli artik sayfaları ve ekranları mamur gönüller gibi.

    Mevlana diliyle; (2007 yılını UNESCO dünya Mevlana yılı ilan etti bugünden hazırlılara başlamalı)

    Gel, biribirimizin kadrini bilelim! Yoksa, ansızın biribirimizden yoksun kalacağız../ İçten pazarlıklar, bencil hesaplar dostluğu bulandırır/ Bunları niçin gönlümüzden kovmayız? Ben ölmedikçe beni sevmeyeceksin anlaşılan! Niçin böyle sadece ölmüş olanları seversin? Niçin benim can düşmanımsın?../ Öyle say ki ölmüşüm benimle şimdi barış!/ Çünkü biz Allah'a teslîm olmuşuz, ölmeden önce ölün! emrine uymuşuz/ Kabrimi öpmeyi düşünüyorsun, böyle yapacağına; şimdi, sağlığımda yüzümden öp!

    Her yerden zehir aktığı şu dönemde, pak Kuran kaynarcasına bağlı huzur çeşmelerine o kadar ihtiyaç var ki. Mütemadiyen virüslerden kirlenen zihin ve kalplerimizi Kuran a göre yeniden formatlayalım.

    Gönüllerin sultanı, gelmiş geçmiş en güzel örnek insanın „Ona yapışırsanız şaşmazsınız“ öğüdüyle diri ve huzurlu kalmak. O yüce mesajı okurken Allah ile adeta „online“ olmak ne güzel, ne büyük huzur Allahım günde en az 5 defa o fırsatı yakalamak, isteyen herkese nasib eyle o aşkı.

    Velhasıl ,
Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayatından lezzet alır.
Gerçek düşman cehalet, tembellik ve ihtilaftır, bu üç düşmana karşı ilim, çok çalışmak ve sabır,sevgı ve ittifak silahıyla cihad edenlere selam olsun, bereketli olsun işleri, mubarek olsun gazaları.

    Yarabbi! Bize istikamet şuuruna sahip olma ve öyle yaşama takati ver. Dünyada ve ahirette afiyet ver. Yarınımızı bu günden, önümüzdeki ayı bu ayadan hayırlı ve bereketli eyle.

SAYFA BASI

Yazarın diğer yazıları:

Mart mektubu
İçimdeki Notlar
Hayat; sebep ve sonuç
Hacda nefsi Kurban edebilmek 
Şiir gibi bir izinden…  
Aküyü doldurmak
Müstesnalar
“Çocuklara  çok  yazık”
Röttingen deki „İslam Projesi“ tüm okullara örnekti
Ölüm hapsaneleri ve ölü ruhları dirilten Kurán
Son kalemiz „Aile“„out“ mu oluyor?
„Moschee Weg“ ve Yeni Cami
Sanat, para, ahlak
Bir başka açıdan Diyalog
Vurdumduymazlığa çare ne?
Estetik, armoni ve renklerin dili
Mutluluk (formülü) ertelenemez
Almanyadaki yeni neslin tarih bilinci
„Çocuk kuyuya düşmeden“
Aşk gibi okumak
Güzel bir yazı
Bireyselleşmenin sessiz depremleri
Herseye rağmen
Batıdan bir iç muhasebe
Huzur yazıları
Sağlıklı değişim
Her ayrılık
Kimse sizin yerinize düşünmez
Sözlerin özünden
Mektup
   
SAYFA BASI